ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bir kanun düzenlemesi yaptığınız zaman bir sonraki adımın ne olacağını hesaplamak zorundasınız, mükelleflerin veya işte yükümlülük getirilen insanların buna karşı reaksiyonu ne olur. Dolayısıyla asıl önlemeniz gereken olay budur.

Şimdi, saydığınız firmalar yani yüzde 80'ini oluşturan firmalar zaten depolarını, şunlarını, bunlarını falan kurmuşlardır ilave herhangi bir yükümlülük mükümlülük olmadığı için. Yani bölme konusu rasyonel olmakla beraber, deposunu satarak, bunlara kolay kolay girmezler ancak şu var: "Bundan sonra nasıl olsa benimki yüzde 2'nin altında kalıyor." diyerek bu sektöre 100'ün üstüne bir 100 tane daha girerse ne yapacaksınız? O zaman, burada stok tutan insanların stok tutma maliyetleri kadar bir yük altına sokacaksınız, belirli bir süre sonra da onlar da bunu bozmaya çalışacaklar. Dolayısıyla bu ülke rezervsiz çalışan, daha doğrusu güvenlik rezervleri olmayan bir yakıt sektörüyle karşı karşıya kalacak. Sonuç bu olacaksa uzak ihtimal bile olsa bunun önlemini burada almak zorundasınız. Yüzde 2,5 olana tutturuyorsunuz, yüzde 2 olanlar ve bundan sonra yeni girenler bu piyasaya girmiyor. Seri hâlde kurulur. Stok yüzünden bu piyasaya girmemiş kaç kişi vardır bilmem ama çok olduğunu adım gibi tahmin ediyorum.