| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2017 |
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarım, basınımızın kıymetli mensupları; 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı'nı görüşmek ve Bakanlığımızla bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarımızın bütçe faaliyetleri hakkında bilgi sunmak üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.
2018 yılı bütçemizin milletimiz ve ülkemiz için şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın Başkan, değerli üyeler; bizim hedefimiz, bilim merkezi, teknoloji üssü ve ileri sanayi ülkesi bir Türkiye inşa etmektir. Bunun içindir ki bütün ekonomi politikalarımızın merkezine bilim, teknoloji ve sanayileşmeyi koyuyoruz. Bilim, teknoloji ve sanayide bir sırçama yaparak büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru ilerlemeye devam edeceğiz. Bu ilerlemede en büyük dayanak noktamız ise akıl ve bilim olacaktır. Bölgesel bir güç ve küresel bir oyuncu olma iddiasındayız. Bu iddiamızı bilim ve teknolojiyle destekleyeceğiz. Biz milletçe her zaman en önde olma, birinci olma iddiasıyla hareket etmek zorundayız. Hiçbir zaman çıtamızı düşürmeden yolumuza devam edeceğiz. Devlet ve millet olarak bu öz güvene sahibiz. Tarih boyunca da bilimden sanata, medeniyetten devlet idaresine, ekonomiden siyasete kadar her alanda öncülük yaptık. Bu anlamda bundan sonra da Türkiye'yi daha ileriye taşıyacak politikaların oluşturulmasında ve takibinde hassas davranmaya devam edeceğiz.
Altını çizerek ifade etmek isterim ki hiçbir zaman bilime, teknolojiye, bilişime, yazılıma, AR-GE'ye, inovasyona, tasarıma yatırım yapmaktan geri durmayacağız. Dördüncü sanayi devrimini ülkemiz için bir fırsata çevireceğiz. Sanayi 4.0'ı "Türkiye İçin Akıllı Toplum 5.0" olarak tanımlayacağız. Bu maksatla sanayileşme politikalarımızı Sanayi Devrimi'nin gereklerine göre yeniden güncelliyor ve kurguluyoruz.
Bu anlamda, dijital dönüşüme, yazılıma ve bilişime yatırım yapmak bir tercih değil, zorunluluktur. Bunu başarabilecek tecrübemiz, altyapımız vardır ve hepsinden önemlisi, inancımız tamdır.
Belirlediğimiz hedeflere ulaşabilmek için bilim, teknoloji ve sanayi alanında politika ve programları geliştirmek ve bunların uygulanmasını sağlamak en önemli faaliyetlerimiz arasında yer alıyor.
Sayın Başkan, değerli üyeler; Türkiye, son on beş yılda ortalama yüzde 5,7 büyüme ivmesi yakalamıştır. Ülkemiz, küresel kriz sonrası dönemde bile yüzde 6,7'lik bir büyüme performansı ortaya koymuştur. Öncü göstergeler Türkiye'nin önümüzdeki dönemde daha hızlı büyüyeceğini ortaya koymaktadır.
Sanayimiz, birinci çeyrekte yüzde 6.7, ikinci çeyrekte yüzde 6.3 oranında büyümüştür. İhracatımızın yüzde 94'ünü sanayi ürünleri oluşturmaktadır. Türkiye'nin ihracatı sanayiye dayalıdır. Bu başarıda, hiç şüphesiz, iş adamlarımızın ve firmalarımızın iş yapma becerilerinin büyük katkısı vardır. Memnuniyetle belirtmek isterim ki Türk iş adamları dünyanın her yerinde seçkin birer markadır. Bu markayı yaygınlaştırma ve pekiştirme yolunda atılacak her adım bizim için kıymetlidir. Türk iş adamlarımızın yurt dışında yaptıkları doğrudan yatırımlar, satın almalar ve birleşmeler her geçen gün artmaktadır. Türk şirketlerinin yurt dışında yaptıkları doğrudan yatırımlar son on beş yılda on kat artmıştır. Ancak yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payı istediğimiz seviyede değildir. Türkiye'nin katma değeri yüksek ürünler üretmesi Hükûmetimiz ve Bakanlığımız için öncelikli bir konudur. Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payını önümüzdeki on yıl içerisinde yüzde 4'Ier mertebesinden önce yüzde 8'e, sonra da yüzde 15'e çıkarmayı hedefliyoruz.
2016 yılında AR-GE faaliyetleri için merkezî yönetim bütçemizden 7 milyar 508 milyon lira harcama yapılmıştır. Bu miktar 2015 yılına göre yaklaşık yüzde 22'lik bir artışı ifade ediyor. Yine 2017 yılında AR-GE için başlangıç ödeneğimiz 8 milyar 174 milyon lira seviyesindedir.
