KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Şahsınızda bütün heyeti selamlıyorum, basın emekçilerini de selamlıyorum.

Evet, değerli arkadaşlar, Adalet Bakanlığının bütçesini konuşuyoruz ve dolayısıyla "adalet" kavramının önemini de her bir konuşmacı arkadaşımız ayrı ayrı dile getiriyor. Evet, arkadaşlar, gerçekten adalet özlemi, insanlığın en eski özlemlerinden bir tanesidir, insanlığın var oluşuyla belki de eş tarihlidir ve insanlık, bütün var oluş ve gelişme süresi boyunca hep adaleti aramıştır, hep adaletin peşinde yürümüştür. Bununla ilgili, adaletle ilgili, filozoflar, felsefeciler, sosyal bilimciler ayrı ayrı çalışmış, kafa yormuş, bunları tek tek burada anlatmak zamanımız için müsait değil ama Aristo'nun çalışmalarından sonra, toplum ve devlet hayatı hakkındaki çalışmalarından sonra, adalet ve hukukun ne ifade ettiğini üç başlık altında toplamamız mümkün. Aristo diyor ki:

1) Hukuk ve adalet, toplumun ve devletin temelidir.

2) Hukuk ve adalet, devletin amaçlarıdır.

3) Hukuk ve adalet, devlet yönetimine egemen olması gereken unsurdur.

Böyle bakınca ve bunu destekleyen birçok görüşü de üst üste koyunca hukukun ve adaletin insan yaşamında, toplum yaşamında ne kadar önemli olduğunu, hava kadar, su kadar gerekli olduğunu ve herkes için gerekli olduğunu, hiç kimseyi ayırmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden herkes için gerekli olduğunu, bugünün muktedirlerinin yarın ihtiyaç duyabileceği kavramlar olduğunu görüyoruz. O nedenle, adaleti gerçekten pamuklara saracak kadar hassas bir noktada tutmalıyız, bütün siyasi beklentilerden, bütün siyasi anlayışlardan, bütün siyasi baskılardan uzaklaştırmalıyız; bu hepimiz için gereklidir. Bugün birileri adaletin yanlış işleyişinden şikâyetçi olabilir yarın aynı şeyde hepimiz karşı karşıya kalabiliriz. O nedenle adalet duygusu, toplumun tamamını ve zaman, mekân ayrımı yapmadan tamamını kapsayan bir kavramdır.

Değerli arkadaşlarım, toplum hayatının düzeni açısından, toplum hayatının istikrarı açısından adalete olan güvenin tam olması gerekir. Herkes adalete güvenmeli, sıkıştığı, başına bir iş geldiği ve haksızlığa uğradığını hissettiği anda gideceği en son kapının adalet olduğu ve oraya gittiğinde hakkının teslim edileceği inancında olması gerekir. Eğer böyle olmazsa, adalete olan güven azalırsa toplumda anarşi başlar, toplumda kaos başlar ve herkes birey olarak kendi hakkını, kendisi elde etme gibi bir tutum içerisine girer ki bu bir toplum yaşamı için, bir devlet anlayışı için en son istenecek, hatta hiç istenmeyecek bir durumdur, güvenmeli insanlar. Peki, nasıl güvenecek, o güveni nasıl sağlayacağız? Bakın, bugün bizim ülkemizde Yargıtay Başkanının adalete olan güvenin yüzde 30'ların altına düştüğünü söylediğinden beri epey oldu. Bugün bu oran daha aşağıda, yüzde 18'lerde, yüzde 20'lerde.

