KOMİSYON KONUŞMASI

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım; yaklaşık bir saatten bu tarafa değişik konular, değişik fikirler söylendi.

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - İki saat oldu.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - İki saat mi oldu?

Özellikle Mustafa Bey'i dinlediğimizde ben gerçekten memnun oldum.

BAŞKAN - Sayın Ekici, özür dilerim.

Şu internet ve teknoloji bağımlılığıyla ilgili de fikirlerinizi almak isteriz. Kimleri çağıracağız, öneriniz varsa biraz internet ...

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Tabii, o konuda daha netleşmedi aslında fikirler arkadaşlarda.

BAŞKAN - Teknoloji bağımlılığı biraz geride kalıyor ama tabii ki öncelikle...

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Onu konuşalım birazdan isterseniz.

Sayın Başkanım, ben, Mustafa Bey'i dinlediğimde, gerçekten, sanki, niye bu Komisyonu oluşturduk, hemen bırakalım düşüncesine kapılıyorum ama esas olarak söylenenin tamamı da doğru, tamamı da doğru, hiçbirinde eksiklik yok. Bundan önce 2008 yılında ben de bulundum buna benzer komisyonlarda. Çok kararlar aldık, çok yerlere gittik, çok görüşmeler yaptık ama hep böyle ciltler hâline geldi ve rafa kondu. İlk toplantı gününde de ben bundan bahsetmiştim. Bunun mutlaka önüne geçip üzerine gitmemiz gerekir.

Biraz önceki tartışmayı tekrar açmak istemiyorum ama şimdi burada bulunan arkadaşlarımızın hepsi... Ülkemizin polisi, devleti, istihbaratı, hepimizin polisi, hepimizin devleti, hepimizin istihbaratıdır, hepimizin askeridir. Burada siyasi görüşü ne olursa olsun bizi çok ilgilendirmiyor çünkü bu Komisyon siyasi görüş üzerine kurulmuş bir komisyon değil. Dünya görüşü farklı olabilir, siyasi görüşleri farklı olabilir ama bu sahiplenme duygusundan vazgeçmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Çok net söylendi, benim Gaziantep'te Vatan Mahallesi var, burada Çinçin Mahallesi var; adam gidiyor, cebine 5 lirayı koyuyor, uyuşturucuyu alıp geliyor. Bunu polis bilmiyor mu, bunu istihbarat bilmiyor mu? Ha, polis bunlarla ortaklık mı ediyor? Hayır, ben de öyle bir iddiada bulunmuyorum ama bu ülkenin, bu devletin istihbaratı varsa, o torbacıların eline kim veriyor o 5 liralık uyuşturucuyu onu bulmalı, oraya gitmeli. Cesaret meselesi orada. Biz gideceksek onun üzerine, polisiye yönlerine gideceksek o yönde gitmeliyiz. Ama meselenin ana özü, bu işi nasıl ortadan kaldırabiliriz, temelde nasıl ortadan... Hangi yönlerden gidiyorlar, hangi yönlerden buna tevessül ediliyor, onun üzerine gidilmesi gerekir diye düşünüyorum. Tek başına polisiye yönüyle bu işi çözmek mümkün değil.

Önceki arkadaşlarımızı dinleyelim. Bu ilk toplantı biraz değerlendirme ve sohbet gibi oldu, böyle devam etmeyeceğiz herhâlde. Bundan sonraki toplantılarda dinleyelim, onlar neler yapmışlar onu hızla geçelim, o dinlemeleri hızla geçelim çünkü çok insan dinledik, dünyanın değişik yerlerinden, değişik komisyonlardan çağrıldı, dinledik, bilgiler edindik ama bu bilgiler hep bizde kaldı ve sonunda tozlu raflara çıktı. Sahaya inelim, biraz önce söylendi, sahaya inelim. Bu Çinçin Mahallesi'nde satılıyorsa, gidip o torbacıyla da konuşalım, onların üzerine gidelim. O cesaretli tavrı biz gösteremezsek hiç kimse yapmaz.

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Cezaevleriyle de konuşalım.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Biz yapacaksak, cezaevine de gidelim, polisiyle de konuşalım, oradaki satıcısıyla da konuşalım.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Biz bulamıyoruz.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Buluruz.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Para vermemiz lazım. Örnek olay olarak; çocuğun biriyle ben konuştum. "Verin parayı, 50 lirayı." dedi. Gidiyor, yarım saat sonra geliyor.

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Bulamazsanız ben bulurum, ben Gaziantep'te sizi götürürüm onların hepsinin yanına. Polisin giremediği yerlere biz nasıl giriyoruz, orada gösteririm. Yani bunlar bulunur eğer biz bulma kararındaysak. Polise de istihbarata da neden bunu yapmıyorsun diyecek, o tavrı gösterecek davranışın içerisine bizim girmemiz lazım diye düşünüyorum.

Dediğim gibi, bundan sonraki toplantılarda böyle şey yerine, dinleyeceğimizi çabucak hızla dinleyelim beş on gün içerisinde, on on beş gün içerisinde. Ondan sonra "neler yapılabilir"e hızla girelim.

Ama ısrarla şunu söylüyorum, ben arkadaşlardan şunu rica edeyim: Üç veya dört ay bir arada olacağız. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, dünya görüşlerimiz farklı olabilir, maneviyata veya başka konulara bakışlarımız farklı olabilir. Hepimiz Allah'a şükür maneviyat sahibiyiz, hiçbir tereddüdümüz yok o konuda. Bu konuları açarak ve ön plana çıkararak bu tartışmaları gündeme getirmek. Tek konumuz, bu yavrularımızı, bu insanlarımızı bu bağımlılıktan nasıl kurtarabiliriz, bu işin kökünü kazıyamasak bile nasıl sıfıra doğru götürürüz, o gayret ve çaba içerisinde olalım. Ben onu rica ediyorum arkadaşlardan. Öyle devam edeceği inancı içerisindeyim. Hepimizin amacı bu.

Teşekkür ederim.