AR-GE faaliyetlerine yönelik vergi indirimi ve istisnalarının toplamı 2016 yılında 1 milyar 927 milyon Türk lirasıdır. Dolaylı AR-GE desteği 2017 yılı için ise 2 milyar 141 milyon TL olarak tahmin edilmektedir. Hedefimiz, GSMH içindeki AR-GE harcamaları payını yüzde 3'ler seviyesine çıkarmaktır. İmalat sanayimiz içinde yüzde 4 düzeyinde olan yüksek teknoloji ürünlerinin payını artırmak, AR-GE, inovasyon ve tasarıma ağırlık verilmesiyle mümkündür.
Bugün, otomobilden beyaz eşyaya, sanayi üretiminde kullanılan makinelerden insansız hava araçlarına ve NATO'nun kullandığı sistemlere kadar her alanda mühendislerimizin AR-GE çalışmalarının imzası vardır. Bunlar oldukça sevindirici başarılardır.
Tek başına bir girişimci adayından dev bir holdinge kadar herkese AR-GE ve inovasyon yapmaları için destek veriyoruz. Bu destekleri geliştirmeye ve artırmaya devam edeceğiz. Daha iyi işleyecek destek modelleri üzerinde ciddi çalışmalar yapıyoruz. AR-GE ve inovasyon ekosistemini sürekli geliştiriyoruz.
2017 yılı Ocak-Eylül ayları arasında 5.727 sanayi işletmesi sanayi siciline kayıt edilerek "Sanayi Sicil Belgesi" düzenlenmiştir.
Girişimci Bilgi Sistemi çalışmalarıyla ekonomimiz içerisinde ticari kazanç üreten mahalle esnafından holdinglere kadar 3 milyondan fazla girişimin 8 farklı kurum bünyesindeki yaklaşık 500 kalem verisi girişim ve iş yeri bazında sisteme entegre edilmiştir.
"Üretim Reform Paketi" olarak bilinen ve 1 Temmuzda yürürlüğe giren 7033 sayılı Kanun'la bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmeleri sanayici tanımı kapsamına aldık. Bundan böyle yazılımcılar da sanayicilerin elde ettikleri tüm haklardan faydalanacaklar.
Bilgi teknolojileri ve yazılım sanayimizin mevcut cirosunu iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun için "Bilgi Teknolojileri ve Yazılım Sanayi Programı" hazırlanması çalışmalarımız devam ediyor.
Ülkemizin ihtiyacı olan sanayi ürünlerini yerli üretimle karşılamak amacıyla yürürlüğe konulan Yerli Malı Tebliği kapsamında bugüne kadar toplam 19.906 adet "Yeli Malı Belgesi" verilmiştir.
Üretim Reform Paketi'yle kamu alımlarına ilişkin ihalelerde orta ve yüksek teknolojili yerli malı ürün teklif eden istekliler ile yazılım ürünü teklif eden istekliler lehine yüzde 15 oranında fiyat avantajı sağlanması zorunlu hâle getirilmiştir.
Bakanlığımızın e-kurum niteliğini kazanarak e-devletin önemli bir parçası olması için yoğun çaba gösteriyoruz. Bu kapsamda, Bakanlığımız tarafından sunulan 169 hizmet e-devlet platformuna entegre edilmiş ve başvuruların bilgisayar ortamından alınması sağlanmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, otomotiv üretiminde Avrupa'da 5'inci, dünyada 15'inci sıradadır. 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı ABD doları ve avro bazında yüzde 22 artışla 21,2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yıl otomotiv ve yan sanayi ihracatımızın 28 milyar dolar olmasını bekliyoruz.
2017 yılı Ocak-Eylül döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam üretim yüzde 18, otomobil üretimi ise yüzde 31 oranında artmıştır. Bu dönemde toplam üretim 1 milyon 224 bin adet, otomobil üretimi ise 839 bin adet düzeyinde gerçekleşmiştir. Otomotiv sanayimizin cirosunu önümüzdeki on yıllık dönemde iki katına çıkarmayı hedefliyoruz.
Sayın Başkan, değerli üyeler; bu noktada Türkiye'nin otomobili konusuna da değinmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi, 2 Kasımda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldıkları imza töreniyle yerli marka otomobil projemizi başlatmış bulunuyoruz. Bu proje, milletimizin onlarca yıllık hayalinin gerçeğe dönüşmesi projesidir. Yerli marka otomobil, yılda 700 binden fazla aracın satıldığı ülkemizde mutlak surette başarmamız gereken bir projedir.
