MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Şimdi, Sayın Palandöken'in kuşkularını, kaygılarını anlıyorum ama Sayın Palandöken'in de şunu anlaması lazım ki ona yardımcı olmak için burada oturuyor ve konuşuyoruz.

BAŞKAN - O da söyledi zaten, başta söyledi.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ve arkadaşlarımız bu tartışmaları, bu mecradan uzaklaşmaktan daha çok "Acaba Sayın Bakanı bir konuda daha ikna ederiz de bu olur mu?" diye yapıyor. Bizim için elimizi kaldırıp indirmek, okuduktan sonra oy kullanmak... Sonuç itibarıyla bu yasa bize değil, bu yasanın hesabını vermek TESK Başkanı olarak sizin işiniz. Biz görüşümüzü söyleriz, yarın derler ki :"Ya, bu kanunla ne getirdiniz bize ey arkadaşlar? Tatil günü var mı burada? Bir gün kapanıyor mu AVM'ler?" "Yok." "Ee... Şehir dışına çıkıyor mu veya sınırlanıyor mu?" "Yok." "Ne getirdiniz bize?"

BAŞKAN - Ona belediye karar verecek.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Bir dakika...

"Ne getirdiniz bize?" dediklerinde biz de deriz ki: "Anlaşmışlar bizim dışımızda. Geldiler, rica ettiler, bizim pişmiş aşımıza su katmayın, elinizi kaldırın, indirin." Zaten gitmişsiniz, genel başkanlarımızla... Bize böyle bir talimat gelmedi, grup başkan vekillerimizden de gelmedi. Gelse de inanmadıysak, onlarla konuşurduk bu konuyu. Ben bu işe kaç yıldır... İkinci teklifim bu, 2007'de ilk teklifimi verdim. Dört yıllık süre içinde gelmedi Meclise. Bu kanun daha ilk defa görüşülüyor Sayın Palandöken yani konuşulup da bu kanun engellendi değil, bu kanun konuşulmadığı için gelmiyor bu meclislere, konuşulmadığı için getirmiyorlar. Bu kanunun ihtiyaç olduğunu dile getiren insanların sesi gür çıkmadığı için gelmiyor bu meclislere. İlk defa geliyor bu meclislere burada. Bizim önerimizi Parlamentoya indirirdik. Ben, direkt görüşülsün diye Parlamentoya 2010 yılında indirdim kanunumu. Kanunum hakkında beş dakika konuştum, beş dakika da bir arkadaşım konuştu, oylandı, iktidar partisinin oylarıyla "Böyle bir kanunun çıkmasına gerek yoktur." dendi. Yasam kadük olmaktan kurtuldu, gitti.

İkinci dönem milletvekili seçildim, 2011 yılında hemen gene bir kanun teklifi verdim, şimdi bugün görüşülme sırası oldu. Hatta Halil Bey'e dedim ki: Eğer bu kanunu getirmeyecekseniz -tasarıyı da Hükûmet getirdi- ben Kırşehir'e gideceğim, Ahi Evran'ın önünde diyeceğim ki: Sizi şikâyet ediyorum.

BAŞKAN - "Basın toplantısı yapacağım." diye beni hafif yollu tehdit etti, ben de sakın yapma dedim.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Basın toplantısı yapacağım dedim, Ahi Evran'ın orada basın toplantısı yapacağım dedim. İlk defa açıklıyorum, kendisine söyledim.

BAŞKAN - Evet, ben şahidim. Ben de lütfen yapma dedim.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Biz bu yasa için çok emek sarf ediyoruz, bunu anlayın. Ama okusunlar, kaldıralım, indirelim... Hesap ve kitap size aittir. Bunun vebali ve günahı size ait olur. Bu kadar basit. Ben veririm, nasıl istiyorsanız öyle oy kullanırım ve esnaf teşkilatlarında çıkarım "Sayın Palandöken benden bunu rica etti, ben de liderimiz olarak onun yaptığı ricayı kırmadım, böyle yaptım." derim geçerim.