KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Başkanım, son konuşmanın ayrıca bana nasip olmasından dolayı.

Sayın Bakanım, ben aslında bugün bütçe tekniği üzerinde konuşmak istemiyorum. Ancak maliye bölümü mezunu biri olarak bütçenin nasıl yapıldığını arkadaşlarımız bilseler zannedersem merkeziyetçi bir bütçe olmadığını, aslında ademimerkeziyetçi bir bütçe olduğunu ve bütün bütçelerin de özellikle nisan aynıda yerele sorulduğunu iyi bilirler. Örneğin, Harran Üniversitesinden örnek verirsem, nisan ayında bize gelirdi, Maliye Bakanlığı Harran Üniversitesine yazardı, Harran Üniversitesi bütün fakülte, meslek yüksekokulu ve birimlerine yazardı. Bizler de bölümlerimize yazardık ve bölümlerden gelen teklifleri toparlar, üniversiteye gönderir, üniversite bunları toplar, kendi bütçesini yapar ve ondan sonra strateji daire başkanı, idari ve mali işler daire başkanı veya işte genel sekreter ve yardımcısıyla beraber gelirler Maliye Bakanlığıyla karşılıklı müzakere ederlerdi. Bütçe böyle yapılır. Dolayısıyla ciddi manada bizim taleplerimiz orada karşılık bulurdu. Bundan dolayı, dediğim gibi, arkadaşlarımız bütçe yapılış tekniğini bilseler zannedersem buna yorum yapmazlar.

Ayrıca, bir şey daha ifade edeyim: Bizler düşünce olarak...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Çok da iyi biliyoruz Sayın Cevheri. Hepsi yansıyor mu?

BAŞKAN - Sayın Paylan, lütfen...

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum. Bildiğinizi umuyorum.

Şimdi, bizler kapitalist düşünceyi savunmuyoruz, liberal ekonomist düşünceyi savunuyoruz, özel mülkiyeti ve özel teşebbüsü savunuyoruz. Yani bugün diyelim ki Varşova Paktı ülkelerinin bile kendi sistemlerini terk ettiği, liberal ekonomi sistemini savunduğu bir dönemde arkadaşlarımız iş başında olsalardı acaba nasıl bir sistemi savunurlardı, ciddi manada onu da merak ediyorum.

Sayın Bakanım, ben bütçenizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Özellikle bürokrat bir bakan olmanızdan dolayı, bütçeye hâkimiyetinizden, kurumunuza hâkimiyetinizden dolayı sizi tebrik ediyorum. Ancak bütçeye yaptıkları emekten dolayı, başta şahsınızda bütün Bakanlık personeline ve Komisyon üyesi arkadaşlarıma ben burada saygılarımı sunuyorum.

Şimdi, tabii, bu seneki bütçe görüşmelerinin böyle suhuletli ve huzurlu bir şekilde geçmesinden dolayı, bütün partilere, özellikle Komisyon üyesi arkadaşlarıma ben burada teşekkürü bir borç biliyorum. Baktığımızda, özellikle ben MHP Grubundan başlayayım, yani gerek Sayın Kalaycı'nın gerek Sayın Ayhan'ın ve gerekse okul arkadaşım İsmail Bey'in değerli katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.

Yine, Sayın Kürkcü'nün ve Sayın Ayhan'ın katılımı HDP Grubuna bir renk katmıştır. Hemşehrim İbrahim Ayhan'ın özellikle filozofvari yorumlarından çok istifade ettik.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Gerçekten terminoloji çok güzel.

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Evet, ben tebrik ediyorum.

CHP Grubunu tebrik ediyorum. Özellikle Sayın Maliye Bakanımızın bir akademisyen gibi, bize ders verir nitelikteki olumlu katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Her zaman istifade ettiğimizi özellikle belirtiyorum. Sayın Kuşoğlu'na ve diğer arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Şimdi, bugün tabii Öğretmenler Günü. Bir akademisyen, bir eğitimci olarak ben Öğretmenler Günü'nün özellikle kutlu olmasını diliyorum. Tabii, bu duyguyu yaşamak gerekiyor; tahtada ders verme duygusunu yaşamak, öğrenciye faydalı olmak duygusunu yaşamak gerekiyor. Ben bundan dolayı ciddi manada eğitimci olarak, geleceğimizi inşa eden, nakış nakış ören öğretmenlerimizi tebrik ediyorum.

Bu arada da, tabii, Sayın Bekaroğlu burada mı bilmiyorum ama Sayın Bekaroğlu CHP Grubuna bir renk kattı ama ben biraz önce içerideyken özellikle arkadaşlarımızı muhatap alarak "eski İslamcılar" diye tabir etmesi ciddi manada beni rahatsız etti. Biz Müslüman'ız, dolayısıyla Müslüman olmaktan da onur duyuyoruz. Tabii, bir ayetle cevap vermek istiyorum: "..." () Senin dinin sana, benim dinim bana.

Dolayısıyla biz Müslüman'ız, Müslümanlığımızdan da vazgeçmedik, hepimiz de Müslüman'ız ve bundan sonra da öyle kalmaya devam edeceğiz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hepimiz değil.

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Senin dinine de saygı gösteriyorum.

Ben sözlerimi Aşık Veysel Şatıroğlu'nun bir sözüyle tamamlamak istiyorum:

"Hor görme

Beni hor görme kardeşim,

Sen altınsın ben tunç muyum?

Aynı vardan var olmuşuz,

Sen gümüşsün ben sac mıyım?

Ne var ise sende bende,

Aynı varlık her bedende,

Yarın mezara girende,

Sen toksun da ben aç mıyım?"

Saygılar sunuyorum. Bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.