| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türk Standartları Enstitüsü ç) Türk Patent ve Marka Kurumu d) Türk Patent Enstitüsü e) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu f) Türkiye Bilimler Akademisi g) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ğ) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2017 |
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle değerli katkılar için çok çok teşekkür ediyorum.
Biz tabii, aynı görüşte olmayacağız. Yani bizim, yani burada hepimizin aynı şeyi söylemesini beklemeyelim. Zaten aynı şeyi söylüyor olsaydık farklı siyasi partilerde olmazdık. Bizim görüşlerimiz farklı ki, farklı siyasi partilerdeyiz, farklı siyasi ekollerdeyiz. Dolayısıyla ben, değerlendirme yapan, eleştiren, katkı sağlayan bütün milletvekili arkadaşlarıma öncelikle teşekkür etmek istiyorum, teşekkürle başlamak istiyorum.
Şimdi, birkaç değerlendirme yapıldı genel hususlarla ilgili. Özellikle bu OHAL'den bahsedildi, OHAL'in sanayimizi etkilediğinden, bilim ortamı oluşturulmasını önlediğinden bahsedildi.
Şunu ifade etmek isterim ki, biliyorsunuz, bu OHAL, olağanüstü hâl durup dururken ilan edilmedi. Türkiye'de kanlı bir darbe girişimi oldu ve bunu hepimiz yaşadık. Bu darbe girişimi akabinde, sonucunda olağanüstü hâl ilan edildi. Ölenler var, kayıplarımız var, yaralılar oldu, dolayısıyla olağanüstü bir durum söz konusuydu ve bu olağanüstü durumdan sonra olağanüstü hâl ilan edildi.
Olağanüstü hâl, sayın milletvekilleri, terör örgütlerine karşı ilan edilen bir durumdur. Yani olağanüstü hâl sanayiciye karşı, bilim adamlarına karşı, teknoloji üretenlere karşı değil, terör örgütlerine karşı ilan edilmiştir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir de işçiye karşı.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu, size de cevap vereceğim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Cumhurbaşkanı öyle dedi sanayicilere, "Bakın, olağanüstü hâl var, grev yapamıyorlar." dedi.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hayır, hayır.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bunu duyduk yani, bunu duyduk.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, şöyle: Yani bu olağanüstü hâl konusu, bir darbe girişimi sonrasında terör örgütlerine karşı ilan edilmiş ve devlet tarafından devletin kendisi için ilan ettiği bir hâldir. Dolayısıyla sanayiciye karşı, bilim insanlarına karşı böyle bir durum asla söz konusu değildir.
Bakın, bir hayat yaşıyoruz, normal bir hayatı yaşıyoruz. Hiç kimsenin makale yazmasına, araştırma yapmasına, yabancı ülkelerdeki bilim dergilerine yazı göndermesine engel bir durum söz konusu değildir. Birtakım terör örgütleriyle irtibatı olan, iltisakı olan kişilerin terör eylemleriyle ilgili faaliyetlerinden dolayı ihraç edilmiş olmalarının, hapse girmiş olmalarının bilimle, teknolojiyle ve sanayiyle bir ilgisi yoktur. Dolayısıyla bunu öncelikle açıklamak istedim.
Şimdi, aldığım notlar var, bana gelen bilgiler var. Yarım saat içerisinde bunların belki tamamını cevaplandıramayacağım ama size şöyle bir söz veriyorum, Genel Kurul öncesinde, bugün kayıtlara geçen, tutanaklara geçen ne kadar sorunuz varsa, ne kadar değerlendirmeniz varsa hepsini cevaplandıracağız, yazılı cevaplandıracağız ama tabii, önceliğimiz bugün sözlü olarak bunları cevaplandırmaktır.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, bu bütçe öncesi diyorsunuz değil mi, önümüzdeki yıl değil.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, evet, bu bütçe efendim, Genel Kurul öncesi Sayın Başkanım.
Şimdi, bu açıklamadan sonra ben aldığım notlara bakacağım ve notlardan cevaplandırmaya çalışacağım, çok sayıda bilgi var, bunları sizlerle paylaşacağım Sayın Başkanımızın verdiği süre içerisinde.
Öncelikle, Sayın Özdemir'in bir değerlendirmesi oldu. "Nicelik referans alınıyor, nitelik referans alınmıyor." dendi. Ortak akıldan bahsedildi ve "TÜBA'nın bir bilimsel raporu var mı?" dendi.
