KOMİSYON KONUŞMASI

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Tabii, Komisyon bu işin çok uzun zamandan beri gündeme gelmesini istediği için, bir de tarafların hakikaten böyle bir kanun çıkması yönündeki isteğini de dikkate alınca bu alt komisyon talebimizin şimdi ne kadar haklı bir talep olduğunu hep beraber yaşıyoruz. Biz, normal şartlarda, bakınız, 6 tane...

BAŞKAN - Zaten şu anda alt komisyon gibi gidiyoruz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Öyle olacak zaten, öyle değerlendiriyoruz. Onun için burada alt komisyon gibi dikkatli ve detaylı çalışmak zorundayız.

1 tasarı, 6 da teklif var burada. Ben baktım. Bu 6 teklif de arkadaşlarımızın, her partiden çok sayıda milletvekilimizin imzasıyla gelmiş, emek verilmiş. 6 teklifin 4'ünde şartlar belli. Kuruluş izinleriyle ilgili kriterleri koymuşlar buraya, 5'inci maddeye. Bunları hemen hemen okudum, birbirine çok benzer. Sayın Tanrıkulu ve arkadaşlarının, Sayın Susam'ın, Sayın Öztürk'ün, burada kuruluş izniyle ilgili şartlar var. Getirin koyalım buraya. Trafik yoğunluğundan çevre etkisi... Bunları getirelim, bu maddeye koyalım. Niye Bakanlar Kuruluna onun kriteri... Buradakine bakalım. Sayın Haydar Akar'ın, onda var. Sayın Ramazanoğlu ile Sayın Dinçer'de farklılık var. Dinçer'in kurgusu farklı olduğu için. Dolayısıyla, bu stratejik ticari plan konusu olmayınca diğerlerine bakmaya gerek kalmadı.

Dolayısıyla, bu dört grup milletvekili arkadaşımın çok değerli görüşleri, Hükûmetin tasarısı bir araya getirildiği zaman inanıyorum ki bunu çözeceğiz. Ama düğmeyi en alttan yanlış iliklemeye başlarsak yanlış gitmeye devam edecek. Gelin şu düğmeyi düzeltelim. Bu teklifleri sadece ismen burada görüşülmüş gibi kabul ederek yok saymayalım. Bunlar da birer emek ürünü. Dolayısıyla, buradaki kriterleri bu maddede birleştirelim. On-on beş dakika, yarın bir grup arkadaşımız sadece bu maddeyle ilgili bir çalışma yapsın. Bürokrat arkadaşlarımızdan alalım, buraya kriterleri koyalım.

Sayın Kacır'ın o sözüne tamamen katılıyorum: "Devlet tuzak kurmaz, tuzakları kaldırır." Biz yatırımcıların ve mevcut esnaf ve sanatkârın işinin düzelmesini mi istiyoruz? Yoksa bir yerlerden engel koyalım, parayı bastıran izni alsın. Örneğin, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesine kurulacak AVM'ye, kusura bakmayın da Ankara'dan ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan karar... Çünkü Büyükşehir aldı onları, bütünşehir. Yani, küçücük bir ilçedeki AVM'nin kararını da büyükşehrin alacağını unutmayalım, eski şehirler kalmadı. Şimdi, böyle bir durumda o bölgedeki, örneğin Sivrihisar'daki odaların görüşlerini yok sayarsak, kusura bakmayın, hiçbir yatırımcı oraya geldiğinde rahat edemez, ettirmezler. Dolayısıyla, önceki hâliyle, tasarının son önergelerle değiştirilmeden önceki hâliyle o yerdeki kuruluşlar ve artı, on beş gün, otuz gün neyse o süreyi koyarsak bunu en azından bir geçiş maddesi olarak, daha makul bir düzenleme olarak gerçekleştiririz, değilse üst meslek kuruluşunun görüşü de alınır. Saygı duyarım, üst meslek kuruluşlarına bizim karşı olduğumuz bir durum yok. Ama, onun altını yok sayarsanız o merkezdeki sivil toplum kuruluşları, kusura bakmayın, üstünü de bir gün yok sayar. Yani, ona sorulmadan üst birliğinin görüşü geldi... Peki, Sivrihisar'daki esnaf odalarına oradaki küçük esnaf gitti "Ne oluyor, hayırdır?" dediğinde ne diyecekler arkadaşlar? Oradaki odanın konumunu düşünebiliyor musunuz? Kendi üyesine hesap veremeyen, bilgisi olmayan, yani tenzih ediyorum başkanlarımı, belki soracaklar, alacaklar da, başka biri de geldi "Kusura bakmayın, ben bu işin en başındaki adam olarak bu işe ben karar veriyorum, Hükûmete de sordum, yazdım, görüşü verdim." E, o mahaldeki oda temsilcisi, oda üyesi, oda başkanı bundan bihaber olarak üyesine...

