KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Benim açıkça söylemem gerekirse oradaki eserlerimizi gördüğümüzde öncelikle tabii içim acıdı.

BAŞKAN - Sizin bölgenizden de çok eser var.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Bölgemde ve ülkemde. Milliyetçi duygularım -orada da söylemiştim- beni çok incitti çünkü sanki Anadolu'yu bir medeniyetsiz bırakma hamlesiymiş gibi. Onlar öyle planlamasa da ben öyle baktım, Anadolu'yu soyut bir hâle getirme gibi. Ellerinden gelse sanki Türkiye'de hiç tarihî eser bırakmayacaklar. Çünkü müzelerimizi soyup götürmüşler.

Şimdi, bir tarihî eseri birilerinin yer altında bulup götürüp satması ayrı bir şey ancak Nuruosmaniye'deki kütüphaneden sayfa sayfa tarihî eserleri kopartıp götürmek, Diyarbakır Müzesindeki sfenksi alıp götürmek...

BAŞKAN - Kapı kolunu alıp götürmek...

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - ...Cizre Ulu Camisinin kapı kolunu götürmek, Beyhekim Camisinin mihrabını götürmek. Bu çok başka bir şey. Bu resmen hırsızlık ve bunlar da tabii INTERPOL'e -tahmin ediyorum- hırsızlık olarak bildirilmiştir diye düşünüyorum, öyledir mutlaka. Ama bir yandan da memnun olduğum bir şeyi de ifade etmek istiyorum. Osmanlı döneminde kullanılan kumaşlar, orada göremedik ama Dresden'e gidip göremediğimiz padişah çadırı ve oradaki özellikle tarihî, yıpranmaya matuf diğer eserlerin en iyi şekilde koruma altına alınmasına da sevindim çünkü onlar belki de yok olup gidecekti. Orada birçok eser yok olmayıp muhafaza edilmiş. Artı, Başkanımın o görüşüne de çok katılıyorum, orada bizim elçiliğimizi de yapıyorlar çünkü orada Türkiye'nin eserleri. Fakat bazı yerlerde... Selçuklu eserleri miydi, ne yazmışlardı, "İran" mı yazmışlardı? Mesela Selçuklu eserlerimize "İran" yazmışlardı. Bazılarına Başkanımız müdahale etti orada "Niye buraya Türkiye yazmadınız?" diye. Birçok eserin altında "Türkiye" yazısı yoktu. Tabii, bunların gerçek tarihiyle, gerçek isimleriyle yer almasında büyük fayda var.

Babil'in kuleleri meşhur, "Babil kuleleri" diye. Babil kuleleri oradaydı. Bizde Zincirli Höyük çok meşhur, Zincirli Höyük'te hiç eserimiz yok bizim. Yıllardır da kazı yapılıyor. Daha geçen seneye kadar kazı vardı ama eserler hep orada ve bir tanesi Gök Tanrı, boyu 10 metre vardı galiba, dev gibi bir eser.

BAŞKAN - Evet, önünde çekilmiş resimler var.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Onlarca tablet, o tabletlerin her biri 1 metre, 120 santim, 80 santim boyutlarında, onlarca... Bizde yok o kadar ve tabii, kendi şehrimde bunu gördüm. Onun yanında Milet'i görünce, yine, Bergama'nın olduğu gibi götürülmesi... Orada sadece bizimle de değil, Suriye'yi de taşımışlar oraya, İran'ı da taşımışlar, Hint kültürünü de taşımışlar. Babil Bahçeleri, o kapı, o giriş, Aslanlıbel... Tabii, bunları gördükçe, bir yandan da memnun olduğumu yine ifade etmek istiyorum, diğer konular, haklar saklı kalmak şartıyla çok iyi muhafaza etmişler, çok iyi sergilemişler, dediğiniz gibi imitasyonla desteklemişler. Bu yönü var.