Şimdi, sadece niceliği esas aldığımızı söylemek Sayın Özdemir, doğru olmaz, niteliği de esas alıyoruz. Bakın, Türkiye büyüyor, Türkiye'nin nüfusu büyüyor, Türkiye gelişiyor. Dolayısıyla biz hem niteliği hem niceliği esas alıyoruz ve ortak akla da büyük önem veriyoruz. Yaptığımız her işte istişare ediyoruz, bilim insanlarıyla görüşüyoruz, sanayicilerle görüşüyoruz, hepsiyle görüşüyoruz. Bakın, ben, Bakanlığımda her hafta ya bir bilim adamı ya da bir sanayiciyle görüşüyorum, istişare ediyorum, konuşuyorum. Dolayısıyla daha fazlasını yapıyoruz Sayın Özdemir.
TÜBA, evet, TÜBA'nın raporları var, onları Sayın Başkanımız size hangi alanlarda çalıştığımıza ilişkin bir rapor dosyası takdim edecek.
Sayın Çam'ın sorusu vardı. Sayın Çam, İzmir Milletvekilimiz, değerli arkadaşım; şimdi, Kimya Mühendisleri Odasının denetiminden bahsetti. Evet, ben makine mühendisiyim, odaya kayıtlıydım, benim odadan yıllar önce oda yönetimi kaydımı sildi.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aidat mı ödemediniz?
MUSA ÇAM (İzmir) - Niye silsin Sayın Bakan?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, dolayısıyla, bakın, Türkiye'deki odalarla yani bu meslek odalarıyla, mühendis odalarıyla yurt dışındaki odalar arasında çok ciddi fark var. Mesela, Amerika'nın Society of Mechanical Engineers onun yayınlarına bakın, bir de bizim Makine Mühendisleri Odasının yayınlarına bakın. Arada çok ciddi bir kalite farkı vardır. Dolayısıyla ben odalarımızın siyaset yapmamalarını, siyasete karışmamalarını öneririm, tavsiye ederim ama maalesef onlar daha çok...
MUSA ÇAM (İzmir) - Kamusal alanların görüş belirtmeleri ne kadar siyasi?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ama siyaset yapıyorlar Sayın Çam, çok siyaset yapıyorlar yani sizden daha fazla siyasi onlar. Yani sizinki hafif kalır.
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, öyle bir yere termik santral veya nükleer santral yapıyorsunuz ki yani...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Çam, sizinki hafif kalır. Gerçekten sizden daha çok siyasiler, ona inanın.
BAŞKAN - Yok, Sayın Çam'dan daha ağır olmaz yani Sayın Bakanım.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siyasetin ne zararı var Sayın Bakanım? Siyaset çok zararlı bir şey mi?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ama bakın, Türkiye'de herkes kendi işini yapsa... Modern toplumlarda herkes kendi işini yapar, ilkel toplumlarda herkes herkesin işini yapmaya kalkışır. Dolayısıyla biz herkesin kendi işini yapmasını istiyoruz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapmayın Sayın Bakanım ya.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, sivil toplum siyaset yapmak için var.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Paylan, size de cevap vereceğim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hatta siyaset sivil topluma doğru kayıyor dünyada.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, Sayın Çam, değerli arkadaşım dedi ki: "Etki analizi yapılıyor mı?" Evet, yapılıyor, burada örnekleri var, size takdim edeceğiz uzun sürmesin diye.
KOSGEB'in TÜİK verilerini kullandığını ifade etti. Şimdi, bakın (TÜİK) Türkiye İstatistik Kurumu yani biz devletin resmî bir kurumunun verilerine güvenmeyip de kime güveneceğiz? Tabii ki onları kullandık. Onlar da bir yanlış var mı, araştıracağız, bakacağız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siyaset yapıyor onlar da, siyaset.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Efendim, TÜİK siyaset yapmıyor.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapıyor, yapıyor.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, siz cevap verin. Sayın Bekaroğlu araya giriyor, şey yapmayın.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Torun'un sorusu vardı. Ordu OSB doldu. Evet, biliyoruz, daha yeni Ordu'daki OSB'ler için 13 milyon lira kaynak gönderdik, aktardık. Bunu Ordulu vekillerimiz biliyorlar. Gelecek seneki programa da aldık, gelecek yıl da destekleyeceğiz. Ancak biraz talepler yüksek ama bunu desteklemeye çalışacağız.
