KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Önceki yıllarda da bunu sık sık konuştuk, Emlak Bankasını. Doğru, 2001'de özelleştirme kapsamına alındı ve o süreçten bugüne kadar da hem bir tasfiye kurulu hem de bir yönetim kuruluyla süreci devam etti. Borcu var mı? Yok. Zararı var mı? Yok ama elindeki çok kıymetli gayrimenkuller o dönemde veya daha sonraki dönemlerde TOKİ'ye devredildi ve o TOKİ'ye devredilen gayrimenkullerin bir kısmı sizin gayrimenkulünüz olduğunda yüzde 30 hisse paylaşım yöntemiyle vermeyeceğiniz gayrimenkuller TOKİ tarafından birilerine verildi ki TOKİ'yi görüşürken de onları görüştük. TOKİ'nin de en çok yaptığı işlerden bir tanesi arazi satışı olduğunu 2010'da 6 milyar TL, 2012 yılında da 10 milyar TL olduğunu biliyoruz. Bunlar oldu. Şimdi ne yapmak gerekiyor, buraya bakmak lazım.

Bana göre gayrimenkulleri devrettiğine göre, borcu da yok Emlak Bankasının, alacaklarını da TOKİ'ye devredelim yani devrolsun TOKİ'ye. İlle bir bankacılık faaliyeti yok sonuçta ortada. Bankacılık faaliyeti bitmiş. Ne var? İşte, konutlardan dolayı bir 500 kişilik bir alacak kalmış 5600'den, çok az bir şey kalmış. E, TOKİ'nin de zaten alacakları var. Sonuçta, uzun vadeli krediler açıyor ve insanlar ev sahibi oluyor. Buraya çok rahatlıkla devredilebilir. Onun dışında, vermiş olduğu krediler var. E, TOKİ'nin de vermiş olduğu krediler var. Yani demek ki bu faaliyetlerin tümü TOKİ'de var. Sadece arsa devri düşünülmüş ama diğer şeyler düşünülmemiş. Bu TOKİ'ye zarar da verecek bir durum ortada yok. Yani sonuçta borç devretmiyor, alacakları devredecek. Banka falan aramaya gerek yok, bankacılık faaliyeti olmadığı için bu. Bunlar TOKİ'ye çok rahatlıkla devredilebilir.

Bu devir ne avantaj sağlayacak? Bir defa tasfiye olmuş olacak. Belki bankanın kapatılmasına ben de diğer arkadaşlarım gibi karşıyım çünkü bankanın bir marka değeri var arkadaşlar. Bu da söylenen rakamlara göre milyar doların üstünde, yani 1 milyar doların üstünde bir marka değeri olduğu söyleniyor. Demek ki bu devlete de, hazineye de önemli bir katkı sunabilir sadece ismini satarak. Böylece, personel giderlerinden de ve davalardan da kurtulmuş olur. Temizlendikten sonra da bu devredilmiş olur. Yani yapılması gereken iş bana göre bu. Geçen yıl da bunları konuştuk, geçen yıl da tavsiyelerde bulunduk. Ama sonuç değişmedi. Peki, bu sonucun değişmesi veya ne tür bir şey düşünüldüğünü kim bize söyleyecek bu bankayla ilgili? Bu bir siyasal kararın da ötesine çıktı aslında. Bürokratların, Özelleştirme İdaresinin, bu işin yönteminin ne olması gerektiğini bize izah etmeleri lazım. Yoksa davaları bekleyecek olsak, 500 tane alacağı bekleyecek olsak bir otuz sene daha Emlak Bankasının devam etmesi lazım teorik olarak. E bu doğru bir olay değil. Peki, Özelleştirme İdaresi mi açıklayacak bize? Ne düşünüyorlar Emlak Bankası hakkında merak ediyorum.