Değerli arkadaşlar, adaleti sağlamak üzere büyük bir teşkilat kurulmuş. 15 binler civarında hâkim ve savcının, 130 binler civarında adliye çalışanının olduğu devasa bir kadro, bir ordu; temel amaç, ülkedeki adaleti sağlama ve bizim adalet konusunda geldiğimiz nokta Yargıtay Başkanının ağzından yüzde 30'ların altında... O zaman bu kadar personel, bu kadar emek, bu kadar kadro niye var diye sormak gerekir. Eğer adalete olan güven bu kadar aşağıya düşmüşse o zaman çok büyük orandaki bu kadro işini yapmıyor, tam olarak yapmıyor; bu çok önemli. İnsanların adalete olan güveninin bu oranlara düşmesi, devletin ve toplumun huzuru, dinamiği açısından çok önemli. Adalete olan güvenin sağlanması için yargının tam anlamıyla bağımsız ve tarafsız olması gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Daha dur ya, yeni başladık Başkanım.

BAŞKAN - Beş dakika süreniz doldu.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Öyle mi? Çok özür dilerim. O zaman hızlıca söyleyeyim.

Evet, değerli arkadaşlar, yargıya olan güvenin sağlanması bakımından bağımsız ve tarafsız bir yargıya ihtiyaç var. Bakın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten bir sözü size hatırlatayım, Atatürk diyor ki: "Adalet bir devletin esası olduğuna göre mahkemelerin sözle değil, gerçekten tarafsızlığını sağlamak her işin başında gelmelidir." 1930'larda söylüyor bunu ve yine Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: "Bir memlekette adalet mevcut olmazsa o memlekette anarşiden başka bir şey yoktur, orada hükûmet yoktur. Aslında, orada hiçbir şey yoktur."

Değerli arkadaşlar, insanların, toplumun, toplumu oluşturan yurttaşlarımızın adalete olan güveninin sağlanması için hukukun üstün olduğuna inanması gerekir, bir hukuk devletinde olduğuna inanması gerekir, hukuk kurallarının sübjektif ya da duygusal açıdan etkili olmadığını bilmesi gerekir. Bakın, bu konuda Pascal diyor ki: "Sevgi ve kin adaletin yolunu şaşırmasına neden olur." Yani sadece kin değil, sevgi de... Adalette duygulara yer yoktur, hukuk kuralları vardır, o hukuk kurallarına bağlılık ve ona uymak vardır. Üstelik herkes için geçerlidir bu. Cumhurbaşkanından milletvekiline, milletvekilinden yurttaşına, vatandaşına kadar herkes hukuk kurallarına uymak zorunda olmalı ve herkes hukuk devleti güvencesi altında olmalı.

Süremin bittiğini söyledi Sayın Başkanım, onun için hızlandırıyorum.

BAŞKAN - Yok, bitti zaten artık, hızlanacak bir şey de kalmadı.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - O zaman şunu söylememe izin verin.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bir Gaziantep dayanışması olsun.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Bu, Sayın Bakanımı da ilgilendiriyor, Sayın Nejat Koçer'i de ilgilendiriyor.

Sevgili Bakanım, edindiğim bilgilere göre, Gaziantep Adliyesinde 36 mahkemenin mübaşiri bulunmamaktaymış.

İkincisi, hâkim ve savcı açığı var. Özellikle savcı sayısının yetersizliği nedeniyle her savcının elinde yaklaşık 5 bin dosya mevcut ve bu, soruşturmaların uzamasına, gecikmesine neden oluyor. Tabii, bunlara ek olarak, Oğuzeli ve Yavuzeli adliyelerinin kapanmış olması bu iş yükünü artıran bir neden. Bunu daha önce de söylemiştim. Bakanlığınız döneminde seçim bölgeniz olan, memleketiniz olan ve kapanmış olan Oğuzeli ve Yavuzeli adliyelerini açma konusunda vatandaşların ısrarları var. Bu aynı zamanda bu iş yükünü de azaltacak.

Öte yandan, avukat arkadaşlarımızın yeni adliyenin yapılması nedeniyle ciddi bir otopark sıkıntısı var ve bu da güvenlik sorununa yol açıyor.

Bunları da dikkatinize sunuyorum ve teşekkür ediyorum.