Şimdi, Sayın Paylan, ilk konuşmasında da aldığım notlar var, onlara da cevap vermek istiyorum. Bakın Sayın Paylan, TÜBA, Bakanlığımızın bağlı bir kuruluşudur, bunu ben yapmadım, kanun. TÜBA, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bağlı kuruluşudur. Dolayısıyla...
BAŞKAN - Biz onu geçtik Sayın Bakanım, aramızda anlaştık.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, hayır. Bilimsel ve mali özerkliği var.
BAŞKAN - Sayın Paylan da onun öyle olduğunu öğrendi, sorun yok.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, mali özerkliği elbette var, bilimsel özerkliği de var. Bakın, TÜBA Başkanını ben atıyor olsam haklısınız, özerkliği yok ama TÜBA Başkanını TÜBA üyeleri seçiyorlar Sayın Paylan, biz seçmiyoruz. Bir seçimle başkan oluyor, Sayın Başkan burada, söylesin, seçimle geliyor, ben atamıyorum.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, kaç asil üyesi var, kaç Asosiye üyesi var?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, onları da şey yapalım. Bir de ayrılanlar var. Sayın Kürkcü'nün sorusu oldu, onları da cevaplandıracağız, burada notlarımız da var.
Şimdi, dolayısıyla bu özerklik konusu yasalarla tanımlanmış. Ben yasanın dışında bir şey yapmıyorum.
Bir de Sayın Paylan, bakın, burada ne yazıyor? Burada "Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı" yazıyor. Yani ben bilimden sorumlu bakanım. Dolayısıyla benim konuşmam kadar bu Komisyonda doğal bir şey olamaz.
Sayın Paylan, bakın, dünyada tek tip bilim ve teknoloji yönetimi yok, her ülkenin kendi şartlarında oluşturduğu bilim ve teknoloji politikaları ya da yönetim modeli var. Mesela, Amerika'da bilim ve teknoloji bakanlığı yoktur. Amerika'da yok, Finlandiya'da da yok, bir iki ülke daha var ama biz şunu biliyoruz ki Amerika'da aslında her bakanlığın bir TÜBİTAK'ı var diyebiliriz. Department of Energy, Department of Defence, hepsinin araştırma laboratuvarları, araştırma kurumları var. Devasa bir ülkeden bahsediyoruz, devasa bütçelerden ve büyük insan kaynaklarından bahsediyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Özgür üniversiteleri var.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Dolayısıyla Türkiye'nin sistemi bu. Almanya'da sistem başkadır, Japonya'da başkadır. Bakın, Almanya'da eğitim...
BAŞKAN - Vizeler açılmış Amerika'ya gözün aydın Sayın Paylan, hani haber vereyim size dedim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayırlı olsun.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Paylan, Almanya'da eğitim ve araştırma bakanlığı var, Japonya'da teknoloji ve sanayi bakanlığı var. Dolayısıyla her ülkenin kendi şartları içerisinde oluşturduğu modeller var, tek tip model yok.
O bakımdan, bilim ve teknoloji bakanlığı olan ülkelere bakarsanız başka bir sonuca varırsınız, bilim ve teknoloji bakanlığı olmayan ülkelere bakarsanız başka sonuçlara ulaşırsınız. Dolayısıyla TÜBA'nın özerkliğini söyledim, mali özerkliğini söyledim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bilimsel özerkliğini...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) -Özgürlük ve bilim ilişkisinden bahsettiniz. Onu da bakın, Türkiye'deki OHAL sadece terör örgütleri mensuplarına karşıdır, onlar içindir ve devletin bunlarla daha etkin mücadele etmek amacıyla kendisine uyguladığı bir haldir. Bilim adamlarıyla...
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Ne kadar sürecek Sayın Bakan?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Arslan, size cevap vereceğim.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Mahkeme kararı olmadan...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Kürkcü, biraz sabır, cevap vereceğim.
