BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, bir paylaşımda bulunacağım. Ben evvela bu yılın ilk toplantısı olduğu için bir küçük girizgâh, bir konuşma yapacağım, Bakanım bugünkü projeyi, yasayı kısaca tanıtacaklar, ondan sonra bütün partilerimizden kök başkanlara -bu terim sadece Adalet Komisyonuna özgü bir terimdir, Parlamento hukukuna kazandırılmıştır, kökleşti- söz vereceğim, ondan sonra alt komisyona, komisyon raporu geldikten sonra ana çalışmayı rapor üzerinden daha sağlıklı yapacağız. Bakanım, bu yine bizim gelişmiş uygulamamız, kökleşmiş uygulamamız.

Bu minval üzere ben de sizlerle duygularımı, düşüncelerimi paylaşayım.

Değerli arkadaşlar, 26'ncı Dönemin 15'inci, Üçüncü Yasama Yılının 1'inci toplantısını açıyorum.

Komisyonumuzun değerli üyelerini, Bakanımı, bürokratları, davetlileri ve diğer katılımcıları saygıyla selamlıyorum.

Çok katmanlı egemenliğin cevherini hukuk ve adalet oluşturmaktadır. Egemenlikten kutsal adaleti çıkarın, elinizde kupkuru ve tehlikeli bir güç kalır.

Adalet Komisyonu, millî yasama tarihimizde bir norm projesi komisyonudur, hatta bir yönüyle de kurucu komisyondur. Başkanı olduğum dönemlerde Komisyon, cumhuriyetin kuruluş evresi temel kanunlarında -Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğerleri- yaşanan tecrübenin zorunlu kıldığı büyük dönüşümleri, demokratik uzlaşmayla gerçekleştirmiştir.

Değerli arkadaşlar, Adalet Komisyonu pratiği, onu bir geçiş mercisi olarak gören anlayış yerine, projeyi olgunlaştırma çizgisinde konumlanmıştır. Çoğulcu demokratik diyalektik millî tutanaklarda yerini almakta ve yasama müktesebatına intikal etmektedir.

Kolay zamanın değil, belki de devlet ve millet hayatımızın en zor zamanının çocuklarıyız. Tecrübe, bilim ve zamanın ruhundan aldığımız enerjiyle zorları milletçe birlikte aşmaya mecburuz, aşıyoruz ve aşacağız.

Değerli arkadaşlar, dünya cesameti ve ihtirası büyük, aklı ve vicdanı küçük devletlerin dinamik tehlikelerini solumaktadır. Küresel sessiz çoğunluğun ve büyük akılların bu tehlikeyi bertaraf edeceğine inanıyorum.

Hukuk yaşamımda tahammül edemediğim, sindiremediğim ve sizlerin de paylaşacağını umduğum bir hasara atıf yapmak istiyorum: Hukuk öğrenimini tamamlamış, yargı yetkisi uhdelerine emanet edilmiş savcı ve yargıçların kendilerini ve kutsal adaleti FETÖ terör örgütünün buyruğuna ciro etmelerini açıklayamıyorum. Türkiye, bu büyük hasar üzerine bugün olduğu gibi daha ileri metotlarla gitmek ve kalıcı çözümler üretmek zorundadır, bu bir beka koşuludur.

İçimizi kavuran ortak ve canlı acımız var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum. Büyük Türkiye'nin beka tehlikesini de küresel emsal oluşturacak bir kalitede yok edeceğine inanıyorum.

Bu anlayış içinde, Komisyonun değerli üyesi arkadaşlarıma egemenlik kullanımında ve norm inşasında başarılar diliyor, saygılarımı kabullerini temenni ediyorum; arz ediyorum efendim, hayırlı olsun diyorum.

Teşekkür ediyorum.