KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Başbakan Yardımcımız, değerli bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki bugün, 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL döneminde çıkartılan 31 KHK'den en sonuncusunu burada görüşmekteyiz. Bu KHK'yle ilgili özel olarak yapacağımız çok fazla bir değerlendirme yok. Bizim zaten Milliyetçi Hareket Partisi olarak terörle mücadele konusunda tavrımız çok açık ve nettir, durduğumuz yer bellidir. 15 Temmuzun da hain bir darbe girişimi, hain bir işgal girişimi olduğunu defaatle söyledik.

Tabii, bu vesileyle birkaç hususu dile getirmek istiyorum. Özellikle 16 Ocak 2018 tarihinde Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında bu konuyla ilgili 5 sayfalık bir değerlendirmesi oldu. Bugüne kadar FETÖ'yle mücadele konusunda yapılanları değerlendirdi ve sonucunda da 5 tane önemli soru sordu. Çünkü, biz, FETÖ'yle mücadelenin kesintisiz devam etmesini istiyoruz ama bu işin herkesi mutmain edecek bir hukuk çerçevesine de oturtulmasını istiyoruz. Ben, Sayın Genel Başkanımızın 5 sorusunu burada tekrar edeceğim ve birkaç küçük değerlendirmemi ilave ederek sözlerimi bitireceğim.

Sayın Genel Başkanımızın soruları:

1) FETÖ'yle mücadelede devlet aklı topyekûn devrede midir, yoksa sınırlı sayıda kişinin, kısıtlı sayıda devlet ve siyaset adamının gayret ve çabasıyla mı bu süreç ilerlemektedir?

2) FETÖ'yle mücadelenin bir stratejisi var mıdır, bir konsept hazırlanmış mıdır, siyasi ve hukuki bir eylem planı kurgulanmış mıdır?

3) Fikrî temelleri, millî hedefleri, hukuki sınırları berrak bir zihin ve siyasi kavrayışla belirlenmiş midir?

4) Bu terör örgütüyle mücadelenin öncelikleri nedir, neler olmalıdır? FETÖ'cülüğün standart bir tanımı ve tasviri yapılmış mıdır?

5) Biriken sosyal maliyeti, devlete karşı yükselen önyargıları, toplumsal tabana yayılan mağduriyetleri nasıl ve hangi tedbir zinciriyle bertaraf edeceğiz?

Bunlar, Sayın Genel Başkanımızın sorduğu 5 önemli sorudur. Bu sorular Hükûmet tarafından çok ciddi bir şekilde değerlendirilmeli ve toplumun bu konudaki algısının düzeltilmesi gerekmektedir.

Bugün Türkiye'nin terörle mücadele ve FETÖ'yle mücadele konusundaki en büyük sıkıntılarından bir tanesi algı yönetimidir. Algının tek elden, doğru yönetilmesi lazım. Bugün, maalesef, başarıyla yaptığımız birçok terörle mücadele konusundaki faaliyet algı yönetimine kurban gitmektedir. Bunların da muhakkak özel bir ekip tarafından çalışılması ve bütün Hükûmet sözcülerinin de aynı algıyı yönetmesi lazım. Terörle mücadele konusunda da muhalefetin de sık sık bilgilendirilmesi faydalı olacaktır.

Gene bu FETÖ konusuyla ilgili bir hususa da herkesin dikkatini çekmek istiyorum. Bütün devlet arşivinde, istihbarat arşivinde FETÖ/PDY olarak bu örgüt geçmektedir, Fetullahçı terör örgütü ve paralel devlet yapılanması.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Mahkeme kararıyla.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Şimdi bu "paralel devlet yapılanması" kısmı maalesef kullanılmaz hâle geldi. Burada ben bu yapıya da bu "paralel devlet yapılanması" kısmının da muhakkak günlük kullanımda kullanılmasını ve bundan sonra da -biraz önce de Sayın Başbakan Yardımcımızın da ifade ettiği gibi- devlete alacağımız memurlarda devlete sadakatin, liyakatin, ehliyetin sorgulanması ve bu alımlar sırasında da yeni paralel devlet yapılanmalarına alan açacak bir boşluğun bırakılmamasını temenni ediyoruz.

Tabii, yargı süreci bu iş için uzun bir süreç. Elimizde bugün 15 Temmuzdaki gibi değil, çok bilgi var. Gerek iddianamelerde ortaya çıkan bilgiler var gerek istihbarat teşkilatımızın ortaya koyduğu çok ciddi bilgiler var. Bu çerçevede, artık bu mücadelenin daha sağlam bir zeminde ve FETÖ'nün de tabii profesyonelliğini de göz ardı etmeden hukuk çerçevesinde sürdürülmesini temenni ediyoruz.

Ben bu vesileyle hepinize tekrar teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.