KOMİSYON KONUŞMASI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri; Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ile üniversitelerin 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarıları ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarılarını sunmak ve Bakanlık faaliyetlerimiz ile hedeflerimiz hakkında bilgi sunmak üzere huzurlarınızda bulunmaktayım. Bu vesileyle Komisyonumuzun Başkan ve tüm üyelerini saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim, çağa uygun olarak sürekli değişen ve gelişen birikim ve tecrübeler ışığında yenilenen bir süreçtir. Temel hedefi ise bilgi toplumunun gerektirdiği becerilerle donanmış, millî kültür ile insanlığın evrensel değerlerini içselleştirmiş bireyler yetiştirmektir.

Millî Eğitim Bakanlığı olarak herkesin eğitim ve öğretime eşit şartlarda erişmesi, çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışı kazanması, girişimci, yenilikçi, dil becerisi yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, öz güven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmesi önceliğimizdir.

Bugüne kadar yapılan çalışmalar neticesinde temel altyapı ve erişim sorunlarını büyük ölçüde çözdük. Nitelikli bir eğitimi ve herkes için eğitimde fırsat eşitliğini değişmez ve daimî hedefimiz olarak görüyoruz. Bu hedefe ulaşma doğrultusunda, eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapıyı tesis etmek, Bakanlığımızın beşerî, mali, fiziki ve teknolojik altyapıyla yönetim ve organizasyonunu daha da iyileştirmek istiyoruz.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, eğitim bütçemiz 2018 yılında bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 18'ine denk gelecek şekilde 134 milyar 727 milyon Türk lirası olarak belirlenmiştir. Söz konusu bütçe çerçevesinde, Bakanlığımız, toplumun hemen hemen tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim ve öğretim hizmetlerini yerine getirmektedir.

2017-2018 eğitim ve öğretim yılında resmî ve özel 10.482 okul öncesi, 25.308 ilkokul, 18.643 ortaokul ve 11.360 lise olmak üzere toplam 65.793 okulumuzla eğitim ve öğretim faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu okullarımızda 1 milyon 61 bin 989 öğretmenle toplam 17 milyon 508 bin 955 öğrencimize eğitim vermekteyiz.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; hükûmetlerimiz döneminde zorunlu eğitim süresi sekiz yıldan on iki yıla çıkarıldı. Söz konusu çalışmalarla eğitimin her kademesindeki okullaşma oranında ve ortalama eğitim süresinde artışlar gerçekleşti.

Eğitimi çağın teknolojisiyle buluşturmak üzere Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi'ni başlattık. Bugüne kadar, bu proje kapsamında 432.288 adet etkileşimli tahta okullarımıza kurulmuştur. 14.933 okulda, 1 milyon 8 bin 971 adet uç kurulumu yapılmıştır. Altyapısı tamamlanan okullara VPN internet erişimi de verilmektedir. Bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir. Okulların altyapılarının yapılması ve sınıflara etkileşimli tahtaların kurulmasına bundan sonraki süreçte de devam edilecektir. Her okulumuz bu teknolojik imkânlardan faydalanacaktır. Bu süreçte, eğitsel e-içeriklerin oluşturulması da bir diğer önemli çalışmamızdır. Öğretim programlarının, bilgi teknolojileri destekli öğretime uyumlu hâle getirilmesi suretiyle oluşturulan içerikler Eğitim Bilişim Ağı üzerinden öğretmen, öğrenci ve velilerimize sunulmaktadır.

EBA, öğretmen ve öğrencileri tanıyan, bireyselleştirilmiş öğrenim imkânı sağlayan, kullanıcıya yapay zekâ algoritmalarını da kullanarak geri dönüşler yapan ve önerilerde bulunan, verileri analiz edebilen, raporlama yapabilen yeni nesil bir sistemdir.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; eğitimin sadece resmî kurumlarda yapılmayacağı hepinizin malumudur. Bu kabulden hareketle, eğitimde özel sektörü hep bir paydaş olarak gördük. Özel öğretim kurumlarının nitelik ve niceliğinin artırılmasının, eğitim sistemimizde kalite ve rekabet odaklı eğitim hizmetlerinin verilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu kapsamda, özel sektörün dinamik yatırım ve işletme kabiliyetinin eğitim sistemine katkısını artırmak için teşvik düzenlemeleri getirdik. Özel öğretime arazi ve okul tahsisi, vergi istisnaları, ucuz kredi imkânları ve öğrenci başına eğitim öğretim desteği uygulamalarını hayata geçirdik.

2017-2018 eğitim öğretim yılında yeni katılan 75 bin öğrenciyle birlikte toplam 306.282 öğrencinin eğitim öğretim desteğinden faydalanması planlanmıştır. 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren toplamda 520.866 öğrenci eğitim öğretim desteğinden faydalanmış olacaktır.

