MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Öncelikle çok konuşuyorum, bazı arkadaşlarımız şey olabilir.

BAŞKAN - Estağfurullah.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Öncelikle Sayın Mete'den başlayayım. Halim Mete'yi üzmek, kırmak hiç istemem ama bir şeyi söylemek istedim sadece kendisine.

BAŞKAN - Belki yorgunluktan.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ben onun anladığı gibi bir şey söylemedim.

Şunu söylüyorum: "TOBB'un görüşüne gerek yoktur, odaların görüşüne gerek yoktur" dedi baştan, bunun görüşüne gerek vardır. Neden olduğunu bir daha söyleyeceğim.

Biz burada ne yasası yapıyoruz? AVM yatırımcılarının önünün açılması kriterlerinin belirlenmesi yasasını mı yapıyoruz, yoksa perakende ticarette büyük alışveriş merkezleri ve AVM'ler aldı götürüyorlar, gariban esnaf zor durumda, bunun için bir çerçeve koyalım, haksız rekabeti önleyelim, bir adaletli hukuk içerisinde ticaret yapılsın diye bir yasa mı yapıyoruz? İkincisine göre yapıyoruz. Ama, arkadaşlarımız, az önce Bimeks adına konuşan arkadaşımız da aynı anlayışla konuştu. Sadece konuya şöyle bakıyoruz: Yatırımcı mal almış, piyasayı dengeler filan. Bu yasa koruyucu ve kollayıcı bir yasadır arkadaşlar, bunu bilin. Bu yasa taraftır. Bu yasa koruyucu ve kollayıcı olmak durumundadır. Koruma ve kollamayı kimden yana yapacaktır? Anayasa'nın emrettiği 173'üncü maddeden yapacaktır. Hukuk orada işliyor işte. "Esnaf ve sanatkârı korur ve kollar." diyor Anayasa'nın 173'üncü maddesi. Anayasa'nın 173'üncü maddesi hukuki, geçerli. Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası şu an devam ettiği sürece hukuki bir geçerliliktir, hukuki bir yasadır, Anayasa hükmüdür. Anayasa hükmüne göre, burada AVM'yi istediği yere açıp esnafı yok etmesinin hukuki olarak önüne geçilmesi lazımdır.

Onun için, değerli arkadaşlar, sizi anlıyorum, siz bir profesyonelsiniz, işinizi güzel yapmaya çalışıyorsunuz. Hatta yan yana oturarak sinerji elde ediyorsunuz. İşinizi güzel yapmak için çok şey yapıyorsunuz çünkü bunun karşısında bir bedel alıyorsunuz ve bunu yapmak zorundasınız, sizi takdir ediyorum. Ama, biz milletvekiliyiz, biz halkı temsil ediyoruz ve bu teşkilatın emeğini, bugün geldiği durumu da iyi biliyoruz. Sokağa gittiğimizde, esnafa girdiğimizde çektiği acıyı, çektiği sıkıntıyı, ızdırabı görüyoruz. Onlar diyorlar ki: "Arkadaş, bizi bu büyüklere ezdirmeyin, yapmayın, etmeyin. Bir kanun çıkarın, bu kanunla bizi koruyun. Bundan daha iyi hukuki bir talep olabilir mi? Bundan daha vicdani bir talep olabilir mi? Bu talep en hukuki, en vicdanidir. Biz milletvekilleri olarak bugün bu hukuki ve vicdani görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Az önce konuşuldu. Arkadaşlar, belki siz işinizi güzel yapıyorsunuz ama gelecek kuşaklara AVM'lerle yok edilmiş bir ticari hayat, fonların ticari kârlarına terk edilmiş bir ticari hayat, markalaşmasını götürmüş, sanayisinde üretim yapamamış bir Türkiye'nin bir noktasıdır. AVM yatırımı Türkiye'nin temel yatırımı değildir. AVM yatırımı olmasa da Türkiye ticaretini devam ettirir. Türkiye'nin temel yatırımı üretmeye dayalıdır. Türkiye'nin temel yatırımı yüksek teknolojiye ilişkin yatırımdır. Türkiye'nin yatırımı insanların refahı adil paylaşabildiğidir. Esnafın işsiz kalmadığı bir yatırımdır. Esnafın kendisini geliştirebildiği bir yatırımdır. Hukuki ve adil, vicdani yatırım budur. Biz burada bu kanunu yaparken tarafız kardeşim. Ben burada tarafım, bu arkadaşlarımın da taraf olduğunu düşünüyorum. Bütün Komisyon vicdani olarak taraftır. Siz şu an AVM'nin parasal gücü, satın alma gücü ve insan kaynağıyla, bilgi birikimiyle küçüklerin ekmeğini elinden alıyorsunuz. Bu noktada biz tarafız. Tarafımız net ve açıktır. Bu yasada da bu tarafı koymak zorundayız.

Onun için, burada şimdi tartışılan çelişki nedir biliyor musunuz? Siz gücünüzle ticari stratejik kurulu ortadan kaldırdığınız için şimdi işin içinden çıkılmamasının... "Esnaf odası görüş belirtirse, ticaret odası görüş belirtirse ne olur?" diyorsunuz. Sizin hukuki bir kaybınız yok, hiçbir kaybınız yok. Sadece görüş bunlar. Asıl kayıp bizim burada. Koysaydık buraya, devlet taraf olduğunu gösterip buraya koysaydı, ticari kriterleri belirtseydi ona göre yatırımcı da yapsaydı. Biz tarafız arkadaş taraf olmaktan da onur ve şeref duyuyorum. Ben çocuklarıma, esnaf amcalarının yok olmadığı, bu ülkede işsizliğin olmadığı bir Türkiye'yi bırakmak için tarafım.

Teşekkür ederim.