MUSTAFA ŞÜKRÜ NAZLI (Kütahya) - Teşekkür ediyorum.

Güzel bir sunumdu, Meltem Hanım'a da teşekkür etmek istiyorum.

GAZETECİ MELTEM YILMAZ - Teşekkür ederim.

MUSTAFA ŞÜKRÜ NAZLI (Kütahya) - Tabii, bu bonzaiye ben 2000'li yılların başlarında kendi şehrimde konuşulurken tanık olmuştum. Özellikle bitki gübresi şeklinde son derece uygun fiyatlarla internetten serbest bir şekilde satıldığını, bunun bir uyuşturucu olduğunu, çok büyük bir tehlike arz ettiğini o zamanki Emniyet mensupları da dile getiriyordu fakat yasal düzenleme olmadığı için uzun yıllar internetten çok rahat bir şekilde ülkeye girdi. Türkiye'de yeni nesil uyuşturucuların çok fazla olmasının sebebi, Türkiye şu anda terörle mücadele eden bir ülke, bence biraz bilinçli olarak bir saldırı var Türkiye üzerine, bunlar kasıtlı olarak yapılıyor. Şu anda sosyal medyada -o gün eşim gösterdi- bu WhatsApp'ta ve Facebook'ta kullandığımız emojiler üzerinden dile yapıştırılan şekilde bir tanıtım var yani yeni uyuşturucular şu anda âdeta sosyal medya üzerinden maalesef pazarlanıyor ve özellikle gençlerin ilgi gösterdiği argümanlar üzerinden bu yapıldığında şu anda görmemiz mümkün, yeterli oranda takip etmediğimizi de buradan görmek mümkün.

Burada çok önemli hususlardan bahsettiniz, bunlardan bir tanesi, en çok dikkatimi çeken bu kentsel dönüşüm bölgelerinde uyuşturucunun patlaması. Yani farklı toplulukların karman çorman bir şekilde bir araya getirilmesi, aslında bu, kentleşmeyle beraber Türkiye'de başlayan bir sorun. Mahalle yapılarının yani geleneksel yapıların sosyal olarak çözülmesi, özellikle kentlerde apartman hayatının başlaması, toplumun henüz buna hazır olmaması, burada birçok sosyal sorun, tabii gençler açısından insan denilen silolar diyelim yani on katlı, yüz katlı apartmanlara mahkûm edilmesi, dediğiniz gibi, sadece alışveriş merkezlerine bu noktada eğlence merkezi olarak bakılması, mahalleyi ilgilendiren birçok alanın, sosyal faaliyet alanlarının ortadan kalkması... İşte, Anadolu'da biz küçük şehirlerde büyüdük, mahalle hayatı vardı biz beraber top oynardık arkadaşlarımızla, sürekli birbirimizi takip ederdik, arardık sorardık ve aileler de arkadaşları üzerinden kendi çocuğunu da takip ederdi, hep beraber oynadığımız oyunlar vardı. Şimdi bunlar ortadan kalkıyor süratle, genel itibarıyla kentsel dönüşüm veya değil, maalesef modernleşen şehirlerin genel sorunudur, mahalleler yerleşim birimlerine dönüştü. Şu an hakikaten sosyal yönden bir sıkıntı var ve gençlik arayış içerisine giriyor biraz da bu nedenle.

Kendi şehrimde çok başarılı bir uygulama var, bazı sivil toplum örgütleri bu tür mahallerde çalışma yapıyorlar, amatör spor kulüpleri kurmak suretiyle gençleri yönlendiriyorlar. Bunun çok başarılı olduğunu ben kendi şehrimde gördüm. Bazı "varoş" dediğimiz çok fazla derecede suç oranlarının çok yüksek olduğu, Emniyetin bile baş edemediği mahalleler vardı. Buraya o sivil toplum örgütleri girdi ve burada spor kulüpleri çok değişik branşlarda çocukları spora yönlendirdiler ve inanılmaz, şu anda Türkiye'de atletizmde derece yapan gençler de çıktı, uzun atlamada şu anda Türkiye şampiyonu olan bir çocuk var. Böyle bir mahallede suç içerisindeyken tespit edildi, şimdi Türkiye'nin gururu oldu. Hâlbuki kendinde bir yetenek var, farkında değil, tespit edilememiş ama bir hoca tespit ediyor, bu çocukları kötü alışkanlıktan kurtardı. Dolayısıyla amatör sporların bu iş için çok önemli bir reçete olduğunu ben düşünüyorum. Mutlaka, şehirlerde biz gençler için faaliyet alanları oluşturmalıyız, amatör spora değer vermeliyiz ve bu gençlerin bu şekilde ölçümleme yaptığımızda sosyal olarak suç oranlarının düştüğünü bizzat tespit edebiliyoruz yani şu anda o mahallede inanın asayiş olayları yok denecek kadar azaldı çünkü bütün gençler spor yapıyor. Bunu bizzat örneklerle yerinde de gösterebilirim ve gerçekten büyük bir başarı sağlandı, demek ki bu da çözümlerden bir tanesi. Sadece AMATEM açmak değil mesela, rehabilitasyonun bu yönünü de düşünmemiz lazım yani "koruyucu sağlık diyoruz" ya sağlıkta. Bir de bu manada koruyucu önlemlere... Yani neden yeni nesilde uyuşturucu salgın hâle geliyor Türkiye'de? Bunu düşünürken önce buna giden yolları kapatmalıyız bence. Sadece cezai yasalar koymakla veya AMATEM açmakla çözemeyiz, sorunu temelden doğru tespit etmemiz lazım, sosyologlara ve psikologlara ihtiyacımız var. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı öncelikli olarak işin içinde mutlaka olmalı. Yani bizim her şehirde... Her şehrin farklı özelliği var, benim şehrim için böyle ama başka şehirlerde başka çözümler de olabilir. Ben Kütahya Milletvekiliyim. Yani bu konuda o örnek çalışmaları size de gösterebilirim kendi şehrimle ilgili ama farklı yerlerde farklı çözümler de üretilebilir, sadece bu olmayabilir ama bu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bence bu manada her mahallede bir merkez oluşturması lazım.