KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri; bütün görüş, öneri, eleştiri ve değerlendirmelerden dolayı teşekkür ediyorum.

Bu kanun tasarısı içerisinde başta da ifade ettiğim üzere, yatırım, üretim, ihracat ve istihdama ilişkin önemli düzenlemeler var. Şu anda üzerinde görüşmüş olduğumuz maddeler de istihdamın artırılması bakımından getirilen önemli düzenlemeler. Tekrar etmek gerekirse burada önümüzdeki üç yıllık süreç içerisinde yeni işe alınacaklar açısından sosyal güvenlik prim ödemelerinin, gelir vergisi ve damga vergisinin İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması öngörülmektedir asgari ücrete tekabül eden bir tutarda. Bunun dışında, özellikle imalat ve bilişim sektöründe çalışanlar bakımından destek unsurunun miktarsal büyüklüğü de artırılmış durumda. Şu anda yapmış olduğumuz düzenleme kapsamında yani imalat ve bilişim sektörü dâhil, 2018 yılında ilk defa ilave olarak işe alınacaklarla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın yaptığı çalışmalarda yaklaşık 700 bin bu kapsamda ilave istihdam oluşacağı tahmin ediliyor. Bu kapsamda imalat ve bilişim sektöründe yaklaşık 200 bin civarında bir ilave istihdamın oluşacağı, diğer sektörlerde de 500 bin ilave istihdamın oluşacağı öngörülüyor.

Burada imalat ve bilişimde yaklaşık 200 bin, diğer sektörlerde ise 500 bin civarında bir ilave istihdamın bu program kapsamında oluşacağı tahmin ediliyor. Yine, bu kapsamda İşsizlik Sigortası Fonu'ndan imalat ve bilişim sektöründe ilk defa ilave olarak çalışacak çalışanlar açısından 1 milyar 247 milyon liralık bir gider oluşacak, diğer sektörler açısından ise 2 milyar 166 milyon liralık bir gider oluşacak. Toplamda İşsizlik Sigortası Fonu'na bu programın 2018 yılındaki maliyeti 3 milyar 414 milyon lira olacak.

Diğer taraftan, bu destek paketinin içerisinde bu çalışanlara ilişkin, gelir vergisinin de alınmaması şeklinde bir teşvik var. Bu kapsamda imalat ve bilişim sektöründe çalışacaklar için 135 milyon liralık, diğer sektörlerde çalışacaklar için 347 milyon liralık bir gelir vergisinden vazgeçeceğiz; toplamda da 482 milyon liralık bir gelir vergisinden vazgeçmemiz söz konusu. Bu çerçevede paketin toplam maliyeti 3 milyar 896 milyon lira olacak.

Diğer taraftan Bir Senden Bir Benden Teşvik Paketi kapsamında da imalat sanayisinde 1 ila 3 kişi çalıştıran iş yeri sayısının yaklaşık 140 bin olduğu tahmin ediliyor. Burada, imalat sanayisinde 1 ila 3 kişi çalıştıran iş yerlerinde çalışan sigortalı sayısının 241 bin olduğu tahmin ediliyor. Burada, 1 kişi için bu program kapsamında sağlanacak destek 14.917 lira olacak ve tahminen, eğer bu programdan 50 bin kişi yararlanacak olursa bu durumda maliyetin de 746 milyon lira olacağı tahmin ediliyor.