BAŞKAN - Arkadaşlar, bakın, böyle olursa yazılı isteyeceğim ben cevapları, size söyleyeyim.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın değerli arkadaşlarım, ben görüşlerimi söylüyorum. Sayın Kürkcü, ben görüşlerimi söylüyorum, siz de söylediniz. Zaten, bakın, baştan söyledim, aynı fikirde olmayacağız çünkü biz farklı fikirlerdeyiz, bunu da partilerimiz söylüyor. Bizim görüşlerimiz farklı.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Anlaşabileceğimiz hususlar var. Mahkeme kararı olmadan hiç kimse için "terörist" diyemiyoruz.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, özgürlük ve bilim ilişkisi... Elbette bilimsel özgürlük konusunda Türkiye'de bir sıkıntı yoktur.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok mudur?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, Türkiye'de bir sıkıntı yoktur.
Yerli otomobil konusuyla ilgili... Şimdi, bakın, beraber Meclisten çıkan yasalar var, bunları siz de çok iyi biliyorsunuz. Stratejik yatırımlarda yani Türkiye'nin öncelik verdiği konularda bir ortak girişim grubu oluşturup veya bir şirket bu yatırımın değeri 100 milyon doların üzerindeyse buna devletin terzi usulü destek vereceğini ifade ettik, buna kanun çıkardık. Dolayısıyla yerli marka otomobil veya Türkiye'nin otomobili projesi stratejik bir yatırımdır Türkiye için ve buna terzi usulü destek vereceğiz. Şu anda bilmiyoruz, çok detay sorular sordunuz, bunu bilmiyoruz. Bunu önümüzdeki günlerde yapacağımız ortak girişim grubuyla yapacağımız görüşmelerde bunları belirleyeceğiz ve bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Asla ve kata herkes bilecek, zamanında bilecek, bunu açık bir şekilde yapacağız.
Rekabet Kurumunun şu anda bir görevi yok çünkü bir ihale söz konusu değil. Bu stratejik bir yatırımdır, 100 milyon doların üzerindedir. Bunu yapmak isteyen her kim olsa...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sektör...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Paylan, 100'den fazla firmayla görüştük ve bakın, şunu...
BAŞKAN - Canım, başkalarının da yerli otomobil yapmasının önünü tıkayan bir şey yok, buyursunlar, yapsınlar. Devlet onlara da destek verir, sen merak etme.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Versin demiyoruz.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, Sayın Paylan, 100'den fazla kişi, kuruluş, firmayla görüştük ve 15 büyük sanayiciyle görüştük. Bunlardan 5 tanesi "Ben varım." dedi ve "Ben varım." diyen herkesi dâhil ettik. Bunun için de gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum, çok şükranlarımı sunuyorum. Bir ayrım olmadı, bir ayrım yapmadık. Dolayısıyla burada rekabetlik bir şey yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Geçmiştekiler ne oldu?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Onu da açıklayacağım Sayın Kuşoğlu.
Öncelikle size teşekkür ediyorum.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - On yıldır bununla uğraşıyoruz, onun için.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Kuşoğlu, teşekkür ediyorum.
Geçen seneki üslubunuzla bu seneki arasında ciddi bir fark gördüm, teşekkür ediyorum. Geçen sene hani, böyle, çok biraz yani tanıdığım kadarıyla sizi, size yakışmayan bir üslup vardı geçen sene, bu sene teşekkür ediyorum çok güzeldi.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başka kelime bulun Sayın Bakanım ya.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) -Ben Bülent Bey'i tanıyorum, o yüzden...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bülent Bey ne yapacağını bilen bir insan.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bu benim değerlendirmem, kusura bakmayın.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, böyle bir değerlendirme yapmıyoruz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kelimeyi seçin lütfen, geri alın o kelimeyi.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yanlış oldu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu ifade size yakışmadı Sayın Bakan.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Değerli arkadaşlar, başka ifade edeyim: Ben Bülent Bey'in daha nazik bir üslupla değerlendirme yapabileceğine inanan bir kişi olarak bunu ifade ettim. Ben gerçekten...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Olmadı Sayın Bakan.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Hayda!
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Her kelimede batıyorsunuz Sayın Bakan.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ya, değerli arkadaşlar, laf atmayın, laf atmayın. Başka türlü ifade ederim: Bakın, burada konuşuyoruz, ben sizi hep dinledim laf atmadım ama siz laf atıyorsunuz, rica ederim.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, duymayacaksınız, siz açıklamanızı yapacaksınız. Ama bu ifade...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, siz müdahale edin lütfen.
