MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Sayın Domaç'ın açıklamasından dolayı bir ek yapayım dedim.

Aslında, bizim buradaki eleştirimiz "TOKİ şunu yaptı, TOKİ bunu yaptı." değil. Şöyle bir hikâye var: Emlak Konut, Emlak Bankası konut yapılırken vatandaşa demiş ki: "Kardeşim, ben sana deniz manzaralı ev satıyorum." Vatandaş da gitmiş, haklı olarak deniz manzaralı ev almış. Arsayı TOKİ'ye verdikleri için banka, TOKİ de gelmiş o evlerin önüne 20 katlı ev yapmış. Şimdi, vatandaş diyor ki: "Kardeşim, sen bana deniz manzaralı ev sattın, beni kandırdın." diye dava açıyor ve bu davada da haklı. Biz de diyoruz ki, bütün bunlarla uğraşacağına bu banka TOKİ'ye açsınlar. TOKİ gitsin, hesabını versin. Oraya niye yaptı, niçin yaptı? Dolayısıyla bütün davalar, bu tür davalar zaten yani bankayı ilgilendiren dava çok yok. Bütün vatandaşın sorunu TOKİ'yle ilgili sorunlar yani buna bir çözüm bulunursa tasfiye süreci hızlanır. Buna bir çözüm bulunamazsa böyle devam eder, yıllar boyu devam eder.

Marka değeri konusunda da gerçekten bankacılık önemli bir sektör. İşte, Türkiye'de pek çok banka satıldı, fiyatları da belli az çok. Şu ya da bu fiyat, o da önemli değil. En azından bu süreç biter, böyle bir banka işletmeye başlar, Türkiye'ye vergi kazandırır, Türkiye'ye gelir kazandırır en azından. Biz de bunlarla uğraşmayız burada. Bir komisyon bir işinden daha kurtulmuş olur diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.