Söz konusu programın kaynak olarak İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması noktasında da 4447 sayılı Kanun'un 48'inci maddesinin yedinci fıkrasında İşsizlik Sigortası Fonu'nun amaçları belirlenirken iş gücünün istihdam edilebilirliğinin artırılması, çalışanların vasıflarının yükseltilerek işsizlik riskinin azaltılması şeklinde devam ediyor. Dolayısıyla, burada yapılan düzenleme, şu anda işsiz olanlar bakımından, onların istihdam edilebilirliğini sağladığı için son derece önemli bir düzenleme.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ne alakası var, vasfının yükseltilmesiyle ne alakası var?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tabii, meselelere biraz daha zamana yayılı ve üsten baktığımızda şunu söylemek mümkün: Özellikle 15 Temmuz 2016 alçak darbe girişimi sonrasında ekonomide ilk anda bir yavaşlama, işsizlik oranlarında da bir artışı hep beraber yaşadık. Ekonomideki büyüme oranları, üretim, yatırım, istihdam ve ihracatta konjonktürün doğurduğu bir yavaşlama söz konusuydu. Hükûmet olarak bu dönemde hem istihdamı hem ihracatı hem yatırımı hem üretimi artırmak için ardı ardına düzenlemeler yaptık. 2017 yılının başında, hatırlarsanız, şu anda üç yıllık getirdiğimiz bu programı o zaman bir yıllık getirdik ve o kapsamda da hızlı bir şekilde istihdamın artırılmasını sağlamak üzere önemli teşvikler getirdik. Bugün Türkiye'de istihdamın artışını belirleyen tek faktör tabii ki bu tür teşvik ve destekler değil, ekonomide bir bütün içerisinde eğer yatırımlar artıyorsa, üretim artıyorsa, ihracat artıyorsa, iş yeri sayıları artıyorsa, üretim kapasitesi artıyorsa buna bağlı olarak da ne oluyor? İstihdam artıyor.

Bugün, sabahleyin işsizlik verilerine ilişkin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından kasım dönemi verileri açıklandı. Burada hepimizi sevindiren rakamlar ortaya çıktı. Son bir yılda kasım-kasım döneminde istihdamda yaklaşık 1 milyon 500 bin ilave istihdamı Türkiye ekonomisi üretti. Yani geçen sene bu zamanlar "İşsizlik oranları önümüzdeki dönemlerde daha da artacak." denilen bir ortamda, "Türkiye ekonomisi yüzde 2-3 büyüyecek." denilen bir ortamda Türkiye ekonomisi kasım-kasım döneminde 1,4 milyonun üzerinde bir istihdam sağladı.

Şunu söyleyeyim: Bu rakam yani şu anda kasımda açıklanan bu rakam en son 2014 yılında yakalanmış rakam, dolayısıyla 2014'ten sonraki en iyi rakam olma özelliğini taşıyor. İşsizlik oranları kasım ayında 1,8 puan aşağı geldi. Bütün segmentlerde yani manşet işsizlik oranları, genç işsizlik oranları, tarım dışı işsizlik oranları, hepsi önemli ölçüde aşağıda geldi ve son ay itibarıyla OECD ülkeleri arasında da işsizlik oranlarını en çok düşüren ülkelerden biriyiz. Bunlar sevindirici gelişmeler ve bütün bu gelişme de aynı dönemde iş gücüne katılma oranlarının da arttığı bir dönemde oldu. Dolayısıyla, son bir buçuk yıldır ekonominin çarklarının dönmesi için, üretimin daha da artması, yatırımların artması, ihracatın artması ve istihdamın artması için aldığımız bütün desteklerin, bütün teşviklerin ve bütün kararların olumlu etkilerini görüyoruz.

Şimdiki hedefimiz ne? Önümüzdeki süreçte de ekonomide yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı destekleyecek tedbirlere, teşviklere ve desteklere devam etmek. Geçen sene kasım ayında Plan ve Bütçe Komisyonumuzdan bir torba yasa geçti, orada da yine yatırıma, üretime, istihdama önemli destekler sağladık; şimdi, bugün huzurlarınıza yeni bir teşvik paketini getiriyoruz ama bu, sadece istihdam teşviklerinden ibaret değil; aynı bu torbanın içerisinde yatırımları artıracak, üretimi artıracak, ihracatı artıracak diğer teşvik unsurlarını da getiriyoruz. Onun için, şu anda getirmiş olduğumuz düzenleme gerçekten hem doğrudan hem de dolaylı olarak istihdamın önümüzdeki dönemde de bugün yakalamış olduğu ivmeyi koruması ve hatta bunu da daha ileri taşıması için son derece önemlidir.

Şimdi, Sayın Paylan diyor ki: "Siz nasıl oluyor da fonu bu amaçla kullanıyorsunuz?" Fonun zaten varlık sebebi bu.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Okuduğunuz şeyin yasasıyla uyuyor mu?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Fon, işsizliğin azaltılması, istihdamın artırılması amacıyla kurulmuş bir fon ve bu fona işveren yüzde 2, işçi yüzde 1, devlet yüzde 1 katkı veriyor. Bugün İşsizlik Fonu'nun...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Neresinde yazıyor istihdamın artırılması? Gösterin.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Paylan, niye sabretmiyorsunuz?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Peki, siz de sabredin o zaman ben konuşurken.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hep sabrediyorum.

