| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türk Standartları Enstitüsü ç) Türk Patent ve Marka Kurumu d) Türk Patent Enstitüsü e) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu f) Türkiye Bilimler Akademisi g) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ğ) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2017 |
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
"Bizim hedefimiz bilim merkezi, teknoloji üssü ve ileri sanayi ülkesi bir Türkiye.", "Büyük ve güçlü Türkiye.", "Hedef..." sözcükleri güzel.
Sayın Bakan, hedef bütçeyi tek tek inceledim. 2018 bütçesi hedefinde yüzde 12 artırım öngörülmüş, 2019 bütçesinde yüzde 7 artırım öngörülmüş, 2020'ye geldiğimiz zaman eksi yüzde 3. Bu gösteriyor ki gelecekte ekonomiyi iyi görmüyorsunuz, sanayi üretimini ileriki süreçlerde sıkıntılı görüyorsunuz.
Olayı iki türlü değerlendirmek lazım, iki anlamda; siyasi ve ekonomi. Geçmiş yıllara baktığımız zaman, on beş yıla, bugünkü iktidarınıza, yanlış politikalardan Türkiye'nin sanayisi bu duruma geldi. İnşaata dayalı, ranta dayalı ekonomi politikaları, üretime destek vermeyen, üretim girdilerinin maliyetlerini dikkate almayan ekonomi politikalarından bugün baktığımız zaman OSB'lerin doluluk oranına, yüzde 60 civarlarında, yüzde 50 civarlarında. Sanayide fabrikalar satılık, kiralık ve biz, burada, bir yıldır "Sanayiyi nasıl ayağa kaldırırız?" adı altında, sadece teşvikler, bandrol, pul parası gibi küçük teşviklerle yol almaya çalışıyoruz. Geçmişte üretime, teşviklere baktığınız zaman hiçbir zaman başarılı olmamışız, etki analizlerine bakmadan sürekli "teşvik" adı altında çalışmalar yapmışız. Sanayicilerin, üreticilerin teşvike ihtiyacı yok, öncelikli olarak "girdi maliyetleri" olarak değerlendirmek lazım, öyle bakmak lazım. Eğer bir ülkeye yabancı yatırımcı gelecekse o ülkede öncelikli olarak o ülkenin özgürlüklerine, demokrasisine bakar ve sonra, insan gücüne, eğitimli insan gücüne bakar ve üretim maliyetlerinin girdi rakamlarına bakar; işte, enerjiye, SSK primlerine, bunlara bakar. Türkiye'de son yıllara da baktığımız zaman, özellikle üretim alanında yatırım yapılmıyor. Genelde sıcak paraya ve ticari işletmelere, kâr eden ticari işletmelere yabancı sermaye geliyor. Öncelikli olarak bizim neler yapmamız gerekiyor? Türkiye'nin neye bakması gerekiyor? Ülkenin hukuk ve adaletine, insan haklarına bakmak gerekiyor. Yabancı yatırımcı, eğitimli insan gücüne bakar, ulaşıma bakar. Organize sanayilerin ulaşımına baktığınız zaman, iktidarınızda -yaklaşık 300 OSB'miz var- 1 metre demir yolu yapılmamış yani limanlardan organize sanayilerine 1 metre demir yolu yapılmamış.
Sayın Bakan, herkes değindi, ben de değinmeden geçmeyeceğim yerli ve millî otoya. 2011 yılından beri biz bu platformdan yerli otomobil çıkmayacağını beyan ediyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız, özellikle iktidar partisinden milletvekili arkadaşlarımız sürekli bize "Siz yerli otoya, millî otoya karşısınız." deyip hakaretlere varan sözcükler kullandılar. Ben, şimdi onlardan, burada bizden özür dilemelerini istiyorum çünkü bizim dediğimiz noktaya yani 2011 yılında dediğimiz noktaya iktidar geldi.
ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Yok artık.
BAŞKAN - O ister, sen dilemezsin kardeşim. Hayret bir şey ya.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - 2011 yılından bugüne kadar, sürekli bu 47 milyon euronun çöpe gittiğini söyledik. Benim burada bir önerim var: Bu Saab marka aracı bir müzeye koyalım, bunu görmek için herkes gitsin, ücret ödesin, görsün çünkü başka türlü bu zararı kurtaramayız -hesap da sormayacaksınız gibi gözüküyor- altına da yazalım: İşte "Tarihin birinde Çin'de üretilen ve İsveç tarafından Türkiye'ye 47 milyon euroya satılan bir tane platform, bir tane araç." Bunu ziyaretçiler ziyaret etsin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tarhan, teşekkür ediyorum.
"Hayırlı olsun." deyin, buyurun.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Toparlıyorum.
BAŞKAN - Toparlama yok, "hayırlı olsun" kısmı.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sanayici o, sanayinin içinden gelen arkadaşımız.
BAŞKAN - Sanayi Komisyonunda konuşuyordur yeterince.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ve son olarak, 5 tane firmayla sözleşme imzalandı. Bu sözleşmenin içeriği nedir? Bu firmalara ne söz verildi? Vazgeçerlerse yaptırım var mıdır?