2017-2018 eğitim öğretim yılı itibarıyla 1.777 yeni özel okul bu yıl faaliyete geçti. Geçtiğimiz öğretim yılı da dâhil olmak üzere toplam 2.850 özel okul açılmıştır. Söz konusu uygulamalar devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasına da önemli katkı sağlamaktadır. Eğitimde özel sektörün payının artırılması yönündeki çalışmalarımız devam etmektedir. Türkiye'deki bu oran yaklaşım yüzde 7 civarında, OECD ülkelerinde yüzde 15 civarında, Millî Eğitim Şûrasında yüzde 25'e çıkarılmasın doğrultusunda tavsiye kararı alınmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 15 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütünün millî iradeye yönelik darbe girişimini müteakip bu terör örgütüyle iltisaklı veya aidiyeti tespit edilen 1.065 özel okul, 361 diğer özel öğretim kurumu ve 848 özel öğrenci yurdu olmak üzere, toplam 2.274 kurum kapatılmıştır. Terör örgütünce gerçekleştirilen 15 Temmuz menfur darbe girişiminden sonra bu örgütle irtibatlı veya iltisaklı olduğu için kapatılan 1.065 özel okul nedeniyle eğitim hizmeti sunumunda herhangi bir boşluk da oluşmamıştır, aksine eğitim yatırımı yapan vatandaşlarımız sayesinde özel okullaşma oranı ve özel okula gitme oranı da artmıştır.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; eğitim sisteminin temel unsuru öğretmendir. Ülkemizin geleceğinin teminatı olan gençlerimizin demokratik değerlerle buluşmasında, onların millî ve manevi değerlerle donatılmasında, ülkemizin geleceğini inşa edecek gençlerimizin yetiştirilmesinde en büyük pay hiç kuşkusuz öğretmenlerimize aittir. Eğitimde en büyük yatırımı öğretmene yaptık. Bu süreçte eğitimin unsurlarından herhangi biri eksik olsa da eğitim faaliyeti devam eder ancak öğretmen yoksa eğitim devam etmez, yapılamaz. 2003 yılından bu yana 584.288 öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bugün görev yapan her 3 öğretmenden 2'si bu dönemde atandı.

Bu noktada, eğitim öğretim hizmetleri sınıfındaki mevcut personelimiz hakkında bazı bilgileri sizlerle paylaşmak isterim. Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim kurumlarında görev yapan 904.679 öğretmenimiz bulunmaktadır. Hükûmetlerimiz döneminde atanan öğretmen sayımız, mevcut öğretmen sayısının yüzde 64'üne karşılık gelmektedir. Bu, aynı zamanda, genç bir öğretmen kadrosuna sahip olduğumuzu da gösterir. Nitekim 40 yaş ve altındaki öğretmen sayımız toplam öğretmen sayımızın yüzde 66'sına tekabül etmektedir. Bu da OECD ülkeleri arasında en genç öğretmene sahip olduğumuzu göstermektedir. Bu süre içinde öğretmen başına düşen öğrenci sayımızı ilköğretimde 17'ye, ortaöğretimde de 13'e düşürdük. Ülkenin her tarafında öğretmen doluluk oranları birbirine yakın bir orana yükseltildi, bunun tek istisnası İstanbul'dur, Marmara'da bu oran biraz daha aşağıdır.

Bilindiği üzere, öğretmen ihtiyaçları Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelik esaslarına göre belirlenmektedir. Norm kadro doluluk oranları Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 90,35'e, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 92,28'e, ülke genelinde ise yüzde 90,60'a ulaşmıştır.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında da önemli iyileştirmeler yapılmıştır. 2002 yılında Bakanlığımız bünyesinde göreve yeni başlamış 9'uncu derece 1'inci kademedeki bir öğretmenimizin maaşı 470 lira iken 1 Temmuz 2017 tarihi itibarıyla yüzde 515 artışla 2.891 liraya yükselmiştir.

2002 yılında ek ders ücretinin saati net 2,75 liraydı, 2017 yılında net 12,11 liraya yükseldi. Bu durumda, haftada on beş saat, ayda toplam altmış saat ek ders veren öğretmenimizin ek ders ücreti 2002 yılında 165 lira iken 1 Temmuz 2017 tarihi itibarıyla yüzde 340 artışla net 726 liraya yükselmiştir. Haftada on beş saat ek ders veren bir öğretmene 2002 yılında maaşıyla birlikte toplam 635 lira ödenirken 2017 yılının ikinci yarısında toplamda 3.618 lira ödenmektedir. Tüm öğretmenlere, her eğitim öğretim yılında bir defa, eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenmektedir. Yapılan ödeme, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında 1.050 TL'ye yükseltilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; toplumsal gelişim açısından her meslek önemlidir fakat öğretmenlik mesleğinin ayrı bir önemi ve yeri vardır çünkü öğretmenler her mesleğin yetiştiricileri oldukları gibi, toplumsal kültür ve değerlerimizin de aktarıcılarıdır. Bu nedenle, öğretmenlik mesleğine yönelik iyileştirme çalışmaları öncelikli hedeflerimizdendir. Öğretmenlik mesleğine yönelik lisans eğitimlerinin yapılandırılmasına, öğretmen alımına, adaylık ve yetiştirme süreçlerine, öğretmenlerin mesleki gelişimlerini teşvik etmeye, performanslarının değerlendirilmesine, kariyer gelişimine ve çalışma şartlarının iyileştirilmesine kadar pek çok hususta yol haritası niteliğinde olan Öğretmen Strateji Belgesi, Yüksek Planlama Kurulunca onaylanarak 9 Haziran 2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.