BAŞKAN - Önce istişare eder, verirler hocam ya.

ALİM IŞIK (Kütahya) - O iyi niyet, onun garantisi yok ki.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kardeşim, ne istişaresi? Neye göre verecek kriter yok ya?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Kriteri buraya koyacağız, katılıyorum.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kriter yok ki neyin istişaresi?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Kriterler, bakın, 6 teklifin 4'ünde var, burada da oluşturalım, acelemiz yok. Yani, mademki alt komisyon kurmadık, işte sayın vekillerimin var...

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Alim Bey, yalnız bak, tekliflerden bahsettiniz, bir tane teklif sahibi benim. O tekliflerde de birtakım kriterler belirleniyor. Ama, o kriterleri zaten biz 16'ncı maddede, Bakanlar Kurulumuz aynen yazdığımız kriterler... Tekrar okuyayım ben, hiç önemli değil: "Faaliyet konusu ve kollarına göre perakende işletmelerin açılış ve faaliyete geçişinde, işletme sayısı ve bunların birbirlerine yakınlığı, ulaşım imkânları..."

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Vekilim, ben bunları okudum, okuduğum için bununla ilgili söz aldım zaten.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Hayır, işte, oradaki maddeler, işte hangi maddelere göre kriter belirleyeceğiyle ilgili, Bakanlar Kurulu zaten bunlara göre belirleyecek. Benim mesela şahsen orada çok fazla kaygım yok, Hükûmetimizin getirdiği tasarıyla yani benim mesela o teklifimdeki ve arkadaşlarımın verdiği o teklifteki büyük bir kısmının ben karşılandığını görüyorum burada yani. Şimdi, bu kriterler burada var ve Bakanlar Kurulu da bunları zaten netleştirecek, yatırımcı da bu kriterlere göre veya belediyeler de bu kriterleri değerlendirmeye göre hareket edecekler.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Milletvekilim, kusura bakmayın da siz buraya bu kriteri koymazsanız Bakanlar Kurulu da...

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Var Hocam, işte kriter var burada. Yok, yok aynı kriterler, okuyayım işte. Yani, trafik sorunu, ondan sonra işletmelerin çevreye uzaklığı, işletme sayısı, çevresel faktörler...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Vekilim, ben sizin teklifinize sahip çıkmak için, burada size destek olmak için bu sözü aldım.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Yani, problem yok, ben de diyorum ki benim teklifimle çok tezat yok ve uyum var diyorum.