Projeyle hem yurt içinde hem de dünya pazarında tercih edilebilir rekabetçi araçlar üretmeyi, otomotivde güncel teknolojiyi yakalamayı ve aynı zamanda bu araçların parçalarını üretecek yerli tedarik sanayimizi geliştirmeyi ve bu alanda güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyoruz.
Projenin içinde yer alan firmaların hepsi kendi alanlarında rüştlerini ispat etmiş, yüksek teknoloji üretme kapasitesine sahip firmalardır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi, 2019 yılında ilk prototipi üretmeyi, 2021 yılında ise ticari satış yapmayı hedefliyoruz.
Otomobilin standartları, motoru ve özellikleriyle ilgili, girişimci grubun tercihleri belirleyici olacaktır. Kamu tarafı olarak girişimci gruba her türlü desteği vereceğiz.
Yerli marka otomobilimizin çağımızın ve teknolojinin bütün gereklerine cevap vermesine özen göstereceğiz.
Türkiye'nin otomobilinin fazlası olacak, eksiği olmayacaktır. Koyduğumuz hedeflerden ve çıtamızın yüksekliğinden geri adım atmamız söz konusu değildir. Bu projeyi bir otomobil markası oluşturmanın çok ötesinde değerIendiriyoruz. Bu proje, Türk sanayisi, Türk mühendisliği ve teknolojimiz açısından kaldıraç vazifesi görecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızca, 6 adedi 2017 yılı içerisinde olmak üzere, 304 adet organize sanayi bölgesine sicil verilerek tüzel kişilik kazandırılmıştır.
2016 yılı sonuna kadar 173 OSB projesi tamamlanarak sanayicimizin hizmetine sunulmuştur. Tamamlanan OSB'ler için 2017 yılı fiyatlarıyla toplam 4,2 milyar TL tutarında kredi kullandırılmıştır. Bu projelerin tamamlanmasıyla yaklaşık 1 milyon 700 bin kişiye istihdam imkânı sağlanmıştır.
121 adedi son on beş yılda olmak üzere toplam 470 adet sanayi sitesinin üstyapı ve altyapı inşaatları tamamlanmıştır. Tamamlanan sanayi sitesi projeleri için 2017 yılı fiyatlarıyla toplam 5,4 milyar TL kredi kullandırılmıştır. Bu projelerin tamamlanmasıyla yaklaşık 473 bin kişiye sağlıklı şartlarda çalışma imkânı sağlanmıştır.
1962-2002 arasında ortalama 2 adet OSB projesi biterken, 2003 ve 2016 arasında yıllık ortalama 8 adet OSB projesi tamamlanmıştır.
Şu rakamlara da özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum: 2002'ye kadar üretime geçirilen parsel sayısı 11.395 iken, son on beş yılda bu rakam yaklaşık 5 kat artarak 50.442'ye ulaşmıştır. 3 binden fazla parsel inşaat, 5 bine yakını ise proje aşamasındadır. Ayrıca 13 bine yakın parsel tahsis edilmeyi beklemektedir.
Bölgelerden ve sanayicilerimizden gelen talepler doğrultusunda OSB mevzuatımızı ihtiyaç oldukça güncelliyoruz. Günümüz koşullarına uygun olarak güncellenen mevzuatımızla sanayicilerimize dünya standartlarında yatırım ortamı sunmaya çalışıyoruz.
Enerji ve ham maddelerin verimli bir şekilde kullanıldığı, atıkların minimize edildiği, işletmeler arası malzeme ve enerji değişimlerinin üst düzeyde olduğu, yerel toplumla entegrasyonun sağlandığı, ekonomik büyüme, ekolojik kalite ve sosyal dengenin gözetildiği yeni nesil OSB'ler kurmayı hedefliyoruz.
Üretim Reform Paketi'yle OSB'lerdeki parsel satış birim fiyatlarına limit getirdik. Bu düzenlemeyle OSB'ler, parsel satışlarında Bakanlığın belirlediği prensipler dışında parsel satış fiyatı belirleyemeyecek, böylece parsel satış fiyatlarının yüksek olduğu bölgelerde bu fiyatlar aşağı çekilecektir. Tüm OSB'lere faaliyetleri için gerekli kredi desteği vereceğiz. KOSGEB'in OSB arsa satışlarından elde ettiği yüzde 1'lik payı kaldırdık. Islah OSB uygulamamızı sanayicimizin yoğun taleplerine karşılık vermek için yeniden başlatıyoruz.