Dolayısıyla, bugün İşsizlik Sigortası Fonu'nun gelirlerinin yarısı işveren tarafından, yüzde 25'i işçi tarafından, yüzde 25'i de devlet tarafından sağlanıyor. Ve şunu da anlamakta zorlanıyorum gerçekten: İşvereni ve işçiyi birbirine karşıt iki unsur gibi gösterme anlayışı, gerçekten, bugünkü anlayışımızın çok uzağında, arkaik bir anlayış gibi de duruyor; onu da söyleyelim. Yani, işçi nerede istihdam edilecek? İş yerlerinde. İş yerlerini kim kuracak? İşverenler. Dolayısıyla işvereni işçiyle karşı karşıyaymış gibi gösteren bir anlayışı, gerçekten, bugünkü geldiğimiz modern ekonomi anlayışında anlamakta zorlanıyorum.

Burada biraz önce hem işveren sendikalarımız hem de işçi sendikalarımız birtakım eleştiri, görüş ve önerileri olmakla beraber, temelde paketin istihdamı artırmaya dönük bir paket olduğunu ifade ettiler. Yine, siz de aynısını ifade ettiniz, teşekkür ediyorum. Burada, İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki kaynaklardan bu pakete verilecek her destek hem doğrudan hem de dolaylı olarak istihdamı artıracak.

Bakın, siz bana sordunuz "Bunun detaylarını verin." diye. Ben bunun detaylarını verirken kaç tane iş yeri kurulacağını söyledim mi? Yani bu paket geldiği için ilk defa kurulacak iş yeri sayısını verdim mi? Size bu paket sayesinde istihdamdaki artış sayılarını verdim. Yani, kaç tane vatandaşımızın bu paket sayesinde işe gireceğini, iş sahibi olacağını söyledim ve İşsizlik Sigortası Fonu, hem kaynakları itibarıyla hem de amaçları itibarıyla bakıldığında tam da böyle bir paket için var. Bugün İşsizlik Sigortası Fonu'ndan doğrudan doğruya işçilerimizin yararlandıkları başka programlar da var, bunu da unutmayalım. Yani, bugün İşsizlik Sigortası Fonu'nda toplanan kaynaklarla işçilerimizin birçok noktada hem vasıflarının artırılmasına hem işsiz kaldıkları dönemlerinde belli bir gelir seviyesinin korunmasına hem de işte tutundurulmasına dönük harcamalar yapıyoruz.

Bakın, mesleki eğitim, toplum yararına çalışma programı, girişimcilik için 2017 yılında 3,7 milyar lira kaynak kullanılmış, iş başı eğitim 1,9 milyar lira, işsizlik ödeneği 3,8 milyar lira. Dolayısıyla, bugün işsizlik ödeneği doğrudan doğruya çalışanlarımızın hem vasıflarının artırılması hem istihdamlarının sağlanması hem de işsiz kaldıkları dönemlerde belli bir gelir seviyesinin sağlanması noktasında kullanılıyor.

O açıdan, bugün huzurlarınıza getirilen düzenleme hem İşsizlik Kanunu'nun amaçları çerçevesinde, bu çerçeve içerisinde kullanılıyor hem de ekonomik olarak da amaçsal olarak da doğru bir yerde kullanılıyor, onu da ifade etmek gerekiyor.

Burada, mevcut teşvik programlarının çok karmaşık olduğu, takibinin zor olduğu ifade edildi. Gerçekten, aynı konuları biz hepimiz görüşüyoruz, zaman zaman da bu konularla ilgili olmak üzere bir sadeleştirme yapma ihtiyacını konuşuyoruz. Şu anda Çalışma Bakanlığımız bu konuyla ilgili bir çalışma yürütüyor. İnşallah bunları da hazırlanınca Komisyonumuza ayrı tasarılar olarak getireceğiz ama burada konjonktüre bağlı olarak, ekonominin dinamizmi içerisinde zaman zaman zaman getirilen düzenlemeler var.

