MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bu torba yasanın başından bu tarafa çok farklı noktalarda bütün milletvekillerimizden gelen çok haklı eleştiriler var, yapılan katkılar var, değerlendirmeler var ve biz de bunları dikkatlice izleyip gerekli ikazlar ve uyarılar üzerinden de değişiklikleri yapıyoruz, zaman zaman da görüş ayrılıklarına düşüyoruz. Sizin düşündüğünüz ve haklı gördüğünüz noktalarda bizim de kendi gerekçelerimiz var, biz de sizden farklı düşünüyoruz.

Bir kere, Sayın Bekaroğlu, bu Komisyonun geleneklerini, âdetlerini, üslubunu, adabını, ahlakını en az sizin kadar bilen bir insanım. 2006 yılından beri on bir yıldır bu Komisyonda bulunmuş bir insanım. Ayrıca, insan olarak da hiç kimseyi şahsen kırmak noktasında özel bir amacı olmayacak bir insanım. Beni tanırsınız tanımazsınız, bilirsiniz bilmezsiniz o ayrı bir şey. Dolayısıyla buradaki konuşmalarda hiç kimsenin şahsına dönüp de ona dönük alçaltıcı, küçültücü bir maksatla bir şey yapmam asla söz konusu değil. Biraz önceki konuşmada Sayın Bakanın söylediği bir ifade üzerine aynı manada eğer sual sorulacaksa şu örnekler de olabilir diye verdim. Cümlemin içerisinde sizin bahsettiğiniz, benim de sizden daha fazla takdir ettiğim ve bildiğim Sayın Bakanın şahsına, makamına, tecrübesine, bilgisine, kendisine dönük hiçbir ifade var mı? Yani en fazla şunu dersiniz "Polemik yaptın." dersiniz. Yani, evet "Polemik yaptı." argümanı doğru bir argüman ama Sayın Bakana hakaret ettiğimi, onun tecrübesine, makamına uygun olmayan bir şekilde bir konuşma yaptığımı nasıl söylersiniz? Tutanakları getirin, bakın, bir söz söylenmiş, ben de bir söz söylemişim. Bakanın şahsına dönük bir ifade mi? Değil. Sayın Bakan zaten kendi üzerine alınmadı, dedi ki: "Benim partim için bu ifadeyi kullanamazsınız." Dolayısıyla bu bir polemiktir. Hani, Sayın Bakanı asla üzmek istemem.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Zekeriya Temizel gibi bir insan buradan kalkıp gitti.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bakın, şöyle...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Komisyonu terk ettiler Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu, şimdi, Sayın Bakanın buraya ne zaman oturacağını, ne zaman kalkacağını ben takdir edemem, onu en iyi kendisi takdir eder ama konuşmamın içerisinde Sayın Bakanın şahsını, makamını hedef alan en küçük bir ifade bile yoktur. O, sadece benim sorduğum karşı soru üzerinden partisine dönük bir söylemde bulunduğumu düşünerek bir tepki gösterdi. Kalkmasını istemem yani hiçbirinizin kalkmasını istemem. Artı, bu tasarıda bu zamana kadar güzel şeyler yaptık, bundan sonra da aynen devam etmesini isterim. Ama şunu da lütfen siz takdir ettin: Bu masada da bulundum, arkada da bulundum, her tarafta bulundum. Yani ben de bir siyasetçi olarak burada siyasi polemiklere ve siyasi mülahazalara tabiatıyla benim de siyasi mülahazalarla karşılık vermemde ne mahzur var? Ne istiyorsunuz? Yani burada ruhsuz, bilinçsiz, siyasi bir şuuru olmayan sadece sorulara cevap veren teknik bir insan gibi mi konuşayım? Ben de politika yapıyorum, ben de siyaset yapıyorum. Sizinle siyaset anlayışım da aynı değil ama bu karşılıklı saygı, sevgi, karşılıklı birbirimizin hukukuna riayet etme noktasında farklı bir noktada olmamızı gerektirmez ki. Bana diyorsunuz ki: "Siz bağırıyorsunuz, kızıyorsunuz." Bir de siz empati yapın. Bir de, siz bana aynısını yapıyorsunuz. Ben diyor muyum ya şöyle yapıyorsunuz, böyle yapıyorsunuz diye. Ben de kendimce... Bakın, arkadaşlar, lütfen, buna alışın.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz iktidarsınız.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bak, bu Komisyonun...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şöyle deseniz ne olurdu "Yanlış anlaşıldım, amacım bu değildi." deseniz ne olurdu yani?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya baştan beri...

BAŞKAN - Yani onu defalarca...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu, deminden beri bunu söylüyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye buralara kadar getiriyorsunuz yani, bunu deyin, kapatın.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bak, bak, deminden beri bunu söylüyorum.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, onu söyledi, aynı şeyleri söyledi.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya deminden beri bunu söylüyorum: Sayın Bakanın şahsına, makamına saygım vardır.

BAŞKAN - Bir yanlış anlaşılma oldu, evet.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Asla ve kata onu üzmeye dönük bir ifade kullanmamışımdır. Aklımın ucundan öyle bir şey geçmemiştir, geçmez de zaten ama Sayın Bekaroğlu siz oradan çıktınız yani maşallah bir destan yazdınız. Ben sanki bu Komisyona daha dün gelmişim, Komisyonun adabından, geleneklerinden habersizmişim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dün geldiniz diye bir şey demedim Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, kabul edin...

BAŞKAN - Sayın Bakan...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Komisyonun gelenekleri var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bak, ben de bir milletvekiliyim, ben de bir milletvekiliyim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dün geldiniz diye bir şey demedim ki, nereden çıkarıyorsunuz?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben milletvekiliyim, Bakanım, siz ne kadar siyasi polemik yapacaksanız benim de o kadar siyasi polemik yapma hakkım var.

BAŞKAN - Sayın Bakanım...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siyasi polemik falan yapmıyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siz ne kadar siyasi mülahaza yaparsanız ben de o kadar siyasi mülahaza yaparım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben siyasi polemik falan yapmıyorum, sizin özelliğiniz, huyunuz bu Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Olur mu arkadaşlar ya?

BAŞKAN - Sayın Bakanım, karşılıklı...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir dakika ama...