ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Başkan, aslında sizin de Sayın Maliye Bakanınıza yönelttiğiniz soruya geri dönüyorum çünkü onun yanıtını alamadık.

Bor Enstitüsü, kuruluşundan otuz beş yıl sonra yasasında bazı değişiklikler yapıyor, güzel. Ancak bakıyorsunuz, yapılan değişiklikler enstitüye yurt dışı teşkilatı kurma gibi bir yetki veriyor. Yurt dışı teşkilatı kurmak istemiyor ise bir sürü bakanlıkta veya bakanlık şeylerinde olan yurt dışında geliştirme-araştırma veya bu konuda araştırma yapmak üzere başka ülkelerde ne yapılıyor diye eleman gönderme olgusuna falan dönmeye başlıyor. Bu, bilmediğimiz bir olay değil ama sonucu olan da bir olay değil. Şimdi yapa yapa ilk düzenlemeyi "Yurt dışına eleman göndereceğiz de oradaki borla ilgili çalışmaları falan inceleyecekler." noktasına gelindiyse bu nokta yanlış bir nokta. Hele Bor Enstitüsü yurt dışında teşkilat kurmaya çalışıyorsa en büyük hata da bu. Dünya bor rezervlerinin ne kadarı bizde?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI VEKİLİ ABDULKERİM YÖRÜKOĞLU - Yüzde 70'i.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Gördünüz mü? Yani böyle rezerve sahip olan bir ülkenin yurt dışında kalkıp da bor araştırması yapmak için ortalıkta dolaşmasının anlamsızlığı kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bir sonraki maddede gelince yeniden tartışacağız. Sonuç olarak, burada madenlerden aktarılan yüzde 15'ler, Maliye Bakanlığının vesairesinden aktarılacak kaynaklar az buz bir kaynak değil. Ama burada yapılacak olan araştırmaların ve araştırmacıların tanımlanması gerekiyor öncelikle, bunun mali hükümlerini düzenlemeden önce. Yurt dışında borla ilgili olarak öğrenebileceğiniz bir şey yok. Türkiye'nin en temel kaynaklarından bir tanesi. Yurt dışından eğer öğreneceğiniz bir şey varsa uzman getirtip kendi araştırma enstitülerinizde çalıştırmanız gerekiyor hangi konudaysa, bor ipliği de başta olmak üzere. Dolayısıyla öncelikle bu görevleriyle ilgili olarak yurt dışında araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yürütmek gibi çok genel bir madde ve kaynak aktarma konusunun -bilmiyorum Maliye Bakanlığının bu konudaki görüşü ne oldu ama- ben böyle bir şeyin bu düzenlemenin içerisinde kesinlikle yer almayacağını düşünüyorum.

İkinci konu: Bu konuda düzenleme yaptırıyorsanız eğer, gerçek anlamıyla bir araştırmacı tanımı yapacaksınız. 20000 gösterge üzerinde ödeme yapmak üzere madde yazıyorsunuz bir sonrasında, 20000 göstergeyle. Kim atanacak? Nasıl atanacak? Hangi nitelikteki insanlar atanacak? Asıl düzenlemeniz gereken bu. Burada alacağınız yetki bunları kapsamalı. Orada yıllardan beri yani otuz beş yıldan beri oturan insanların göstergesini yükseltmeyi amaçlamıyorsanız sadece, bununla ilgili düzenleme yapacaksınız. 20000 gösterge üzerinden maaş almak başka bir anlam ifade eder mi? O nedenle buradaki yapılan düzenleme sanıyorum amacının tamamen dışına çıkmış, hatta gerçek amacı ortadan kaldırmış bir düzenleme yapıyor peş peşe yapılmış olan iki tane düzenleme. O nedenle Sayın Başkanın delaletiyle Sayın Maliye Bakanına soruyorum: Gerçekten de bu yurt dışı teşkilatları ve yurt dışı görevlendirme olayları nedir?