HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

27 ve 28'i birlikte düşündüğünüzde genel bir şey söylemek isterim. 27'nci maddede baraj etrafındaki arazilere ilişkin düzenlemenin temel gerekçesi çevresel etkiler de içerisine konularak oluşturulmuş. Şimdi, maddenin sonunda cümle aynen şöyle devam ediyor, diyor ki: "İdare bu taşınmaz mallar üzerinde imar mevzuatı hükümlerini de göz önünde tutarak dilediği gibi tasarrufta bulunabilir." Böyle bir şey olmaz Sayın Başkan, yukarıdaki düzenlemeyle buradaki düzenleme örtüşmüyor. Yani bir tarafta çevresel etkiler var, öbür tarafta da imar mevzuatına ilişkin...

BAŞKAN - Hemen bir açıklama alalım.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI 1. HUKUK MÜŞAVİRİ HAYRETTİN KURT - Şu andaki mevcut düzenlemede zaten o hükümler var. Biz sadece taşınmaz mal sahibinin bu kapsamda açacağı davalarda valilik... "Dava şartıdır."dan itibaren gelen maddeler zaten şu anda yürürlükte, biz ona ilişkin bir değişiklik getirmiyoruz.

HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Dava şartını neye ilişkin belirlediğinizi de o zaman belirlemeniz gerekiyor. Dava şartını çevresel etkinin üzerine koyuyorsunuz, sonra da imarı koyuyorsunuz buraya; olmadı.

BAŞKAN - Şu anki mevcut hâliyle var zaten ama bir açıklama alalım.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI 1. HUKUK MÜŞAVİRİ HAYRETTİN KURT - Sayın Vekilim, hâlihazırda bu düzenleme var, dava şartı olmasının sebebi, öncelikle, bu konudaki başvurunun valilik bünyesinde kurulacak komisyonda yapılması yani komisyon bu çerçevede gerekli değerlendirmeyi yapacak. Zaten hâlihazırda uygulaması olan bir madde efendim.

HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Yok, hâlihazırda Bakanlar Kuruluna tanınmış olan bir yetki var. Şimdi, Bakanlar Kurulu artık özel nitelikli riskli alanlara imar planı yapıyor ve özellikle, baraj gibi alanlarda Bakanlar Kurulunun özel yetkisi var. Burada onların tamamını bertaraf edecek bir yetki alınıyor. Bu çok ciddi sorunlar yaratacak. Buradaki imar yetkisini bari daraltın. Yani hem dava şartı getiriyorsunuz hem de imar yetkisini koyuyorsunuz.