Öğretmen Strateji Belgesi, yaşam boyu öğrenme yaklaşımı anlayışıyla 3 amaca yönelik olarak hazırlanmıştır. Bunlardan biri, yüksek nitelikli, iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamını sağlamak. Bir diğeri, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak yani hizmet içi eğitim. Üçüncüsü ise öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve mesleğin statüsünü güçlendirmektir. Öğretmen Strateji Belgesi, bu amaçlara yönelik olarak 35 eylemden oluşmaktadır. Bu eylemlerin tamamı, öğretmen yetiştirme, geliştirme ve istihdam süreçlerinde sürdürülebilir bir kaliteyi sağlamak ve sürekli mesleki gelişimi teşvik etmek amacıyla güncel uluslararası gelişmelerin ışığında hazırlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kaliteli bir eğitim için eğitim altyapısının tamamlanması gerekir. Bu kapsamda, derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmak ve ikili eğitime son vererek tüm okullarımızda tam gün eğitim öğretime geçmek için derslik yapımı çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu çerçevede, 2003 yılından bugüne kadar, 48.463'ü hayırsever vatandaşımız tarafından olmak üzere, toplam 282.166 adet yeni dersliğin yapımı tamamlanarak eğitim öğretimin hizmetine sunulmuştur. Bu vesileyle, gerek derslik yapımı ve gerekse diğer ayni ve nakdi bağışlarıyla eğitimimize gönülden destek olan vatandaşlarımıza, hayırseverlerimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum. Her eğitim kademesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı yeni yapılan derslikler sayesinde ülke genelinde her geçen gün azalmaktadır. Bütün bu çalışmalar sonrasında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 24'e, ortaöğretimde ise 23'e düşmüştür. Bu konudaki çalışmalarımıza hızla devam edebilmemiz için Bakanlığımızın yatırım bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 6,91 artışla 7 milyar 737 milyon Türk lirası olarak öngörülmüştür. Bu yatırım bütçemizin kullanımında öncelikle ve özellikle ikili eğitimin yapıldığı ve yoğun göç alan şehirlerimize öncelik vereceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız ile İçişleri Bakanlığı arasında Okullarda Güvenli Ortamın Sağlanmasına Yönelik Koruyucu ve Önleyici Tedbirlerin Artırılmasına İlişkin İşbirliği Protokolü imzalanmıştır. Bu protokolle geleceğimizin teminatı çocuklarımızın güvenli bir eğitim öğretim hayatı geçirmesi, madde bağımlılığı ve diğer zararlı alışkanlıklardan korunması ve mevcut güvenlik durumunun belirlenerek koruyucu ve önleyici güvenlik tedbirlerinin alınması amaçlanmaktadır. Proje kapsamında, Bakanlığımız, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ASELSAN Anonim Şirketiyle 762 okulda çalışmalara başlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Bakanlığımız arasında yapılan protokol çerçevesinde 2003 yılından bu yana Türkiye çapında Şartlı Eğitim Yardımı Programı uygulanmaktadır. Bu programla, ihtiyaç sahibi ailelere çocuklarını düzenli olarak okula göndermeleri şartıyla her ay eğitim yardımı yapılmaktadır. Okul öncesi ve ilköğretime devam eden erkek çocukları için 35 lira, kız çocukları için 40 lira, ortaöğretime devam eden erkek çocukları için 50 lira, kız çocukları için 60 lira olmak üzere aylık destek verilmektedir. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan karşılanan şartlı eğitim yardımıyla başladığı günden 2017 Haziran ayı sonuna kadar ilk ve ortaöğretimdeki öğrencilerimizin annelerine 5 milyar 881 milyon 628 bin 506 lira ödeme yapılmıştır. Ayrıca, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan 1988-2005 döneminde 305 adet, 2009-2017 döneminde 229 adet olmak üzere toplam 534 adet yurt çocuklarımızın eğitim hizmetine sunulmuştur. Bu vesileyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz üzere, ücretsiz ders kitabı dağıtımı uygulaması, eğitimde fırsat eşitliğine yönelik yürütülen çalışmalarımızdan biridir. Bu kapsamda, 2003'ten 2017 yılına kadar toplam 2 milyar 680 milyon 30 bin 389 adet kitap öğrencilerimize ücretsiz dağıtılmıştır. Bu uygulama için toplam 4 milyar 626 milyon 470 bin 672 lira ödeme yapılmıştır. Ortaöğretim öğrencilerine ücretsiz ders kitabı dağıtılması amacıyla 2018 yılı Bakanlık bütçesine 222 milyon 901 bin 500 lira kaynak ayrılmış olup ilköğretim öğrencilerine ücretsiz olarak dağıtılacak ders kitapları için de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan 2018 yılı için 361 milyon 250 bin lira ödenek tahsis edilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine verilen burslar, eğitim ve öğretime erişimi artırarak fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkı sağlamaktadır. İlköğretim ve ortaöğretimde 261.230 öğrenciye 2017 yılı itibarıyla 204,38 lira aylık burs ödenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlık olarak özellikle engelli vatandaşlarımızın eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanabilmeleri öncelik verdiğimiz konulardan biridir. Bu bağlamda, engellilerin eğitim ve rehabilitasyonuna ilişkin olarak 2006 yılından 2017 yılı Eylül ayına kadar bütçemizden 14 milyar 552 milyon lira harcanmıştır.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; ülkemizin her çocuğu bizim için bir değerdir ve eğitime erişimini sağlıklı bir şekilde temin etmek de bizim görevimizdir. Bu kapsamda, ilköğretim, ortaöğretim ve özel eğitim kurumlarına devam eden öğrenciler ile yaygın eğitim hizmetinden yararlanan özel eğitim kursiyerlerinin resmî okul ve kurumlara taşıma yoluyla erişimlerinin sağlanmasına devam etmekteyiz. Eğitime erişim hakkını kullanmakta güçlük çeken ve özel eğitime ihtiyacı olan öğenci ve kursiyerlere taşıma hizmeti vermekteyiz. Bu çerçevede, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında 91 bin 262 öğrencimize taşıma hizmeti verilmiştir. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında toplam 773.998 ilköğretim öğrencisi taşınmış olup bunların 688.579'u öğle yemeği hizmetinden de yararlanmıştır. 2017-2018 eğitim öğretim yılında ise 757.714 öğrencimiz taşınmaktadır. Ayrıca, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında 497.740 ortaöğretim öğrencisi taşınmış ve toplam 493 bin 528 öğrenci öğle yemeği hizmetinden de faydalanmıştır. 2017-2018 eğitim öğretim yılında ise 472. 262 öğrencimiz hâlen taşıma hizmetinden faydalanmaktadır.

