OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Sayın Başkan, Ekonomi Bakanlığından değerli arkadaşımıza sormak istiyorum: Ülkemizdeki olağanüstü hâlin varlığı, yabancı yatırım, doğrudan yatırım çekme açısından ne tür bir avantaj sağlıyor Türkiye'ye, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden?

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Siz buyurun.

EKONOMİ BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI KADİR BAL - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Yani bu konuda tabii, bizim ülkeye gelen doğrudan yabancı sermaye girişine baktığımızda... Dünyada da genelde yabancı sermaye akımlarında bir azalma var, bütün ülkelerde genelde bir azalma görüyoruz, Türkiye'de de önceki dönemlere kıyasla nispeten düşük bir azalma olduğunu gözlemliyoruz. Bunun tabii ki ülkemizdeki olağanüstü koşullardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını ortaya koyacak herhangi bir tespitimizin, bulgumuzun olmadığını düşünüyoruz.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Bir soru daha sorabilir miyim?

BAŞKAN - Tabii, buyurun.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Şimdi, aslında açmak istediğim nokta şurası: Bazı ülkeler başka bir ülkeye yatırım yaparken o ülkenin iç koşullarına çok fazla bakmazlar. Örneğin, Arap ülkelerinde sultanlıklara ya da emirliklere yatırım yapılırken bunlara çok bakılmaz ama özellikle Avrupa Birliği ülkeleri yatırım yaparken o ülkelerin içinde bulunduğu siyasi koşullara da bakarlar, toplumsal duruma da bakarlar, olağanüstü hâl de bunlardan bir tanesi. Yani bu anlamda Türkiye'ye özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden gelen yatırımın... Avrupa Birliği ülkelerinin bazı kriterleri olduğu için bunu söylüyorum yoksa Rusya'nın böyle bir kriteri yok, başka bir yatırım yapabilir, biz de memnuniyet duyarız, bununla ilgili gelen yatırıma "Git." diyecek hâlimiz yok. Ama özellikle kredi kuruluşlarıyla iş yapan ülkelerde yani daha çok Batılı ülkelerde bu bir etken olabilir, bu açıdan soruyorum.

Teşekkür ederim.