KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için.

Sayın Müsteşar Yardımcım, sizlere de sunumunuzdan dolayı teşekkür ediyorum.

Eleştirilerimiz hiçbir zaman subjektif değil, bir kere bunu kabul edelim. İçimizde taşrada sağlık müdürlüğü yapan var mı, müdür yardımcılığı yapan var mı? Neden soruyorum? Valiliklerimizde il koordinasyon kurul toplantılarımız vardır bizim. Ben otuz yıl öncesinden bugüne kadar o toplantıları şu şekilde tarif eden bir insanım: "-cektik, -çıktık; -cağız, -çığız" toplantıları. "Yapacağız, edeceğiz; yaptık, ettik..." Sonuç? Buradayız.

2008 senesinde hazırlanan rapor bize kaynak teşkil ettiyse, bunlar eyleme dönüştüyse, bizim burada oturmamız boşuna. Biz neden buradayız? Bu, bir.

İkincisi: Evet, zaman kaybımız oldu. Hepimiz şapkamızı önümüze koyduk, takke düştü kel göründü. Bu, hepimiz için geçerli. Peki, kaybolan nesillerin hesabını nasıl vereceğiz? Bu bizim de çocuğumuz olabilir, başkasının çocuğu da en az bizimki kadar kıymetlidir.

Bu hafta sonu bana, memleketimde, seçim bölgemde, bir uyuşturucuya bulaşmış 3 çocuk babası, annesinin, ölmesi için dua ettiği birisini getirdiler. Milletvekilim ya, sağlık müdürümüzü aradım, ne yapacağımızı, nasıl çaba sarf edeceğimizi sordum. En yakın Gaziantep AMATEM'e, öncelikli olarak psikiyatri servisine sevk edileceğini, oradan da randevu alınacağını, randevuyla kabul edileceğini söylediler.

Şimdi size soruyorum, kendimize soruyorum: Evet, özel sektöre çok tehlikeli bir alan. Peki, devletin denetleyiciliği, devletin düzenleyiciliği nerede kaldı? Bugün 21'inci yüzyılda, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na ve Kamu İhale Kurum Yasası'na göre yapılacak iki iş kalmıştır: Bir tanesi adalet, diğeri güvenliktir. Devlet o zaman denetleyiciliğini yapsın, özele versin ya da buyursun kendisi yapsın.

"Mali tablo çıkarılacak." dendi. Mali tablosu çok belli. Geleceğimiz, istikbalimiz... Dolayısıyla her şeyde konuşuruz, biz Afrin'i de alacağız, Menbiç'e de gireceğiz, hepsini yaparız ama biz bunu çözemezsek inanın ki o tankın içindeki asker bağımlılıkla mücadelede eğer kaybedilmişse o tankın içerisinde bu maddeyi kullanıyor arkadaşlar. Buraya sizin gibi komisyon üyesi arkadaşlar, kurul üyesi arkadaş geldiklerinde askerde -arkadaşlarım beni sanıyorum doğrulayacaklar- bu maddenin kullanıldığından bahsettiler. Her gelen kurul üyesi kendi alanından anlatıyor yaptıklarını. Dolayısıyla geçirilecek, kaçırılacak bir tek salise, bir tek rabiamızın olmadığına inanıyorum.

Şimdi, geri dönüşün yapılamadığından bahsediyorsunuz. Ben istatistikçi değilim ama kaba nüfus artış hızıyla bu konudaki artış-azalış arasında hiç mi bir korelasyon yok, hiç mi bir illiyet bağı yok; onu merak ediyorum.

Şimdi, doktorların ihbar yükümlülüğü kaldırıldı, doğru mu, yanlış mı anladım?

SAĞLIK BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI YRD. DOÇ. DR. ELİF GÜLER KAZANCI - Doğru.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Peki, aile içi şiddetten daha mı az önemli? Neden kaldırıldı; çok merak ediyorum. Bunun gerekçesi neydi?

Bugün evimizde doğal gaz var mı? Hepimizin evinde doğal gaz var, evimizde elektrik var. Evimizde elektrik kaçağı, elektrikle ilgili bir sorun olduğunda kaçı arayacağınızı biliyor musunuz sayın vekillerim?

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Bilmiyorum.

MURAT EMİR (Ankara) - Google'a soruyorum.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Google amcaya soruyor. Peki, bir gün Amerika'daki Sam amca serveri kapattığı vakit, internet gittiği vakit ne yapacaksınız? Siz ilgilendiğiniz için 191'i biliyorsunuz. Hele de bu bağımlılığa düşmüş, bağımlı olmuş o çocukların veya yakınlarının...

Sayın vekilim diyor ki: "Ben hemen 155'i aradım." Bunlar çözüm değil. TEDAŞ'ı bilmiyorsak, Alo Doğalgaz'ı bilmiyorsak... 156 Jandarma çok yaygın olduğu için bilinir, 155 bilinir ama bunun gibi bir sürü kamu kurumunun alo servisleri var. Kusura bakmayın, Dünya Bankası değil de IMF de yapsa biz de yapsak bundan bir çözüm alamayız. Ortak çağrı merkezi gibi bir düşünceye geçmek zorundayız. Orada "Neyi aramıştınız?" diye sorulur, oraya yönlendirilir. Dolayısıyla, maksadımız üzüm yemek mi bekçi dövmek mi?

Bir de mülki idare amirlerinin performans denetimine bu maddenin eklendiğinden bahsedildi. Bizim oğlan ne okur, döner onu yine okur. Mülki idare amirleri saha elemanı değildir. Mülki idare amirleri sağlık doktorlarıyla, sağlık müdürleriyle, sahadaki bu elemanlarıyla bunu ölçecektir. Dolayısıyla, bir orkestra şefidir, sahadan veri yanlış gelirse, mücadele başarısızsa bu da bir çözüm değildir. Bunu bir mülki idare amiri olarak meslek taassubuyla söylemediğimi belirtmek istiyorum çünkü sahayı biliyorum, sahada bu toplantıların nasıl yapıldığını biliyorum. Dolayısıyla, yeni bir türkü söylememiz lazım arkadaşlar. Ben deminden beri... O toplantıları 2014 yılında Sayın Bülent Arınç'ın Başkanlığında, sayın falan filanın başkanlığında... O zaman biz neden buradayız, kapatalım gidelim bu dükkânı.

Teşekkür ediyorum.