Temel eğitim ve ortaöğretim öğrencilerine hizmet veren yurt ve pansiyonlarımızda koğuş sisteminden oda sistemine geçme çalışmalarımız da devam etmektedir. Bu kapsamda, toplam yatak sayısı 537. 292'ye ulaşmıştır.

Yine, çocuklarımıza sağlıklı ara öğün tüketim alışkanlığını kazandırılmak, yeterli ve dengeli beslenmelerine katkıda bulunmak, sağlıklı büyüme ve gelişmelerini sağlanmak amacıyla 2011-2012 eğitim ve öğretim yılından itibaren Okul Sütü Programı, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren de Okullara Kuru Üzüm Dağıtım Programı başlatılmış olup bu uygulamalardan her yıl yaklaşık 6 milyon öğrenci yararlanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi çerçevesinde, Bakanlığımıza bağlı resmî-özel örgün ve yaygın eğitim kurumlarında istekli öğrenci ve kursiyerlere ücretsiz olarak destek ve yetiştirme kursları verilmektedir. Destekleme ve yetiştirme kursları tamamen okul müfredatını takviye amacı gütmektedir. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı destekleme ve yetiştirme kursları 23.009 kurs merkezinde gerçekleştirilmiştir. Bu kurs merkezlerinde 268.767 kadrolu, 39. 241 ücretli toplam 308.008 öğretmen görev almıştır. Söz konusu kurslara toplam 9 milyon 255 bin 964 öğrenci katılmıştır. Destekleme ve yetiştirme kursları birinci dönem, ikinci dönem ve yaz kursları olmak üzere üç dönemde yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilgilerinize sunmak istediğim bir diğer husus Bakanlığımızın yurt dışı eğitim öğretim faaliyetleriyle ilgili çalışmalardır. Yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın eğitim ihtiyacını karşılamak ve eğitim öğretim alanındaki uluslararası ilişkilerimizin geliştirilmesini sağlamak amacıyla Bakanlığımızın 34 ülkede 31'i eğitim müşavirliği ve 25'i eğitim ataşeliği olmak üzere toplam 56 temsilciliği bulunmaktadır. Bakanlığımızca açılan, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın çocuklarının devam ettiği 16 ilkokul, 23 ortaokul, 24 lise, 4 Türkiye Türkçesi Öğretim Merkezi olmak üzere toplam 67 eğitim kurumunda eğitim ve öğretim hizmeti vermekteyiz.

Yurt dışındaki çocuklarımızın kimliklerini koruyarak, bulundukları ülkelerde hayatın her alanında önemli yer edinmesi için özellikle Avrupa ülkelerinde "Türkçe ve Türk Kültürü" dersi adı altında eğitim faaliyetlerimiz devam etmektedir.

Bildiğiniz gibi, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarının eğitim öğretim ihtiyacını gidermek, onların ana vatanlarıyla bağlarını sağlamlaştırmak, ülkemizin eğitim alanında sahip olduğu birikimi, tecrübeyi insanlığın hizmetine sunmak amacıyla, gayesi sadece eğitim olan Türkiye Maarif Vakfını kurduk. Vakıf, faaliyetlerine 1 Eylül 2016 tarihinde başlamıştır. Bugün itibarıyla, Türkiye Maarif Vakfı 33 ülkede temsilcilik açmış, 18 ülkede de eğitim öğretime başlamıştır. Bu eğitim hizmetlerinde gelişmeleri takip etmek ve seri bir şekilde örgün eğitim sistemimize entegre etmek amacıyla Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı bünyesinde Türkçe öğretim programları ve ders araç gereçleri çalışma grubu oluşturulmuştur. Bu grup, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarının ihtiyaç duydukları programlar ve ders araçları ile Türkiye Maarif Vakfının hedef kitlesi olan yabancı öğrencilere yönelik ders araç ve gereçlerini hazırlayacaktır.

Ayrıca, 1416 sayılı Kanun kapsamında, yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla Bakanlığımız tarafından üniversiteler ve kamu kurumları adına öğrenci gönderilmektedir. 2017 yılında 393 farklı alanda 1.155 yurt dışı kontenjanı açılmış olup ÖSYM'nin lisans programları tablosundaki 1.052 lisans alanı taranarak ilan edilen burs kontenjanlarına 328 farklı lisans alanından mezun olan öğrencilerin başvurulabilmesi sağlanmıştır. Şu an 52 farklı ülkede 3.635 öğrencimiz bu kapsamda eğitim öğretim görmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitimin önemli alanlarından bir diğeri de Türkiye ekonomisinin uluslararası rekabet gücünü artırma ve nitelikli insan gücü ihtiyacının karşılanması için verilen mesleki ve teknik eğitimdir. İş dünyasının ihtiyaç duyduğu meslek ve alanlarda eleman yetiştirilmesini sağlayacak şekilde mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve eğitim -istihdam bağlantısının sağlıklı bir zeminde yürütülmesini sağlamak Hükûmetimizin bir diğer önceliğidir.

Ülkemizin iş gücü ihtiyacının karşılanması için sektörlerin taleplerine uygun ve sektörle iş birliği içinde, yeni tema içerikli mesleki ve teknik eğitim modelini başlattık.

