KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - TÜSİAD'dan konuşan arkadaşımız Rekabet Kurulunun görüşünü söyledi, alınan bedellerle ilgili olarak, herhâlde en son görüşü bu. Rekabet Kurulu Başkanı da görüş değiştiriyor. Bir raporu var Rekabet Kurulunun 2011 yılında, getirdim burada. İsterseniz biraz okuyalım neler diyor Rekabet Kurulu. Sadece sizin son konuştuğunuzda değil. "Hızlı tüketim ürünleri içinde organize perakendenin payı artmaktadır." Raporun ön bulguları. "Hızlı tüketim ürünleri perakende yoğunlaşma oranları Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında hâlâ düşüktür ama bazı bölgeler ve illerde yoğunlaşma oranları Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Son yıllarda yoğunlaşmalar küçük ölçekli ve çoğunlukla yeni bölgesel coğrafi pazarlara giriş amaçlı devralmalar yoluyla gerçekleşmektedir. Perakendecilerin alıcı güçleri bazı durumlarda orantısız olarak tedarikçilere yansıttıklarına yönelik ön bulgular elde edilmiştir." Okuyayım isterseniz. "Tedarikçilerden listeleme bedeli, raf bedeli, teşhir alanı bedeli, insert bedeli, elektrik bedeli, promosyon katılım bedeli, eleman talebi, mağaza açılış bedeli, yıl dönümü bedeli, yıl sonu iskontosu gibi çeşitli adlar altında bedeller talep edilmektedir. Perakendecilerin bazı durumlarda bu bedelleri sözleşme dışı ve geçmişe etkili faturalar yoluyla tahsil etmeleri, tedarikçiyİ öngörmediği bir maliyet ve ticari riskle karşı karşıya bırakabilmektedir. Tedarikçilerden alınan bu bedellerin ulusal perakende zincirlerinin ciroları içerisinde yıllar içinde artan bir trend izlediği, 2009 yılında ortalama yüzde 12,5'a ulaşan orana geldiği, bu oranın bölgesel ve yerel perakendecilerde yüzde 5,5'a düştüğü -yani büyüklerin daha büyük pay aldığını- alınan bedellerin neredeyse tüm sektörde standart bir uygulama hâline geldiği anlaşılmaktadır. Tedarikçilere yapılan ödemelerde yaşanan gecikmeler, perakendeciler tarafından talep edilen bedeller, bu bedellere ilişkin kesilen geçmişe etkili faturalar, sektörde sıklıkla görülen uygulamalardır. Sektör incelemesinin ikinci aşamasında bu konuya ilişkin detaylı bir çalışma, saha çalışması yapılacaktır."

Bir nokta daha söylüyor: "Özel markalı ürünlerin kategorik olarak hızlı bir şekilde büyümelerine rağmen toplam satış içerisinde payları giderek artmaktadır."

Uzun uzun zamanınızı almayayım, sizin dediğiniz gibi demiyor. Yani siz ne dediniz? Bunlar bedel alıyorlar ama bu bedelin karşılığı tüketiciye ürünü ucuz satıyorlar, cirosunun yüzde 12,5'unu alıyor 2009 yılında. Bu bedeli tüketiciye mi yansıtıyor? Bu bedeli direkt kârlılığına yapıyor ve bu firmaların hiçbiri, az önce arkadaşlarımın dediği gibi, vergi levhalarını bile koymuyor. Büyük mağazacılık yapanlardan vergi listesinde sıralamaya girmiş bir tane bana vergi ödemiş firma gösterir misiniz? İşleyen mekanizmayı bilmiyor musunuz arkadaşlar? Fonlar dışarıdan yönetiliyor. Fon şirketlerinin merkezleri, bu perakende satış yerlerini almış olanların merkezleri Londra'da, bütün işlemi orada, kârlılığı orada yaratıyorlar, burada zarar ediyorlar. Bunlar konusunda çok açık piyasada söylenenler var, tartışmalar var. Lütfen, siz TÜSİAD olarak bunları bilmiyor olamazsınız ama belki üyelerinizin çoğu AVM'ciyse onu bilemem. Ama sizin Anadolu'da da üyeleriniz var. Lütfen bunları söylerken... Bu, işte bu devletin Rekabet Kurumu. Bugün ciddi bir rekabeti engelleyen bir ortam var. Bunu devletin Rekabet Kurulu yazıyor. Şimdi kalkıp burada diyoruz ki alınan paralar...

Ya arkadaş, yeminle söylüyorum, kulağımla duydum, "Bir yıl mal verdim, verdiğim malın toplam cirosundan fazla kesinti faturası çıkardılar, borçlu çıktım." diyor. Ya, ciro bak, kâr değil. Bana bunu anlattı insanlar, yaşadı, gördük. Yani burada kalkıp da bugün işleyen mekanizmanın buna olduğunu görmeden, elimizi vicdanımıza koymadan böyle bir şey olabilir mi ya?

Yapmayın arkadaşlar, bu aldıkları paralarla esnafla haksız rekabet oluşturuyorlar. Bir tane esnaf alabilir mi ya, raf parası, bilmem ne parası, alabiliyor mu bizim mağazalar? Yüzde 12,5 cirosu. Ne demektir bu rakam biliyor musunuz? Onun için, bunlar çok adaletsiz şeyler ya! Lütfen, elinizi vicdanınıza koyun arkadaşlar ya, elinizi vicdanınıza koyun öyle karar verin ya.