Organize sanayi bölgelerindeki arsaların tahsisine ilişkin sözleşmelerden damga vergisi almıyoruz, damga vergisini kaldırdık. Organize sanayi bölgelerindeki binalardan emlak vergisi alınmamasını sağladık. Bu düzenlemeyle bu alanlardaki yatırımcıların üzerindeki bir yükü daha kaldırmış olduk.
Hızla kalkınan ve sanayileşen ülkemizde, kalkınmanın en etkili ve en temel aracı, hiç şüphesiz mesleki ve teknik eğitimdir. Hedefimiz, bütün OSB'lerde, mesleki ve teknik eğitim veren teknik kolejler açmaktır. OSB'lerde açılacak teknik kolejlerin bina yapım işlerini ve eğitim teçhizatı donatımlarını kredilerle destekliyoruz.
Ayrıca, Türkiye genelinde 26 OSB'de 32 adet kreş açılmıştır. Organize sanayi bölgelerinde kreş uygulaması yaygınlaştırılacak. İstihdam edilen kadın çalışan sayısını artıracağız.
Yerleşim alanları içinde kalmış sanayi sitelerini ve sanayi işletmelerini kent dışına taşıyoruz. Bunu yaparken taşınma kapsamına giren 65 bin civarındaki işletmecimizi mağdur etmeyeceğiz.
Bu çerçevede, sanayi sitesi yapı kooperatifleri, il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri veya belediyelerin yapacağı idari ve sosyal tesis binaları, arsa bedelleri, mülkiyetin edinilmesi masrafları ile alt yapı ve üst yapı yatırımlarının tamamına kadar olan kısmını mimarlık ve mühendislik hizmetleri dâhil krediyle destekleyeceğiz.
Sayın Başkan, değerli üyeler; bugün itibarıyla, Ceyhan Endüstri İhtisas, Karapınar Enerji İhtisas, Filyos, Karasu münferit, Niğde-Bor Enerji İhtisas ve Karaman Enerji İhtisas olmak üzere 6 adet endüstri bölgesi ilan edilmiş bulunmaktadır.
Üretim Reform Paketi'yle endüstri bölgeleri kuruluş süreçleri hızlandırılıp kolaylaştırılmıştır. Arazilerin özel endüstri bölgesi olarak ilan edilebilmesi ve ilan edilen alanlardaki imar planı onayı, izin ve ruhsatların verilmesi gibi işlemlerin doğrudan Bakanlığımız tarafından yapılabilmesinin önü açılmış yani süreler kısaltılmıştır.
Kümelenme Destek Programı'yla belirli bir sürdürülebilirlik ve rekabetçilik potansiyeline sahip kümelerin beş yıllık iş planlarının yüzde 50 Bakanlık hibesiyle desteklenmesi öngörülmüştür. Bakanlığımızca 2013 yılından şimdiye kadar 3 destek çağrısına çıkılmıştır. Sürdürülebilir ev tekstili, sağlık ürünleri, tıbbi cihaz, gemi inşa, seramik, nükleer sanayi ve enerji ana faaliyet alanlarında 6 adet kümelenme teşebbüsü hâlen desteklenmektedir. Desteklemekte olduğumuz kümelerimizin toplam iş planı bütçesi 112 milyon 321 bin 722 TL olup, Bakanlığımızca beş yıl için toplam 56 milyon 160 bin 861 TL hibe desteği sağlanacaktır. 2017 yılı içinde 3'üncü destek çağrısı yapılmıştır. Değerlendirme sürecinin tamamlanmasını müteakip destek almaya hak kazanan kümelenme birlikteliklerinin iş planları uygulamaya konulacaktır.
Sayın Başkan, değerli üyeler; Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar sonucunda 340 adedi 2017 yılı içinde olmak üzere faaliyetteki AR-GE merkezi sayısı 678'e çıkarılmış, bu firmalarda çalışan AR-GE personeli sayısı 39.899'a, alınan patent sayısı 2.350'ye, biten proje sayısı 11.706'ya ulaşmıştır. Önümüzdeki yıl AR-GE ve tasarım merkezi sayımızı 1.200'e çıkarmayı hedefliyoruz.
Diğer taraftan, sipariş yoluyla yaptırılan AR-GE ve tasarım projelerini de istisna kapsamına aldık. Bu çalışmalarımız sonucunda tasarım merkezlerinin de AR-GE merkezleri gibi desteklenmesinin önünü açtık. 94 adedi 2017 yılı içinde olmak üzere tasarım merkezi sayısı 102'ye, faaliyette olan tasarım merkezi sayısı 100'e, tescilli patent sayısı 32'ye, tescilli marka sayısı 32'ye, tescilli tasarım sayısı 119'a, tasarım merkezlerinde çalışan personel sayısı 2.112'ye,
tamamlanan proje sayısı 574'e ulaşmıştır.