6764 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle yaygın mesleki eğitim kapsamında bulunan çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına aldık. İşbaşı eğitimiyle usta yetiştirilmesi için önemli bir adım atılmıştır. Ustalık programlarının verileceği dört yıllık süre zarfında isteyenler fark derslerini de vererek lise diploması alabilecekler, isterlerse de ondan sonra üniversiteye katılabileceklerdir. 6764 sayılı Kanun'la tüm meslek lisesi mezunlarına da teknisyen unvanı verilmesinin önü açılmıştır.

Öğrencilerin işletmelerde gerçek iş ortamında, üretimin içinde yaptıkları beceri eğitimleri ve stajlar mesleki eğitim için önemlidir, olmazsa olmazdır. İşletmelerde beceri eğitimi ve staj yaptırmakla yükümlü bulunan işletmeler tarafından öğrencilere ödenen ücrete devlet olarak katkı vermekteyiz. Böylece daha fazla işletmenin daha çok öğrenciye beceri eğitimi ve staj imkânı sağlamasının önü açılmıştır. Ayrıca, mesleki ve teknik ortaöğretim okullarına devam eden öğrencilerin alan eğitimine başladıkları andan mezun oluncaya kadar iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigorta primleri de devletimiz tarafından karşılanmaktadır.

Belirli bir sektörün öne çıktığı ve yoğunlaştığı merkezlerde sadece bu sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek üzere bir meslek alanında eğitim verilen tematik mesleki ve teknik Anadolu liseleri açılmıştır. Bu yıl 12 ilde bulunan 19 tematik meslek lisesini açtık ve bu liseler eğitim öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Mesleki ve teknik eğitimde yapılan iyileştirme çalışmalarını sektöre aktarmak, karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak, mesleki ve teknik eğitimde eğitim-sektör iş birliğini geliştirmek amacıyla Bakanlıkça illerde düzenli periyodlarla eğitim sektör istişare toplantıları yapılmaktadır, bundan sonra da yapılmaya devam edilecektir.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, sayın milletvekilleri; mesleki ve teknik eğitimde kaliteyi artırmak, sanayi kuruluşlarına nitelikli iş gücü sağlamak ve istihdamı artırmak amacıyla, organize sanayi bölgelerinde açılan özel mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören her bir öğrenci için eğitim desteği ödemesi Bakanlığımız tarafından yapılmaktadır. 2017-2018 eğitim öğretim yılında öğretim desteği verilen alan sayısı 20' ye çıkarılmıştır.

2016-2017 eğitim ve öğretim yılı itibarıyla organize sanayi bölgeleri dışında açılan ve belirli standartlara sahip olan özel mesleki ve teknik eğitim okullarında okuyan öğrencilere de eğitim öğretim desteği ödemesi yapılmaya başlanılmıştır.

Organize sanayi bölgelerinin içinde ve dışında açılan özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde eğitim gören her öğrenci için bölüm başına 4.300 lira ila 6.900 lira arasında eğitim öğretim desteği verilmektedir. Bu kapsamda, 2016-2017 eğitim öğretim yılında 33 özel mesleki ve teknik Anadolu lisesine yaklaşık 120 milyon lira ödeme yapılmıştır. 2017-2018 eğitim öğretim yılında mesleki ve teknik eğitim alan 41.234 öğrencinin eğitim öğretim desteği ödemesi de Bakanlığımızca karşılanacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretim programlarının geliştirilmesi ve güncellenmesi dinamik bir süreçtir. Öğretim programlarının sadece bilgiden oluşmaması, aynı zamanda beceri, yeterlilik ve değerleri de içermesi gereklidir. Uygulamaya konulan programlar, öncelikle öğrencilerimizin yaşayacağı çağın gerektirdiği bilginin yanında beceri, yeterlilik ve değerler kazandırmayı amaçlamaktadır. 1'inci sınıftan 12'nci sınıfa kadar konu ve kavram bütünlüğü dikkate alınarak 51 dersin programlarını yeniledik. Bu süreçte katılımcı ve demokratik anlayışı önemsedik. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarda üç ana başlık ön plana çıkmaktadır. İşlevsel bilgilerin ön plana çıkarılarak konular arasında sadeleştirmenin yapılması, uluslararası ve...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, sunumunuzun yarısındayız, süreniz bitti.

Size ek süre veriyorum.

Buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olasınız.

Bu kapsamda yürütülen çalışmalarda üç ana başlıkla birlikte öğretim programlarını geliştirirken gözettiğimiz hususları da kısaca arz etmek isterim. Millî Eğitim Kalite Çerçevesi'nde daha önce ilan ettiğimiz temel yeterliklere sahip bireylerin yetiştirilmesi yanında bireylere matematik, okuma, anlama ve yazma, bilim, bilgi ve iletişim teknolojileri, sorun çözme, yabancı diller, öğrenmeyi değerli kılma, insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi, hayatla ilgili beceriler, mesleki beceriler, sanat, beden eğitimi yeterliliklerinin de kazandırılması amacıyla öğretim programları geliştirme çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmaların yanı sıra, öğretim programlarının bilgi teknolojileri destekli öğretime uygun hâle getirilmesi, programlardaki kazanımları öğrencilerin zihinlerinde somutlaştırmak, kazanımları kavramalarını kolaylaştırmak, konu ve kazanım bazlı öğretim materyallerinin ve içeriklerinin hazırlanması, eğitsel e-içeriklerin genişletilmesi ve geliştirilmesi çalışmaları da devam etmektedir. Bu kapsamda, Bakanlığımız ilgili birimleri tarafından hazırlanan 66 dersin öğretim programı güncelleme çalışmaları devam etmektedir.