BAŞKAN - Müsaade edin Sayın Bekaroğlu.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Peki efendim. Şimdi, rakam konusu Türkiye'de...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, bu ifade yani bizim Komisyonumuz çerçevesi içerisinde olmadı.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Değiştireceğim Sayın Başkanım.
Şimdi 47 milyon avro konusu...
Şimdi, bakın, değerli milletvekilleri, bir projede tek model yoktur, bir projede birden fazla model vardır. Arkadaşlarımız iyi niyetle, proje sürecini kısaltmak için yurt dışından bir platform alıp bu platform üzerinde modifikasyonlar yaparak süreci hızlandırmak istemişler. Bakın, bu bir proje yönetim yaklaşımıdır. Sürecin hızlandırılması amaçlanmıştır. Dolayısıyla, şu anda elimizde bulunan bütün bilgileri, verileri ortak girişim grubuna vereceğiz. Ortak girişim grubu bunları değerlendirecek. Bu bakımdan, çöpe atılan bir şey yoktur, bilgi birikimidir, Türkiye'nin bilgi birikimidir, Türk mühendislerinin, Türkiye'de çalışan teknisyenlerin bilgi birikimidir. Dolayısıyla, bunu lütfen bu aşamada -erken aşamadayız henüz- bunu çöpe atılmış bir rakam olarak görmeyelim.
Şimdi, yine, Sayın Tarhan'ın değerlendirmeleri var. Modern fabrika konusunda Sayın Tarhan, bunları size bildireceğiz. İçlerinde Antep var, Bursa var, şu anda hatırlayabildiğim, İzmir var...
BAŞKAN - Isparta var.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Dört yer var ama bundaki amacımız sanayinin geliştiği bölgelerde, gelişmekte olduğu bölgelerde bunları açacağız, yapacağız ve burada bir farkındalık oluşturacağız.
"TÜBİTAK'tan kaç bilim adamının işine son verildi?" diye bir sorunuz var Sayın Tarhan. TÜBİTAK'tan bilim adamı olduğu için hiç kimsenin işine son vermedik ama malum terör örgütüyle irtibatı olan, yakınlığı olan kişileri uzaklaştırdık, bunların da size rakamlarını takdim edeceğiz.
Sayın Kürkcü'nün sorusu vardı, 47 milyon avro, buna cevap verdim Sayın Kürkcü.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Cevap neydi, ben anlamadım.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - "47 milyon avro çöpe mi atıldı yerli marka otomobille ilgili?" diye.
Bakın, 47 milyon avro...
KADİM DURMAZ (Tokat) - Eğitim zayiatı.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Efendim, böyle düşünmeyin. 47 milyon avro projeyi hızlandırmak için TÜBİTAK'taki arkadaşlarımızın "Bir platform üzerinde çalışırsak tasarım faaliyetlerini hızlandırırız." şeklindeki düşüncelerinden dolayı yaptıkları bir yaklaşımdır. Dolayısıyla, bu bir...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, AR-GE çalışmalarının içerisindedir bu da yani, öyle görecek arkadaşlar.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bu Türkiye'nin kazanımıdır, bunu çöpe atmıyoruz, bunu ortak girişim grubuna vereceğiz, ortak girişim grubu bunu değerlendirecek. Hayır böyle düşünmeyin, çok erken yorum yapıyorsunuz, henüz vaktimiz var.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Bakan, acele bir karar değil mi bu?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hangisi efendim?
BAŞKAN - Sayın Bakanım, soru kısmı bitti, siz cevapları verin lütfen.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kazım Bey, size cevap vereceğim.
Şimdi, yine, bakın, "Hangi bölgelerde mera?" konusu vardı Ertuğrul Bey'in sorusu. Ertuğrul Bey, biz birinci sınıf tarım arazilerine, meralara sanayi bölgesi yapılmasına karşıyız, buna izin vermeyiz, bunu yapmayız, bunu asla yapmayız ve biz tarımla sanayinin beraberce yaşayabileceğine, beraberce gelişebileceğine inanıyoruz. Bunu da her ortamda söylüyoruz.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Kusura bakmayın, sanayi bölgeleri meraların üzerindedir Sayın Bakanım.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Yeni torba kanunda geliyor. Mera yine geliyor.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hayır. Meclisteki torba kanun, meralardan ot bedelinin alınmamasına ilişkindir. Bu da şöyle ortaya çıktı, arkadaşlarıma sordum dedim ki: "Bu meraysa buraya OSB yapmayalım." "Hayır, mera değil, ot bitmez yaprak bitmez." dediler. "O zaman niçin ot bedeli ödüyoruz?" diye sordum ve bakın, illerde mera kurulu vardır, toprak kurulu vardır. Bunlar toplanıyorlar ve bunun ne olacağına biz karar vermiyoruz, Tarım Bakanı karar veriyor. Dolayısıyla meraların sanayi bölgesi olarak açılmasına ilişkin özel bir düzenlememiz bulunmamaktadır. Bunu ifade edeyim.