AR-GE personeli istihdam eden AR-GE merkezleri personeline temel bilimler desteği sağlıyoruz. Bugün ülkemizde 55'i faal olmak üzere 69 adet teknoloji geliştirme bölgesi bulunuyor. Bu bölgelerde faaliyet gösteren firma sayısı 7.918'e, istihdam edilen nitelikli personel sayısı 44.455'e, tamamlanan proje sayısı 25.504'e, hayata geçirilen tescilli model sayısı 465'e, tescil ettirilen patent sayısı 911'e ulaşmıştır. AR-GE ve yenilik faaliyetlerini kendi bünyelerinde yapmak isteyen özel sektör firmalarımıza ise AR-GE merkezi belgesi veriyoruz. Bu belgeye sahip firmalarımız vergi indirimi, sigorta primi desteği, gelir vergisi stopajı desteği, damga vergisi istisnası gibi imkânlardan yararlanıyorlar.
Bu noktada, Bakanlık olarak bilim faaliyetlerini desteklemek ve uluslararası alanda bilimsel profilimizi yükseltmek üzere üstlenmiş olduğumuz çok önemli bir projeden de bahsetmek istiyorum: Antarktika Bilimsel Araştırma Programı ve Bilim Üssü Projesi. Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunarak ifade etmek isterim ki Antarktika Kıtası'nda Bilimsel Araştırma Üssü kurulması işlemleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Bakanlığımız uhdesinde yürütülmektedir. 2017 yılı içerisinde Antarktika'ya ilk ulusal seferimizi düzenledik. Bu yıl sonuna kadar da ikinci ulusal seferimizi düzenleyerek kıtada bilim üssümüzün kurulmasıyla ilgili ön fizibilite çalışmalarını tamamlayacağız. Ayrıca, 2018 yılı içerisinde çok yıllı Ulusal Kutup Bilim Programı ve Stratejisi'ni hazırlayarak Antarktika'daki bilimsel çalışmalarımızı daha planlı bir şekilde yürüteceğiz.
Çok önemsediğimiz bir başka projemiz de birinci etabı tamamlanan, bilinen ismiyle Bilişim Vadisi, diğer adıyla Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi'dir. Bilişim Vadisi'nin tüm etapları tamamlandığında 5 bin AR-GE ve yazılım firmasını bünyesinde barındıracak, 100 bin nitelikli insana istihdam sağlanacaktır.
Bir diğer önemli projemiz model fabrika uygulamasıdır. Sanayi işletmelerinin, özellikle KOBİ'lerin verimlilik alanındaki teknik kapasitelerini, yaparak öğrenme yoluyla geliştirmek ve sanayi işletmelerimizi dönüştürmek amacıyla model fabrikalar kuruyoruz. Projenin ilk uygulaması bu yıl Ankara'da başlamıştır. Ankara'yı takiben önümüzdeki birkaç yılda, öncelikle dört ilde daha model fabrikaları yaygınlaştırmayı planlıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliği ile ülkemiz arasında devam eden Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım çerçevesinde Bakanlığımızın sorumluluğunda yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı'nın birinci döneminde toplam bütçe büyüklüğü 505 milyon avro olan 43 proje üzerindeki çalışmalarımız hızla devam ediyor. Rekabetçi Sektörler Programı ikinci dönemi kapsamında 110 milyon avro bütçeyle açtığımız proje teklif çağrımıza yapılan 178 başvuru üzerindeki teknik değerlendirmelerimiz sürmektedir. Bu süreçte temel amacımız, 2018 yılı başlamadan desteklenmeye uygun bulunan projeleri tüm kamuoyuyla paylaşmaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın bundan sonraki bölümünde Bakanlığımıza bağlı ilgili ve ilişkili kuruluşlara yönelik faaliyetlerimizi ve projelerimizi özetleyeceğim. TÜİK iş kayıtlarına göre, 2016 yılında ülkemizde 3 milyon 652 bin 521 işletme faaliyet göstermiştir. Bu işletmelerin yüzde 99,8'i KOBİ'dir. Uygulanmakta olan destek programlarından 2010-2017 Eylül döneminde yaklaşık 119 bin işletmemiz faydalanmış, toplamda 2,6 milyar TL tutarında destek sağlanmıştır.
Girişimci adaylarına kendi iş yerlerini kurmaları için 50 bin TL geri ödemesiz, 100 bin TL geri ödemeli olmak üzere 150 bin TL'ye kadar destek sağlıyoruz. Faizsiz olarak uygulanan 100 bin lira geri ödemeli destek, başlangıcından itibaren ilk iki buçuk yılı ödemesiz olmak üzere dört buçuk yıl vadelidir.