Ayrıca, öğrencilerimizin en az bir yabancı dili yazılı ve sözlü iletişim kurabilecek şekilde öğrenmesini sağlamak üzere öğretim programlarında gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Buna ek olarak 5'inci sınıflarda Yabancı Dil Ağırlıklı İngilizce Eğitim Pilot Uygulaması başlatılmıştır. Bu uygulamada dil bilgisi kurallarının öğretilmesi yerine, öğrencilerin okuma, yazma, konuşma ve dinleme esasında 4 temel dil becerisinin geliştirilmesi ve öğrencilerin dili iletişimsel olarak kullanabilmesi amaçlanmaktadır.

Eğitim sistemimizde dezavantajlı öğrencilere yönelik -yine bu yıl başladığımız bir uygulama bu da- çalışmalarımız da devam etmektedir. İlkokulların 3'üncü ve 4'üncü sınıflarına devam eden öğrencilere yönelik olmak üzere, önceki yıllarda çeşitli nedenlerle okuma, okuduğunu anlama, yazma ve temel matematik alanlarında eksikliği görülen öğrencilerimizin eksiklerini gidermek için İlkokullarda Yetiştirme Programı hazırlanmıştır. Pilot uygulama sonrası İlkokullarda Yetiştirme Programı'nı ülke genelinde yaygınlaştıracağız.

Yine, özel yetenekli çocuklarımızın eğitimi için bu yıl yeni bir uygulama daha başlattık. İstanbul'da bir araştırma geliştirme ve uygulama okulu kurduk. Bu okula ülke genelinde BİLSEM seçme sınavları baz alınarak 30 ortaokul, 30 lise özel yetenekli öğrencisini seçerek eğitim öğretime başladık.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız ayrıca Türkiye'de geçici koruma altında bulunan Suriye vatandaşlarının eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmalarını da sürdürmektedir. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2017 yılı verilerine göre, ülkemizde okul öncesi dâhil, 5-17 yaş arası okul çağında yaklaşık 976 bin Suriyeli bulunmakta olup hâlihazırdakilerin 253.542'si geçici eğitim merkezlerinde, 358.966'sı okullarımızda olmak üzere toplam 612.508 Suriyeli öğrenciye Bakanlığımız tarafından eğitim öğretim hizmeti verilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim sürecinin toplumsal hayatın en dinamik unsuru olduğu gerçeğini dikkate alarak yaygın eğitimi halk eğitimi merkezleri ve olgunlaşma enstitüleri aracılığıyla yürütmekteyiz. 2014-2018 yıllarını kapsayan Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi doğrultusunda 992 halk eğitimi merkezi, 19 olgunlaşma enstitüsü ile toplam 3.159 programla eğitim hizmetleri vermeye devam ediyoruz. Hayat boyu öğrenmeye katılımı artırmak istiyoruz. 2016-2017 eğitim ve öğretim döneminde 7 milyon 690 bin 81 vatandaşımız eğitim almıştır.

Sayın Başkan ve Komisyonumuzun değerli milletvekilleri; ülkemizin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ulaşması ancak ve ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla mümkün olabilir. Bu da küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemine sahip olunmasını zorunlu kılmaktadır.

Ülkemizde yükseköğretime erişim ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının artırılması 2000'li yıllar öncesinde çözümlenmesi gereken en önemli konu iken özellikle 2003-2014 yılları arasında bu konuda sayısal açıdan gerçekten bir büyüme yaşandı. Bugün itibarıyla 112 devlet, 67 vakıf yükseköğretim kurumu, 5 vakıf meslek yüksekokulu ile Millî Savunma ve Türk-Japon Bilim ve Teknoloji üniversitelerimizle birlikte toplam 186 yükseköğretim kurumumuz bulunmaktadır. 2016-2017 eğitim ve öğretim döneminde öğrenci sayımız da 7 milyon 198 bin 987'i aşmıştır. Bu öğrenci sayımız Avrupa'da 2'nciyiz, 1'incisi Rusya. Rusya'nın nüfusunu da dikkate almak lazım. Bu öğrenci sayısının 2 milyon 555 bin 926'sı ön lisans, 4 milyon 71 binden fazlası lisans, 480 bin civarı yüksek lisans, 91 bin 267'si doktora öğrencisidir. Öğretim elemanı sayımız ise 151 bin 763 olup bunun 71 bin 390'ı öğretim üyesidir.

Yükseköğretim sistemimizde son on yılda yaşanan bu büyüme sürecinin bundan sonraki aşaması keyfiyet itibarıyla nitelik ve kalite bakımından da büyümedir. Bu kapsamda tarafımızca gerçekleştirilen ve yapısal değişim niteliğinde olan bu önemli girişimlerimizle Kalite Kurulunun oluşturulması ve misyon farklılaşması odaklı ihtisaslaşma önümüzdeki dönemin esas çalışma alanı olacaktır.

Bunlardan Kalite Kuruluyla ilgili olarak 1 Temmuz 2017 tarihli Üretim Reform Paketi kapsamında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na eklenen 35'inci ek maddeyle idari ve mali açıdan bağımsız bir kalite kurulu kurulması mümkün oldu. Kısa süre içerisinde bu yapıyı tamamlayacağız. Bu kurul, önceki dönemde olduğu gibi, biri "kurumsal değerlendirme" diğeri "program akreditasyonu" olmak üzere dış değerlendirme odaklı iki ana misyonu koordine edecektir.