ORHAN KARASAYAR (Hatay) - Aynı şeyleri söylüyorsunuz.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Mustafa Bey, sizin yasa teklifinize aynen katılıyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ben milletvekilimin verdiği teklifin çok önemli olduğunu savunuyorum ve buraya koyun diyorum. Ama, teklif sahibi olarak siz böyle diyorsanız o zaman teklifinizi çekin daha iyi. Kusura bakmayın, değerli arkadaşım yani siz kendi teklifinize eğer sahip çıkmayacaksanız bir anlamı yok, ben kendi partimin milletvekilinin verdiği teklife sahip çıkacağım.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Biliyorum, biliyorum hepsini biliyorum. Siz katılabilirsiniz canım. Ben de diyorum ki Bakanlığımızın getirdiği tasarı benim burada önerdiğim hususları karşılıyor, aynı kriterleri koyuyor, burada bir sıkıntı yok.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ama, burada verip de burada "Bakanlar Kurulu" derseniz kendinizle çelişirsiniz o zaman.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Kurul aynı şey yani kurulun karar vermesine burada Komisyon karar verecek buna.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Niye o zaman Bakanlar Kurulunun teklifinden sonra tasarı verdiniz, olmaz o zaman yani farklı bir tartışma çıkar ortaya.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - İyi de ona karar verecek canım, Komisyon karar verecek burada, Genel Kurul karar verecek yani. Yani, o kurulun karşılığı Bakanlar Kurulu.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ben ,sayın teklif sahibi vekil arkadaşım böyle dedikten sonra onun adına hiçbir söz söylemem. Ama, ben partimin milletvekili olan Sayın Ahmet Tanrıkulu'nun teklifine aynen sahip çıkıyorum, onu öneriyorum buraya. Yani, teklif sahibi olarak siz kendi teklifinize sahip çıkmıyorsanız o zaman milletvekillerinin haklarını korumak için uğraşmayalım.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Hocam, sahip çıkmıyor değil.

ALİM IŞIK (Kütahya) - "Buraya koyalım." de değerli arkadaşım yani niye Bakanlar Kurulunda kriter belirleyelim diye....

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Sayın Vekilim, oradaki kurul Bakanlar Kurulu, Bakanlar Kurulu bu kriteri biraz önce orada yazdığımız kriterlere göre belirliyor 16'ncı maddede.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Vekilim, o zaman siz bunu tasarıdan sonra verdiğiniz hâlde niye böyle yazdınız? Ben de onu sorayım size. Şimdi, tasarıyı vermiş Hükûmet ağustos ayında, siz de en son veren arkadaşımızsınız, teşekkür ediyorum, başta da ettim, hâlâ da ediyorum, önemli emek vermişsiniz, o zaman bunu niye böyle düzenlediniz?

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Ya, bu bakış açısı, problem yok ki. Yani, Bakanlar Kurulunun getirdiği tasarı benim o konudaki kaygılarımı, beklentilerimi yani alışveriş merkezlerinin belli kriterlere göre kurulması ihtiyacını karışılıyor.

BAŞKAN - Alim Hocam, kayda giriyor.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ben sözümü bitireyim o zaman.

Değerli Başkanım, Değerli Bakanım; şu anda ülkemizin birçok küçük ilçesinde dahi AVM'ler kuruldu. Şimdi, kusura bakmayın, kimse kimseyi kandırmasın, bundan sonra kurulacak AVM'lerin belki sayısı kurulanların şimdi yüzde 10'unu bile geçmeyecek.