Yine Arslan'ın soruları vardı. Sayın Arslan'ın soruları çok anlaşılır değil, bu 2 milyar destek konusu nedir? Doğrusu bilmiyorum, nereden bu 2 milyar dolar? KOSGEB'in mali tabloları...
Sayın Arslan, bir şeyi karıştırmayalım. Bakın, bilenler bilir, Sayıştay denetim yapar, bir takım bulgular bulur. O bulguları sorar, o bulgulara cevaplar gelir. En son yıl sonunda bunları raporlar. Şimdi şu anda bulunan birtakım bulgulardan hareketle erken aşamada yorum yapılmamasının faydalı olacağını söylüyorum.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Yüzde 65'inin yanlış verildiği, hak etmeyenlere verildiği söyleniyor. Bu rapor, resmî rapor.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ya, bakın, bu söylenti...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne söylentisi? Raporlarda var, Sayıştay raporu var. Zaten eksik geliyor Sayıştay raporu.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, aşama aşamadan bahsettim az önce. Bir bulgu soru soracak, kurum cevap verecek, ondan sonra raporunu yazacak. Değerli arkadaşlarım, sürecin daha içindeyiz, yarısındayız.
Şimdi, Arslan'ın diğer sorularını... KOSGEB desteklerinin etkin yönetilmediğinden bahsediyor. Bu bir görüştür, biz onu öyle düşünmüyoruz. KOSGEB destekleri, bakın, bu sene içerisinde 274 bin mikro KOBİ'ye 6,6 milyar ödeme yaptık. Değerli arkadaşlarım, bir anda 770 bin başvuru alırsanız tabii ki sistemde yavaşlama olur. Bakın, KOSGEB'in personel sayısı belli, yaptığı işler belli ama bir anda 770 bin başvuru gelmiştir, bunları yönetme aşamasında başlangıçta birtakım sıkıntılarımız oldu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Güzel de nasıl seçici buldunuz? İlçe yönetim kurulu...
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, lütfen.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu söylemleriniz gerçeği yansıtmıyor, lütfen.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nasıl yansıtmıyor?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hakikaten yansıtmıyor.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, lütfen.
Gerçek dışı beyanlara girmeyelim.
Sayın Bakan siz devam edin lütfen.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Şeker Kurumu hakkında cevap verecek misiniz?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Cevap vereceğim.
Şeker Kurumuna geçelim. Bakın Türkiye Şeker Kurumuyla konuşmalarınızda konuşmacıların söylemlerinde Türkiye Şeker Kurumu ile Türkiye Şeker Fabrikalarının birbirine karıştırıldığını gördüm. Bakın özeleştirilecek olan kurum...
KADİM DURMAZ (Tokat) - Kim karıştırıyor?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne ilgisi var? Şeker kurumunu niye karıştıralım?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu, müsaade eder misiniz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hayır, karıştırmadık ama Sayın Bakanım, nereden çıkarıyorsunuz?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın notlara bakın, karıştıranlar var, karıştırmayanlar var ama ben karıştırıldığı kanaatindeyim. Bakın özelleştirilecek olan kurum, fabrikalar Türkiye Şeker Fabrikalarıdır. Türkiye Şeker Kurumu özelleştirilemez, Türkiye Şeker Kurumu bir düzenleyici, denetleyici bir kurumdur. O bakımdan Türkiye Şeker Kurumunun özelleştirilmesi diye bir şey söz konusu değildir.
Yine, bakın, Türkiye'de pancardan şeker üretiliyor, mısırdan şeker üretiliyor. Bakın şeker pancarını eken de Türk köylüsü, mısırı eken de Türk köylüsü. Türkiye'ye dışarıdan mısın ithal etmiyoruz gidin bakın, dışarıdan şeker ithal etmiyoruz.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sağlık açısından hangisi faydalı?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, dendi ki, ben sordum.
