| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/914) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .02.2018 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Baraj veyahut da enerji santraliyle ilgili yapılan bir iş var ve bunun sonucunda vatandaştan kaynaklanan bir mağduriyet var. Vatandaş mağdur olmuş, dava açmış, kazanmış, itiraz edilmiş, vatandaşımız bu davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar taşımış. Hakkını arıyor yani Türkiye'de bütün yollar kapatılmış, hakkını uluslararası bir mahkemede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde arıyor ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi mülkiyet hakkı nedeniyle de köylümüzü, vatandaşımızı, insanımızı haklı görüyor ve Türkiye Cumhuriyeti devletini 435 bin euroya mahkûm ediyor ve bununla ilgili de aldığımız bilgiye göre yaklaşık 300'e yakın dava var şimdi. Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti devleti bu davalardan kurtulacak diye biz bu yanlış uygulamalara devam mı edeceğiz ve vatandaşın mülkiyet hakkını tamamen ortadan kaldıracak mıyız? Bu, resmen arkadan dolanarak vatandaşın mülkiyet hakkını tamamen ortadan kaldırmaktır. Bu doğru bir tutum değildir. Vatandaşın yargıya gitme hakkını bu yasal düzenlemelerle Plan ve Bütçe Komisyonunu alet ederek kanunla düzenlemek kabul edilebilir bir iş değildir arkadaşlar. Yanlış yapıyoruz. Bu madde gerçekten eğer buradan geçerse iktidarıyla muhalefetiyle yarın bu uygulama bu salonda bulunan herhangi birimizin başına gelebilir. Köyümüzde, oturduğumuz mahallede her yerde başımıza gelebilir arkadaşlar. Buna izin vermek doğru bir iş değildir.
Nerede baraj yapılacaksa, nerede enerji santralleri yapılacaksa bunların doğru yerde ve doğru projelerle yapılması gerekir ki vatandaş ve köylümüzün bundan bir mağduriyeti olmasın, dava açmasın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gitmesin arkadaşlar. Ama "İlla ben yapacağım, ben yapacağım, istediğimi yaparım, istediğimi kamulaştırırım, öderim, ödemem ne hâlin varsa gör." anlayışıyla hareket edersek vatandaş mutlaka hakkını arayacak bir merci bulacaktır. Şimdi, bu düzenlemeyle biz bu mercinin yolunu kesmeye çalışıyoruz.
Bürokrat arkadaşımız dedi ki: "Evet AİHM'e gidiş yolunu kesiyoruz." Böyle bir şey olur mu? Vatandaş derdini nereden arayacak o zaman, ne yapacak yani? O zaman alalım elimize silahı kim bu kararı aldı gırtlağına dayayalım o zaman. Bu doğru değil arkadaşlar. O nedenle bu maddenin bu tasarıdan çıkması gerekir arkadaşlar.
Teşekkür ederim.