Araştırma geliştirme ve inovasyon faaliyetleri, ülkemizde gerçekleştirilen teknolojik ürünlerin uluslararası pazarlarda yer alması amacıyla Uluslararası Kuluçka Merkezi ve Hızlandırıcı Destek Programı oluşturulmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; KOSGEB desteklerimizi bundan sonraki süreçte daha çok imalat sanayisi ağırlıklı vermek istediğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yine bu yıl içerisinde verdiğimiz KOSGEB desteklerinden en çok gündemde olan Sıfır İşletme Kredisi Faiz Desteği Programı 31/7/2017 tarihinde sona erdi. Bu programdan 274.517 adet işletme faydalandı, 6.600 milyon TL kredi kullandırıldı.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AR-GE ve teknolojik yenilik alanında ülkemizin en önde gelen kurumlarından, âdeta amiral gemisi konumunda olan TÜBİTAK'ın çalışmalarını da sizlerle paylaşmak istiyorum. TÜBİTAK bünyesinde 2005 yılında başlatılan Türkiye Araştırma Alanı destek programlarına ilk yılında 345 milyon TL ödenek ayrılmışken 2018 yılında 1 milyar 360 milyon TL ödenek ayrılması öngörülmektedir. TÜBİTAK'ın akademik AR-GE destek programlarıyla araştırma camiamıza son dokuz yılda, kırk iki yılda verilen destekten daha fazla destek sağladık. 2017 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla akademik AR-GE projelerine yaklaşık 557 milyon TL harcama yapılmıştır. Yıl sonuna kadar da 800 milyon TL harcama yapmayı öngörüyoruz.
TÜBİTAK'ın özel sektöre yönelik AR-GE ve yenilik faaliyetlerini teşvik ettiği programlar kapsamında hükûmetimiz döneminde büyük artış sağladık. Hem akademiye hem de özel sektöre yönelik destek mekanizmaları kapsamında, 2002-2017 yılları arasında toplam 321 çağrı açarak, 1.012 projenin desteklenmesine karar verdik. Bu destek programı kapsamında 2012 yılından itibaren günümüze kadar toplam 664 milyon TL hibe desteği sağladık. AR-GE ve teknolojik yenilik alanlarında iş fikirleri olan girişimcilerimizi özendirmeye yönelik programlarımızı bu yıl yenileyerek uygulamaya devam ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TÜBİTAK, aynı zamanda uluslararası arenada çalışmalarını yürütüyor. 45 ülkeden 56 kuruluşla proje destekleme esasına dayalı iş birliği çalışmalarımız bulunmaktadır. Yine, dünyada en az gelişmiş ülkelerin desteklenmesi amacıyla bir teknoloji bankası kurulması faaliyetine aktif olarak iştirak ediyoruz ve bu kapsamda 2 milyon Amerikan dolarını gönüllü katkı payı olarak yaptık.
Bilim merkezleri projelerimiz devam ediyor. İllerin büyüklüğüne göre büyük, orta ve küçük ölçekte olmak üzere 81 ilimize bilim merkezi kuracağız.
TÜBİTAK araştırma enstitülerinin faaliyetleri de çok olumlu bir şekilde devam ediyor. Bunlardan Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitütüsü, SAGE'de özellikle güdüm kiti, nüfuz edici bomba ve yine F-16 savaş uçaklarına takılacak olan sistemleri geliştiriyoruz ve bu sistemlerin bir kısmı aktif olarak operasyonlarda kullanılıyor, bir kısmı test ve değerlendirme aşamasında. Yine, uzun menzilli seyir füzesi üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Stand-off Jammer mühimmat projesinde 250 kilometrelik bir menzili olan seyir füzesi bugün aktif olarak kullanılmaktadır.
TÜBİTAK enstitülerinden BİLGEM'de elektronik harp alanında ülkemizin ihtiyaç duyduğu sistem ve teknolojilerin geliştirilmesine yönelik projeleri yürütüyoruz. Özellikle Marmara Araştırma Merkezi, MAM'da ürün geliştirmenin yanında, uluslararası akreditasyon belgesine sahip yedi enstitümüzdeki 213 laboratuvarda yurt içinde yılda 55 bin analiz hizmeti sunuyoruz. Endüstriyel test ve analiz hizmetlerimiz, yalnızca yurt içinden değil, yurt dışından da talep görüyor. TÜBİTAK MAM olarak, Avrupa ve Afrika kıtasındaki ülkelere 1.200 farklı endüstriyel test ve analiz hizmeti sunuyoruz.