Yapısal değişikliği gerçekleştirecek ikinci husus, üniversitelerde misyon farklılığı odaklı ihtisaslaşma ve bu kapsamda beklenen çeşitliliktir. Yine Üretim Reform Paketi kapsamında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7'nci maddesinin (d) fıkrasının (4)'üncü bendi olarak Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasına "Yükseköğretim kurumlarının ihtisaslaşmasına yönelik çalışmalar yapmak ve bu konuda karar vermek." ifadesi eklenmiştir.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, herkesin merak ettiği konulara gelecek misiniz?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Az kaldı, az kaldı. Ondan sonra muhakkak ki merak ettiği şeyleri de söyleyeceğiz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Basının da, kamuoyunun da, bizlerin de merak ettiği konular var. Bunlara gelmediniz ve sunumunuzda da yok.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Biz bunu kendimiz de okuruz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Biz bunu okuruz zaten, zamanı rasyonel kullanalım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Efendim, müzakere de var. Soru-cevap bölümü de var ama...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz bir şeyler söylemeden...

BAŞKAN - Siz devam edin Sayın Bakanım, siz devam edin.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Efendim, sizin önceliğiniz ile bizim önceliğimiz farklı olabilir. Biz, bizim önemli gördüklerimizi sunuyoruz. Siz ise kendi önemli gördüklerinizi... Yani sizin önemli gördüğünüzü biz önemli görmeyebiliriz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama 80 milyonun önemli gördüğü...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, sürenizden gidiyor.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Üniversitelerimizin tümünün aynı ve birbirinin kopyası olmasını tasvip etmiyoruz. Üniversitelerimizin hepsi uluslararası nitelikleri gözetmeli, farklı değerler üretmelidir. Bu kapsamda üniversitelerimizin bir kısmının eğitimde, bir kısmının araştırma ve teknoloji üretiminde, bazılarının da bölgesel kalkınmaya katkı sağlamakta farklılaşmasını istiyoruz. Bu yaklaşımla kastedilen, bir üniversitenin sadece bir alanda faaliyet göstermesi değil, üniversitenin bütün alanlarda faaliyet gösterirken bir alanda temayüz etmesidir.

Bu amacın gerçekleştirilmesi için YÖK'ün koordinasyonunda hem üniversitelerin bulundukları bölgeye olan katkılarını artırmak hem de üniversiteleri belirli alanlarda ihtisaslaşmaya teşvik etmek üzere Kalkınma Bakanlığımız ile Yükseköğretim Kurulunun iş birliğinde "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması" çalışması başlatıldı. Bu kapsamda, Bingöl Üniversitesi tarım ve havza bazlı kalkınma alanında; Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi hayvancılık alanında; Düzce Üniversitesi sağlık ve çevre alanında; Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi tarım ve jeotermal alanında; Uşak Üniversitesi tekstil, dericilik ve seramik alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Projesi'nin pilot yükseköğretim kurumları olarak belirlenmiştir.

Misyon farklılaşması çalışmasının bir sonraki aşaması olan araştırma üniversitelerinin belirlenme süreci başlatılmıştır. Bu süreçte araştırma üniversiteleri açıklanmıştır Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından. Buna göre; Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi araştırma üniversiteleri olarak belirlenmiştir. Aday araştırma üniversiteleri ise Çukurova Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi olarak belirlenmiştir.

Yine Üretim Reform Paketi içinde yer alan ve yükseköğretim sisteminde yapısal değişiklikler için önemli araçlar olacağını düşündüğümüz aşağıdaki hususlarla ilgili ikincil mevzuat çalışmaları da başlatılmıştır. Bunlar: Eğitim Programları Danışma Kurulu ve Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulunun -yasayla oluştu, ikincil mevzuatını oluşturacağız- oluşturulması; doktora sonrası araştırmacı istihdamı, devlet yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda fiilen altı yıl çalışan öğretim üyelerine yurt içinde ve yurt dışında alanıyla ilgili AR-GE niteliğinde çalışmak üzere bir yıl süreyle ücretli izin verilmesinin önünün açılması; sermaye şirketi statüsünde teknoloji transfer ofisi kurabilmesinin önünün açılması; bilimsel araştırma projelerine ilişkin

ödeneklerin kullandırılmasında proje kapsamında görevlendirilecek tezli yüksek lisans ve doktora programlarındaki öğrencilere burs ödenebilmesinin mümkün hâle gelmesi; organize sanayi bölgelerinde meslek yüksekokulları kurulması ve buradaki öğrencilere Yükseköğretim Kurulu bütçesine bu amaçla tahsis edilen ödenekten eğitim desteği yapılabilmesi mümkün hâle getirilmesi; yine yükseköğretim kurumlarında ve belirli fakülte ya da bölüm ve programlarda görevlerinde kalmalarında fayda görülenlerin yaş hadlerinin ilgili yükseköğretim kurumunun teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun onayıyla birer yıllık sürelerle 75 yaşına kadar uzatılabileceğine ilişkin düzenlemenin yapılması gibi yeni önlemler alınmıştır.

Bu önemli projeleri hayata geçirebilmek üzere nitelikli insan kaynağına ihtiyacımız olduğu açıktır. Doktora derecesine sahip insan kaynaklarının nicelik ve nitelik olarak artırılmasına yönelik olarak ülkemiz için öncelikli olanlarda öğretim üyesi ihtiyacı olan bu alanlarda ihtisaslaşacak 912 araştırma görevlisi için ilana çıkılmış olup bu kapsamda atanan araştırma görevlileri 2017 yılında görevlerine başlamıştır.