BAŞKAN - Ya, arkadaşlar, lütfen ya.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Mısır ithal ediyoruz yalnız.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın ben sordum. Türkiye'de şeker sözleşmeli tarımla mısır fabrikaları Türk köylüsüne mısır ektiriyor, bunu satın alıyor. Şimdi, bakın, dendi ki: "Hep nişasta bazlı şeker kotasını artırdınız." Okumuyorsunuz. Bakın, geçen sene artırmadık, sıfır, hiç artırmadık.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Bir buçuk yıldır toplanmıyor ama şeker yetiştiricilerinden.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ondan önceki iki sene de yüzde 25'tir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Denetlenmiyor. Artırmanıza gerek yok, geçen sene kimin ne yaptığı belli değil zaten.
BAŞKAN - Arkadaşlar, böyle giderse müzakereleri durdurmak ve oylamaya geçmek zorundayım.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, geçen sene ve ondan önceki sene nişasta bazlı şeker kotası yüzde 25 olarak Bakanlar Kurulunca belirlendi. Nişasta bazlı şeker kotasını Türkiye Şeker Kurumu belirlemiyor, Türkiye Şeker Kurumu teklif ediyor, bunu Bakanlar Kurulu belirliyor. Kanuna bakın, kanun bu şekilde. Geçen sene yüzde 25, ondan önceki sene de yüzde 25'tir ama önceki yıllarda, evet, yüzde 50'ye kadar çıktığı da doğrudur.
Bakın, gelen notu okuyorum: "Nişasta bazlı şeker imalatında mısır ithali yoktur." Dolayısıyla, değerli milletvekili arkadaşlarım, sanıyorum bir bilgi eksikliği var. Ben size daha sonraki yazacağım yazıda bunları detaylı açıklayacağım.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakanım, şeker bu bir buçuk yıldır toplandı mı?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, bakın, Türkiye Şeker Kurumunun yapısıyla ilgili bir çalışma yapıyoruz.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Gerçekten Bakanlığınız ne kadar denetim yaptı nişasta bazlı şeker üretiminden?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, Türkiye Şeker Kurumu 54 personeliyle çalışıyor, Şeker Kurumu çalışıyor, maaşlarını alıyorlar, bütçeleri var.
Bakın, Türkiye Şeker Kurumunun yapısında bir yapısal düzenleme düşünüyoruz. Benim görüşüm, bunu arz ettim Sayın Başbakanımıza da, bunun Tarım Bakanlığıyla ilgili bir kuruluş olması çünkü biz Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığıyız. Eskiden Türkiye Şeker Fabrikaları Özelleştirme İdaresine devredilmeden önce bu doğruydu yani şeker fabrikaları bizimle ilgili kuruluşlardı. Bunun için de Şeker Kurumu da bizimle ilgiliyi ama şu anda özelleştirme kapsamında ve Türkiye'deki şekerin yüzde 55 oranında üreticisi olan kurumlar da Türkiye Şeker Fabrikalarıdır. Dolayısıyla, burada bir çalışma yapıyoruz. Kurumun yönetim kurulunun olmaması, kurumun denetim yapmasına engel değildir, denetimi yapan memurlardır, orada çalışanlardır. Şeker kotasını belirleyen de Bakanlar Kuruludur.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Ne kadar belirlendi, sonucunu alabilir miyim?
BAŞKAN - Arkadaşlar, yazılı olarak gönderir Sayın Bakan.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yazılı göndereceğim.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakanım...
BAŞKAN - Sayın Durmaz, ama korsan sorular soruyorsunuz, yapmayın lütfen.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - "Her dönem yüzde 50 kota artışı kullanıldı." dendi. Bu doğru değil.
Bir de KOSGEB-çete ilişkisinden bahsedildi ama bu nedir? Nedir bu?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben sordum, böyle bir ilişki basına yansımıştır.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ne var basında yani nedir, konu nedir?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir çete...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu, siz her haberi doğru mu kabul ediyorsunuz? Basın her şeyi yazar.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Size sordum Sayın Bakanım, basına çıkmış ismi bilmem ne, anonim bir şirket...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ben de bilmediğim için bende böyle bir bilgi yok.