Yine TÜBİTAK'a bağlı bir enstitü olan TÜBİTAK UZAY'da, İMECE Uydusu, TÜRKSAT 6A Uydusu geliştirme faaliyetlerini yürütüyoruz ve bunlar başarılı bir şekilde yürüyor. TÜRSAT 6A Uydusu'nu, inşallah, 2021 yılında uzaya göndermeyi hedefliyoruz.
Yine Bakanlığımız bağlı kuruluşu Türk Patent ve Marka Kurumundaki çalışmalarımız da devam ediyor. Ülkemizin son on beş yıldaki büyük değişimini ve gelişimini gösteren diğer bir önemli gösterge sınai mülkiyet haklarıdır. Türkiye bugün geldiğimiz noktada, 2002 yılına göre on altı kat daha fazla patent başvurusu, üç kat daha fazla marka başvurusu ve iki kat daha fazla tasarım başvurusu yapılan bir ülke konumundadır. 2017 yılının ilk on ayında yerli patent başvurularımızda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artış kaydettik. Yıl sonunda yerli patent başvurumuzu 7.500'e çıkarmayı hedefliyoruz.
Öte yandan, 2017 yılı içerisinde ülke genelinde çok yoğun bir coğrafi işaret farkındalık kampanyası yürüttük. 2017 yılı sonunda coğrafi işaret tescil sayımızı 300'e çıkarmayı hedefliyoruz.
10 Ocak 2017 tarihinde yani bu yıl yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu, sınai mülkiyet sistemimiz açısından büyük bir reform niteliğindedir. Pek çok farklı boyutlarla uluslararası açıdan da güzel bir örnek teşkil eden bu Kanun, Yüce Meclisimizde iktidar ve muhalefetin büyük bir uzlaşıyla üzerinde çalışarak ve geliştirerek yasalaştırdığı bir mevzuat niteliğindedir.
Bu vesileyle, kanun çalışmalarına çok önemli katkılar sağlayan değerli milletvekillerimize bir kez daha teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.
Türk Patent ve Marka Kurumunun, Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı nezdinde Uluslararası Patent Araştırma ve İnceleme Otoritesi olarak faaliyete başlaması, son dönemde sınai mülkiyet sistemimize değer katacak önemli bir gelişmedir.
Sayın milletvekilleri, Türk Standartları Enstitüsü, sanayici, ihracatçı, ticaret erbabı yani ekonomik ve ticari hayatın aktörleri için olmazsa olmaz iki önemli işlevi yerine getirmektedir. Standardizasyon faaliyetlerini gerçekleştirmek ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu test, muayene, belgelendirme hizmetlerini yurt içi ve yurt dışına vermek yani uygunluk değerlendirme işlerini yapmak TSE'nin en önemli görevleri arasındadır. Ayrıca, bu iki önemli görevin yanı sıra tüketicilerimiz için ürün ve hizmet güvenliğini sağlamak da TSE'nin görevleri arasında bulunmaktadır. TSE'nin yurt dışı faaliyetleri de bulunmaktadır. Bu bağlamda, Suudi Arabistan, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi, Afrika Standardizasyon Teşkilatı gibi birçok ülke ve bölgeye yönelik eylem planları yürütüyoruz. Bugün TSE, 100'ü aşkın ihtisas laboratuvarıyla, 1.452 metottan oluşan ulusal ve uluslararası akredite olmuş bir şekilde hizmet sunmaktadır. Piyasa gözetimi ve denetimi kapsamında yılda 500'ü aşkın rapor hazırlanmaktadır. Enstitümüzün helal belgelendirme faaliyetleri kapsamında eylül ayı itibarıyla verdiği toplam belge sayısı 433'e ulaşmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1993 yılından bu yana Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Türkiye'nin ulusal akademisi olma sorumluluğuyla faaliyetlerini sürdürmektedir. "TÜBA-Türkçe Bilim Terimleri Projesi" kapsamında, 36 binden fazla terimi içeren mühendislik terimleri sözlüğünün, 2017 yılının sonunda basımının yapılması planlanmaktadır. Türk-İslam medeniyeti havzasında farklı dillerde ve farklı Türk lehçelerinde üretilmiş telif, tercüme ve şerh kitapların -yaklaşık 100 eserin- yayımlanmasını amaçlayan Türk-İslam Bilim Kültür Mirası Projesi kapsamında ilk eserler yayımlanmıştır. TÜBA'nın "rehberlik ve danışmanlık" görevlerini yerine getirmek amacıyla oluşturulan kök hücre, kanser, gıda ve beslenme, bilim eğitimi, bilim ve eğitim politikaları, enerji gibi çalışma grupları aktif şekilde faaliyetlerine devam etmekte, ilgili konularda bilimsel toplantılar gerçekleştirmekte ve raporlar yayımlamaktadır.