Türk yükseköğretim sisteminin keyfiyet yerine bilimsel metotla yeniden şekillendirilmesine ve üniversitelerimizin ihtisaslaşmasına katkı sağlayacak Öncelikli Alan Araştırma Görevlisi Projesi'yle de yükseköğretimde hissedilebilir bir iyileşme hedeflenmektedir. Bu projede üniversitelerimiz en fazla 3 öncelikli alan için yetiştirecekleri öğrenci sayılarını, kurumsal kapasitelerini ve ilgili alanlarda yetkinlikleri ile yeterliliklerini içeren başvurularını yaptılar. 56 farklı yükseköğretim kurumu 42 farklı alanda 229 başvuru yaptı. Değerlendirmeler sonucunda 35 farklı yükseköğretim kurumuna 41 farklı alanda 354 kadro tahsis edildi.

Bunun yanı sıra, yükseköğretim tarihimizde bir ilk olacak olan "100/2000 Doktora Projesi" hayata geçirildi. Bu alanlar da rasyonel bir yaklaşımla belirlenerek ülkemizin gelecek on yılını şekillendirecek bir şekilde tasarlandı. "100/2000 Doktora Projesi" bilim hayatımızın önümüzdeki yıllarda teminatı olacaktır. Bu program kapsamında 2016-2017 bahar döneminde 1.424, 2017-2018 güz döneminde ise 1.821 kontenjan verilmiştir.

Bilim hayatını üniversitelerimizin bilimsel gücüyle tekrar şekillendirmeye ve yükseköğretimi "kalite", "ihtisaslaşma", "öncelikli alanlar" ve "nitelikli doktora" gibi kavramlarla yeniden yapılandırmaya gayret ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütçe görüşmelerimiz kapsamında değineceğim son husus Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Başkanlığımızın çalışmaları ve önümüzdeki yıla ilişkin projeksiyonlarıdır.

ÖSYM, ülkemizin önemli hizmet kurumlarından biridir. Bütün hizmetlerini e-devlet standartları çerçevesinde yürütmekte, hızla gelişen bilimsel ve teknolojik yeniliklerden yararlanarak sürekli kendisini yenilemektedir. 10.469 başvuru merkezinden başvuruları alıp 176 sınav koordinatörlükleri eliyle birçok sınav gerçekleştirmektedir. ÖSYM bünyesinde 2017 yılı içinde bugüne kadar yaklaşık 7 milyon 966 bin adayın katıldığı 30 sınav yapılmıştır. Yıl sonu itibarıyla bu sayı yaklaşık 9 milyon adayın katıldığı 40 farklı sınav şeklinde gerçekleşecektir.

ÖSYM, yılbaşında açıklanan sınav takvimi çerçevesinde hizmetlerini yerine getirirken bazı önemli yenilikleri de gerçekleştirmiştir. Elektronik sınav uygulamasının yaygınlaştırılması bunlardan biridir. Ankara'da yeni açılan Esenboğa e-Sınav Merkezi, aynı anda 5 bin adayın elektronik sınava girebileceği kapasiteyle dünyanın en büyük elektronik sınav merkezidir. Şimdiye kadar sadece yabancı dil sınavında uygulanan elektronik sınavlara ALES ve EDUS sınavı da eklenmiştir. Kamu kurumlarından gelen talepler doğrultusunda 2018 yılından itibaren hâlen yazılı ortamda yapılan bazı sınavların da elektronik ortamda yapılması mümkün olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim alanında gerçekleştireceğimiz bütün bu faaliyetler için: 63 milyar 503 milyon 243 bin TL personel giderleri için, 9 milyar 785 milyon 948 bin lira Sosyal Güvenlik Kurumuna devlet primi olarak, 8 milyar 693 milyon 97 bin lira mal ve hizmet alımlar için; 2 milyar 784 milyon 739 bin lira devlet parasız yatılı öğrencileri, burslar ile diğer cari transferler için; 7 milyar 737 milyon 121 bin lira sermaye giderleri için, 24 milyon 504 bin lira sermaye transferleri için olmak üzere toplam 92 milyar 528 milyon 652 bin lira Bakanlığımız bütçesi; 27 milyar 761 milyon 363 bin TL Yüksek Öğretim Kurulu ve üniversitelerin bütçesi, 537 milyon 550 bin TL Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi, 13 milyar 889 milyon 262 bin TL de yine eğitim için kullanılıyor ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi içerisinde olan Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu bütçesi tarafından kullanılmaktadır. Buradan da eğitim için toplam ayrılan miktarın 134 milyar 727 milyon olacağı görülmektedir.

Ayrıca bunlara ilaveten, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan 1 milyar 523 milyon 750 bin lira, Millî Eğitim Bakanlığı olarak okullarımızın yapımına hayırseverlerin katkısı olarak 547 milyon 600 bin lira, il özel idarelerinin katkısı olarak 526 milyon 161 bin lira, 2017 yılında da ek yatırım programlarına aldığımız projeler için 350 milyon lira, okul aile birliklerinin gelirleri 716 milyon lira, öğrencilerimize dağıtılan okul sütü ve kuru üzüm için tahmini 233 milyon lira olmak üzere 3 milyar 896 milyon 552 bin 974 lira da eğitim bütçemize dâhil edildiğinde toplam eğitim için harcanan miktar yaklaşık 138 milyar 624 milyon liraya ulaşmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim, ülkemizin yarınını şekillendiren en önemli unsur, insana dair yapılacak yatırımların en değerlisidir. Hükûmetimiz bu bilinçle hareket etmekte, eğitim alanına yönelik yatırımlarını bilimsel ve pedagojik gelişmelerle koşut bir şekilde sürdürmektedir. Bu sürece katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Eğitimi memleketimizin ortak meselesi olarak görüp bundan dolayı da desteğin sürdürülmesi önemlidir. Komisyonumuzun bu desteği vereceğine olan inancım tamdır. Şimdiden verilecek destek için teşekkür ediyorum.

2018 yılı bütçemizin eğitim ailemize, öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyor, muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.