KOMİSYON KONUŞMASI

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, çok kıymetli yargı mensupları ve Adalet Bakanlığımızın, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının kıymetli mensupları; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ben öncelikle ilk bütçesi Sayın Bakanımıza hayırlı olsun diyorum. Sayın Müsteşarımıza da hayırlı olsun diyorum.

Tabii, konuşmama bir itirazla başlamak istiyorum. Türkiye'deki ceza ve tutukevi şartlarının Suriye ve Irak'takinden daha iyi olmadığının nitelendirilmesi tek kelimeyle abesle iştigaldir diye düşünüyorum çünkü değerli arkadaşlar, Suriye zindanlarında 10 binlerce muhalif işkence altında eziyet çekerek ya öldürüldü ya sakat bırakıldı, bir 10 binlercesi de kayıp, ne olduğu, akıbetleri belli değil. Hakeza, Irak'ta da durum bundan daha iç açıcı değil. Demokratikleşme yolunda önemli adımlar atmış Türkiye Cumhuriyeti'nin bu konudaki tavrını bu ülkelerle karşılaştırmayı doğrusu ben hakikaten çok uygun görmediğimi belirtmek istiyorum.

Sayın Bakanım, diğer yandan, bizim ülkemizde de adaletin bazı sorunları var, bunları da konuşmamız lazım. Çok şeyler söyleniyor ama benim özellikle üzerinde duracağım konulardan bir tanesi, yargılamanın uzun sürmesi. Bu konuda çok büyük sıkıntılar var. Yargının verimli olabilmesi, kısa sürede sonuçlanmasına bağlı çünkü buralarda, bu davalarda maddi manevi birçok kayıplar veya kazanımlar söz konusu. Bunlar çok uzun zamanlara yayıldığı zaman da haklı olan davayı kazansa bile bir yerde anlamını yitirmiş hâle geliyor çok uzun sürdüğü zaman.

Bir diğer konu, aynı konuda, aynı davada ayrı ayrı mahkemelerin farklı kararlar vermesi. Bu da çok önemli, bu da bizim hukuk sistemimize, adil yargılanma ilkesine halel getirecek sıkıntılı bir durum diye düşünüyorum. Tabii, mahkemelerimizin iş yükünün aşırı fazla olması burada önemli bir etken. Arabuluculuk müessesesi olsun istinaf mahkemelerinin kurulması olsun bir nebze bunları rahatlatacak ama bu konuda çok daha büyük mesafeler almak zorunda olduğumuzu da belirtmek istiyorum.

Bir diğer konu, cezaların caydırıcılık etkisi. Bu etkinin sağlanabilmesi için bunun etkin ve ivedilik üzerinden analiz yapılması lazım. Etkin ve adil bir yargılamanın gerçekleşmesi, yargı huzuruna gelen vatandaşın, verilen karar ne olursa olsun, yargının tecelli ettiğine inanabilmesi için bilgili ve daha da öte bilgin hukukçulara da ihtiyacımız olduğunun da bilinci içerisindeyiz.

Elbette ki FETÖ'yle mücadeleden sonra yargıda birçok personel eksiltmemiz oldu bu anlamda. Avukatlıktan hâkim ve savcılığa geçişin bu konuda önemli bir adım olduğunu düşünüyorum çünkü avukatlar belirli bir süre avukatlık yaptıktan sonra hâkim ve savcılığa... Tabii bunlar belirli bir eğitimden de geçiyorlar. Bunların önemli bir açığı kapatacaklarını düşünüyorum.

Bütün bunları söyledikten sonra, Sayın Bakanım, benim de Zonguldak özelinde bir talebim var. Bu da Karadeniz Ereğli ilçemiz. Burada yeni bir Adliye binamız var. Burada 150 çalışanı var, 21 hâkim, savcısı, güçlü bir yargılama kadrosuna sahip, 110 avukatımız var Ereğli'de; baro temsilciliği, Adli Yardım Merkezi ve Hukukçular Derneği var, 4 noteri var. Güçlü ve yerleşmiş bir hukuk sistemine sahip Karadeniz Ereğli'ye, Alaplı ilçesi de yargı çerçevesinde bulundurularak bir ağır ceza mahkemesi kurulması ihtiyacı temel bir toplumsal ve yargısal gereksinim olarak karşımızda duruyor. Bununla ilgili, bu ihtiyacın ve gereksinimin karşılanması noktasında gereğinin yapılmasını arz ediyoruz. Bununla ilgili dosyamızı da size takdim edeceğiz Sayın Bakanım.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde, 2018 yılı bütçesinin Bakanlığımıza ve milletimize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyor, sizin şahsınızda tüm yargı camiasına sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Tekrar hayırlı olsun diyorum.