Bakanlığımızın ilişkili kuruluşu olan Türkiye Şeker Kurumu genel bütçeden pay almamakta, tüm giderlerini kotalı şeker şirketlerinden aldığı katılım paylarıyla karşılamaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın son bölümünde Bakanlığımızın yeni hedeflerini kısaca özetlemek istiyorum.
İhracatımızın yaklaşık yüzde 94'ünü oluşturan imalat sanayimizdeki yüksek teknolojili ürünlerin payını önümüzdeki on yıl içerisinde yüzde 15'e çıkarmayı öngören bir program hazırlıyoruz.
Türkiye'nin sanayide bir sıçrama yapmasını hedefliyoruz. Türkiye'nin sanayide bir sıçrama yapabilmesi amacıyla limanlara entegre 5 adet büyük ölçekli endüstri bölgesinin kurulması -Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Doğu Akdeniz, Kuzey Ege, Güney Marmara gibi bölgelerde- için bir çalışma yürütüyoruz. Ayrıca özel sektörün endüstri bölgeleri kurmasına yönelik çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.
Yaklaşık 11 milyar Amerikan doları olan petrokimya sanayi dış ticaret açığımızın kapatılması amacına matuf olarak 2 petrokimya endüstri bölgesi kurulması üzerinde çalışıyoruz.
Öncelikli sektörlerimize odaklı küresel iddiası olan bir teknoloji üssünün İzmir Urla bölgesinde kurulmasına yönelik faaliyetlerimiz devam ediyor.
Şehir merkezlerinde kalmış sanayi sitelerinin şehrin makul mesafede dışına taşınması işlemlerini hızla yürütüyoruz.
Sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine katkı sağlamak için 300 organize sanayi bölgesine 300 teknik kolej kurulması çalışmalarımız devam ediyor.
Teknolojisini üreten bir sanayi oluşturulması amacıyla başlatılan AR-GE ve Tasarım Merkezleri Projesi'nde AR-GE ve tasarım merkezlerinin sayısını önümüzdeki yılbaşına kadar, yılın ilk ayının sonuna kadar bine çıkarmayı hedefliyoruz.
Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında, 2017 yılı sonuna kadar 100 adet coğrafi işaret, bin adet patent, 40 bin adet marka ve 20 bin adet tasarım belgesi verilmesini hedefliyoruz.
Dördüncü Sanayi Devrimi yol haritasını hazırlıyoruz. Bu kapsamda, imalat sanayimizin toplam katma değerini 2'ye katlayacak bir program üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bu hedefi gerçekleştirmek için odak sektörlere yoğunlaşma zarureti bulunmaktadır. Bu odak sektörler, kimya ve ilaç, yarı iletkenler ve elektronlar, makine ve teçhizat, gıda ve içecek ile motorlu taşıtlar olarak tespit edilmiştir. Önümüzdeki dönemde bu sektörlere yoğunlaşmak önceliklerimiz arasında olacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 yılındaki toplam bütçemiz 11 milyar 540 milyon 475 bin TL'dir. Önceki yılların ve bu yılın bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda, bize ayrılan ödeneğin tamamına yakınını kullandığımızı, hatta bazı yıllar ilave ödenek aldığımızı görüyoruz. 2018 yılı için tahsis edilen ödeneği de en etkin şekilde kullanacağız. Bize ayrılan her bir kuruşta tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğunu her zaman olduğu gibi aklımızda tutacağız. Yaptığımız her işi doğru, hızlı ve kaliteli yapmak için azami gayret göstermeye devam edeceğiz.
Konuşmamın sonunda, şahsım ve tüm çalışma arkadaşlarım adına, görüşmelere yapacağınız katkı ve destekleriniz için şimdiden her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Milletimizin bize bir emaneti olduğu bilinciyle kullanacağımızı ifade ederek 2018 yılı bütçemizin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Komisyonumuzun çok değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın Bakanımıza sunumları için teşekkür ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, bugün iki bütçemiz var. Sanayi Bakanlığı bütçesinden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da bütçesini yapacağız. O yüzden, her zaman olduğu gibi, Komisyon görüşmelerinin başında belirtilmiş olan sürelere itinayla uyacağımı belirtmek istiyorum. Bu, Komisyon üyelerimiz için on dakika, Komisyon dışından gelen milletvekillerimiz için de beş dakikadır.