BAŞKAN - Sayın Bakanda böyle bir bilgi yokmuş. Cevap verdi Sayın Bekaroğlu, Bakanlıkta böyle bir bilgi yok.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, Rize'de çay fabrikalarından bahsettiniz Sayın Bekaroğlu, evet bunu çalışacağız, gerçekten bunlar bir yere toplanabiliyor mu ama şunu ifade edeyim Karadenizli arkadaşlarım, Karadeniz'de arazi sorunu var, bunu hepiniz biliyorsunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Rize OSB boş.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, denizi doldurup endüstri bölgesi yapmaya çalışıyoruz. Bakın, ben Rize'de sanayi sitesini taşımak için yer bulmakta zorlanıyorum Sayın Bekaroğlu, siz bulun taşıyacağız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bulunur bulunur.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakan, bu konudaki sorun şuydu...
BAŞKAN - Arkadaşlar, Sayın Durmaz, Sayın Bakanımız kibar kibar konuşuyor diye üstüne gidiyorsunuz, yapmayın...
KADİM DURMAZ (Tokat) - Çok özür diliyorum, Sayın Bakanım, bu konuda seçici kurul partinize yakın...
SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Bakanı dinleyemiyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - O zaman gel sen müdahale et Sayın Cora.
SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, dinleyemiyoruz Sayın Bakanımızı.
KADİM DURMAZ (Tokat) - ...seçtiği bankalara gönderdi ancak...
BAŞKAN - Arkadaşlar, Sayın Durmaz, lütfen...
KADİM DURMAZ (Tokat) - Banka verileri normal...
BAŞKAN - Sayın Bakan, bundan sonraki soruların geri kalanına yazılı olarak cevap verirsiniz.
Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Efendim ama bitiremedim.
BAŞKAN - Son sözlerinizi alayım, buyurun.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şimdi, Sayın Şimşek'in sorusu vardı, yerli otomobille ilgili yer seçimi henüz yok çünkü önce tasarım yapacağız yirmi dört ay, ikinci yirmi dört ayda yer seçeceğiz, şu anda bir yer yok.
Sayın Cora'ya teşekkür ediyorum.
Sayın Kuşoğlu'nun sorusu S-400'lerle ilgiliydi. Sayın Kuşoğlu benim şu andaki görevimle çok doğrudan ilgili değil, izin verirseniz bunu Savunma Bakanımızın sunumu sırasında sorarsanız daha iyi olur.
Sayın Ayhan'ın sorusu vardı işçi ölümleriyle ilgili. Bu da Çalışma Bakanlığımızla...
BAŞKAN - Efendim, o soru Sayın Temizel'indi de karıştı, Sayın Temizel, siz soracaksınız.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Pardon, özür dilerim Sayın Temizel.
GARO PAYLAN (İstanbul) - İş kazaları...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - İş kazalarıyla ilgili bakın biz her türlü tedbiri fabrikalarımızda sanayi ürünleri güvenliği noktasında takip ediyoruz ama sizin yaptığınız yorumda olduğu gibi sanayinin tek bileşeni yok, sanayinin birçok bileşeni var. Dolayısıyla, Çalışma Bakanlığımız da bu konuda çalışıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, size ilave süre vereyim, buyurun.
Ben diğer soruları, diğer değerlendirmeleri yazılı olarak cevaplandıracağım.
Değerli arkadaşlarım, hiç kimsenin kalbini kırmak gibi bir düşüncemiz olamaz, kalbini kırdığım arkadaşlarım varsa özür dilerim ama böyle bir niyetimiz olamaz. Esas, geçen yıl kırılmış bir arkadaşınız olarak bunu burada paylaşmak istedim, işin esası da budur.
Çok çok teşekkür ediyorum katkılarınız için. İyi akşamlar diliyorum.
Bülent Bey, size çok kırılmıştım, onu burada paylaşayım, geçen sene sözleriniz çok ağırdı.
Teşekkür ederim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, siz devletsiniz, kırılmaya hakkınız yok Sayın Bakan, devletsiniz, devlet kırılamaz.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu, müdahale etmeseniz ben daha rahat konuşacağım, hep müdahale ediyorsunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şeyh Edebali'yi hatırlayın.
BAŞKAN - Sayın Bakanımıza teşekkür ediyoruz.
Sayın Bakanım, açıkta kalan sorulara ve görüş ve eleştirilere yazılı olarak cevap vermenizi...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yazılı cevap vereceğim.