BAŞKAN - Aynen öyle.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Şimdi, 4 bin nüfuslu bir ilçede AVM kurulduysa ve bu şartlarda o ilçelerde, o küçük yerleşim birimlerinde küçük esnaf gerçekten can çekişiyorsa... Ben kendi ilim için söyleyeyim, Kütahya'nın en işlek caddesi Cumhuriyet Caddesi'nde üç dört yıl önce bir AVM kurulmadan önce o caddeden bir dükkân tutacak esnaf en az 50-100 bin TL hava parası veriyordu. Şimdi, o caddede onlarca dükkân kiralık levhasına sahip, üç beş ay, bir iki yıldır da kiracı bulamıyor. Oradaki esnaf da bas bas bağırıyor. Kimler tutuyor? Bir iki aylığına oraya gelip satış yapan, satış yaptıktan sonra izini kaybeden, kendi ticari itibarını aklamak adına veya başka amaçlarla gelip başka yerlerden o insanlar, 2 bin liralık yere 10 bin lirayı veriyor, onu duyan mülk sahibi de çok güzel kira diye veriyor, iki ay sonra bir bakıyorsunuz orasını boşalmış, başka biri gelmiş. Şimdi, bu, bu ülkenin gerçeği. Ha, bu gerçekler ışığı altında biz esnafımızı korumayı düşünüyorsak ona göre burada hep beraber orta yol bulalım, değilse AVM'ci böyle istiyor, küçük esnaf böyle istiyor... Bugün AVM'ciler üstün, avukatları var, amenna saygı duyarım, herkes görevini yapıyor ama yaptığımız işin eğer içimize sinmemesi hâlinde bunun vebaline bizler katlanacağımızı bilmemiz lazım. Ben dürüstçe buradaki arkadaşlarımın tekliflerinin çok önemli olduğunu, tasarının da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hepsini bir araya getirelim, tasarıda eksik olan kısmını tekliflerden alalım, görüşleri alalım, bu şekilde bir yolla madde madde bu tasarıyı ve teklifleri bitirelim diyorum. Verilen önergeler, şimdi, biraz önce verildi, saygı duyuyorum. Hüseyin Filiz arkadaşımız bizim değerli bir Komisyon üyemiz. Önceki olmadı, Sayın Bakanımın ricası üzerine yeni bir önerge hazırlandı. E şimdi, bu önergede gerekçe yok, gerekçe eski gerekçe. Beklediğimiz zaman olmuyor, o gerekçe bunun şeyi değil, bu nedenle...

BAŞKAN - Hocam, müsaade ederseniz bir şey arz edeyim. Bu yeni oluştuğu için, görüşmeler sırasında olduğu için gerekçe...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Hatırlıyorum onu yani usulü tamamlama adına söylüyorum, mutlaka arkasından gerekçesi de gelecektir çünkü eski gerekçe bunun gerekçesi olamaz çünkü orada meslek kuruluşlarından bahsediliyor, burada üst kuruluşa geçtik. O nedenle geliniz, çok acele etmeyelim, biz burada iki üç gün, beş gün sabahlara kadar çalışalım ama bir baskı altında da çalışmayalım. Yani, biz yarın sabaha bunu yetiştirmek zorunda değiliz. Yarın Genel Kurulumuz da var. Bir taraftan bu yürüyecek, bir taraftan da orada da görevlerimiz var. O nedenle bu işi gerçekten burada bitireceksek hep beraber doğru karar almak zorundayız. Bir daha, tekrar söylüyorum, konuşmamın başında söylemiştim, belki on yıl böyle bir kanun gelmeyecek, gelme ihtimali de yok. Bekleyen yüzlerce kanun var, her bakan "Benim kanunum çıksın." der. Sayın Bakanın da ilk kanunudur, samimiyetle gelmiş ve destek olmak istiyoruz. Ha, çıkan kanunu bir sene sonra "Keşke şunu da yapsaydık." dememek üzere ne kadar mükemmele yakın şekilde çıkarabilirsek o kadar kârlı oluruz, hepimiz bunun onurundan sebepleniriz.

Ben bir kez daha son olarak şunu söylüyorum: Acele etmeyelim, üzerinde çalışa çalışa gidelim, acele olduğu zaman birbirimizi gereksiz yere kırmak da dâhil olmak üzere üzüyoruz. Bir kez daha bu maddenin yeniden detaylı konuşulmasından yanayım ve müsaade edersiniz de bugün de burada bitirelim, yarın bu 5'inci maddede hiç olmazsa görüşeceğimiz birçok yer var, onları da biz de görüşelim, bunu öyle olgunlaştıralım, aceleye getirmeyelim.

Teşekkür ederim.