Burada ifade edildi "Neden gençler bakımından özel bir ilave avantaj sağlanıyor?" diye. Yani manşet işsizlik oranı ile genç işsizlik oranlarını mukayese ettiğimiz zaman genç işsizlik oranları daha yukarılarda seyrediyor. Dolayısıyla geçen sene olduğu gibi bu sene hem Bir Senden Bir Benden Programı'nda hem de diğer pakette gençler bakımından ayırt edici ve dezavantajlı koşullar getirdik. Bu yolla da genç istihdamını teşvik etmek istiyoruz.

Teşviklerin tanıtımı çok önemli. Sayın Tamaylıgil söyledi. Bu konuda bakanlıklarımız çalışıyor ama hazır sivil toplum örgütleri de buradayken yani sadece aslında devletin değil, sivil toplum örgütlerinin de bunu mensuplarına, üyelerine, tam ve zamanında tanıtmasına ihtiyaç var. Yani kaynakları yeterli değilse o konuda da gerekli desteği veririz ve böylelikle de üyelerine bu programları daha fazla tanıtma imkânına da kavuşurlar. Gerçekten işletmelerimizin bunlardan haberdar olması gerekiyor.

Bu fiktif istihdam konusu önemli. Yani burada ciddi anlamda uygulamanın takibi, izlenmesi ve denetimi gerekiyor. Bunu Sayın Çam da ifade eti. Burada çok iyi niyetle bir programı getirmekle beraber suistimallere karşı da mutlaka ilgili kurumlarımızın gerekli çabayı ve denetimi göstermesi gerekiyor.

Sayın Paylan konuşması sırasında şöyle bir cümle kurdu, bence İşsizlik Sigortasının amacına veya kuruluş...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen toparlar mısınız.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Burada Sayın Paylan, İşsizlik Sigortası Fonu'nda toplanan kaynakların getirilerinin iştirakçilerine dağıtılması gibi bir konseptten bahsetti. Yani bunun...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Kolaylaştırılması yani şartlarının kolaylaştırılması.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu fonun amaçları arasında... Yani bu bir yatırım fonu değil, bir gelir fonu değil. Bu, Türkiye'de istihdamın artırılması, işsiz kalanlar bakımından işsizlik döneminde bir güvence sistemi. Dolayısıyla anladığım kadarıyla orada bir kavram veya farklı bir yaklaşım tarzı var diye düşünüyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Kolaylaştırın diyoruz Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sanki bir temettü veya bir faiz ödemesi gibi bir...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, öyle bir şey demedim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kayıtlara, tutanaklara bakarız.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Öyle bir şey demedim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Böyle bir anlam çıkacak şekilde bir değerlendirmede bulundu.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, öyle bir şey demedim. Bakın, dedim ki kolaylaştıralım, yararlanma haklarını kolaylaştıralım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onun da doğru olmadığını söylemem lazım. Gerçekten son dönemlerde ekonomimizle ilgili gelen bütün veriler -yatırım tarafında, üretim tarafında, istihdam tarafında, ihracat tarafında- son derece cesaretlendirici. Türkiye ekonomisi, 15 Temmuz alçak darbe girişiminin meydana getirdiği yaraları çok hızlı bir şekilde sardı, ekonomi hızlı bir şekilde toparlandı ve 2018 ve önümüzdeki yıllarda da ekonominin bu güçlü ivmesini devam ettirecek şekilde bir görünüm var. Tabii ki birtakım içsel ve dışsal riskler var. 15 Temmuz alçak darbe girişimi sonrasında nasıl riskleri yönetmişsek şu anda da ekonomimiz güçlü bankacılık sistemiyle, güçlü kamu maliyesiyle bu meselelerin üstesinden gelecek bir güce sahip. Ama bence burada bu paketin yasalaşmasından sonra ilgili kurumlarımız tarafından özellikle esnafımız bakımından yani 1 ila 3 işçi çalıştıran esnafımızı bakımından bunun anlatılması ve tanıtılması son derece önemli.

Bu açıdan getirilen eleştirilerle ilgili gerekli çalışmalar Genel Kurula kadar yapılabilir, varsa birtakım düzeltmeler de yapılır. Yani gerçekten -ben de notları aldım- gerekiyorsa bazı konularda iyileştirmeler olabilir.

Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.