KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanın endişelerini anlamıyor değilim ancak şu konunun üzerinde ısrarla ve ısrarla duruyorum: Burası Plan ve Bütçe Komisyonu. Bu ülkenin bütçesini de bu Komisyon yapıyor, bu ülkenin gelirlerini, tahsislerini de bu onaylıyor, kısacası kıt kaynaklarını hangi alanlar arasında paylaştırması gereğine ilişkin kararları da burada veriyorsunuz, olayınız bu. Dolayısıyla, herhangi bir yerden gelen geliri onlara tahsis etmek suretiyle yapılacak bir düzenleme burada yaptığımız çalışmaları tam anlamıyla anlamsız kılıyor, korkum bu, bu olmaz, olmayan olay budur.

Şimdi, transfer ücretleriyle ilgili olarak yapılacak olan kesintileri yani vergileri kulüplerin iç kaynağı olarak gördü Sayın Bakan. Yok, o vergi devletindir artık, aldığınız andan itibaren devlet geliridir ve hesabına girdiği andan itibaren devletin bir geliridir. Dolayısıyla da o devletin gelirinin harcanmasıyla ilgili sizin 5018'iniz vardır en başta, bir de Bütçe Kanunu'nuz vardır. Bunlara uymadan bunu yapamazsınız, söylemeye çalıştığımız olay bu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İç kaynaklarla ilgili ifadem söylediğiniz manada bir ifade değil Sayın Bakanım. İç kaynakla ilgili söylediğim ifade...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Yani, öyle alın, kulüp bakımından iç kaynak değil işte o, kulüp bakımından değil, bir devlet geliri o.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, orada muhakkak, ona bir şey demiyorum zaten. Söylemek istediğim şey şu: Dışarıdan bir kaynakla kulübe destek olabileceğim gibi, kendisinin ürettiği bir katma değerden oluşan bir değer üzerinden aldığım bir vergi de aslında onun kendi...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Bakanım, eğer bu açıdan alıyorsanız büyük zorluklarla vergisini ödeyemeyen insanlar açısından asgari ücreti vergi dışında bırakabiliyor muyuz?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli Bakanım, şimdi o tartışmaya, vergi politikasına, reel politiğe girerseniz ben o zaman size söylerim yani bu ülkede tek oranlı vergileme rejiminden sizin de benim de hepimizin de görevde bulunduğu dönemlerde başka örnekler yok mu? Diğer kazanç türlerinde yok mu? Hangi dönemde o kazanç türleriyle ilgili bu argümanı ortaya koydunuz? O dönemde de asgari ücretli üzerinden yüksek vergiler alırken başka kazanç ve irat türlerinde tek oranlı vergi almadınız mı? Ben burada otururken...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Bakan, ben orada otururken asgari ücret üzerinden alınan vergiyi yüzde 5'e düşürmüş bir insanım izninizle, öyle bir derdim falan yoktur.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir dakika, asgari ücret üzerinden vergiyi yüzde 5'e düşüren AK PARTİ hükûmetleridir. Asgari geçim indirimi...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Hayır, o kanun buradan çıktı, yürürlüğe girmesiyle ilgili süreç sizin zamanınızda yürütülmüş olabilir ama o kanun buradan çıktığı gün ben oturuyordum orada.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Asgari geçim indirimi uygulaması AK PARTİ döneminde geldi.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Asgari geçim indiriminden bahsetmiyorum, vergi oranlarıyla ilgili diyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır ama bakın, bugün asgari ücretlinin nominal vergi oranı yüzde 15 veya 20 bile olsa, efektif vergi oranı yüzde sıfıra kadar iniyor, yüzde 5 ile yüzde sıfıra kadar inebiliyor. Dolayısıyla, AK PARTİ hükûmetleri olarak asgari geçim indirimi uygulaması nedeniyle özellikle asgari ücretliler üzerinden alınan vergiden tahminen 17 milyar liralık vergiden vazgeçtik. Yani şöyle söyleyeceğim: Sporcular üzerinden alınan vergi oranlarının düşük olması ile asgari ücreti ilişkilendirirseniz ben o zaman her dönemdeki...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - "Zor koşullar altında ödedikleri vergileri ben onlara iade ediyorum." lafına yanıt olaraktan söylüyorum ben bunu. "Zorla ödüyorlar, ödeyemedikleri vergi..." diye.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok şunu söylemek istiyorum, bir dakika, öyle değil, diyorum ki: Ücretleri üzerindeki vergi oranı bu kadar düşük olmasına rağmen bunu bile ödemekte zorlanıyorlar. Demek ki sporun finansmanında yapısal bir problem var. Dolayısıyla, mesele bu yapısal sorunun yapısal olarak çözümlenmesi. Onun için de ben önceki Bakanımıza da şimdiki Bakanımıza da şunu söylüyorum: Bu ücretlerin vergilendirilmesi konusundaki temel düşüncem sizden farklı değil ama bugün esas yapısal sorunları çözmeden ücret üzerinden alınan vergileri artırmak sorunları çözmeyecek ki, tam tersine sorunları derinleştirecek, içinden çıkılmaz bir hâl alacak, bugün yüzde 49 olan tahsilat oranı yüzde 20'ye düşecek.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Bakanım, izin verirseniz şunu bitireyim. Zaten bu şekilde bir tartışmanın herhangi bir yere varamayacağını çok somut olarak gördük. Yani sonuç olarak buradan çıkan özellikle şu yasa tasarısı içerisinde böyle bir tartışmanın yer alması belki de yapılacak bir sürü düzenlemenin tamamen sümen altı edilmesini yani toplumda algılanmamasını, tartışılacak konunun bu olmasına neden olarak sağlayacak yani olay buraya gelecek. Böyle bir mantığı, ne denirse densin, asla bana kimse kabul ettiremez bunca yıldır vergicilik hatırına, kimse kabul ettiremez. Böyle bir şeyin çünkü dünyada da örneği yoktur. Milyon dolarlarla transfer ücretleri, 3 milyona aylık ücretler, bütün bunların hepsinin paraları tıkır tıkır ödenecek, herhangi bir sorun olmayacak ama yüzde 5'leri, yüzde 10'ları, yüzde 15'leri ödemeye gelince "Zavallı spor kulüpleri bunları zaten ödemiyorlar." olacak, bunu kabul etmek mümkün değil. Bunun üzerinden alınan bir vergi var ise de hiç değilse onu bütçenin içerisine almak suretiyle yeniden Spor Bakanlığına tahsis ederek bütün amatör kulüplerin hepsinde uygulanacak bir bütçe kaynağı elde edersiniz. Yani kalkıp -kaç takım vardır bilmiyorum- Süper Lig kulüplerinin inanılmaz kaynaklarına bir inanılmaz kaynak daha ekleniyor? Hangi cesaretle oturuyorlar da o transfer ücretleri üzerinden kestikleri yüzde 15'leri ödemiyorlar? Bunları yaparken "net ücret" diye bir transfer ücreti pazarlığı yapılmıyor. Ne kadar veriyorsunuz? "15 milyon dolar veriyorum, 25 milyon dolar veriyorum." diyor, veriyor da. Buradan yüzde 10'unu, yüzde 15'ini keserek getirip vergi dairesine yatırmak onlar için niye zor oluyor? Çünkü kendi kaynağı gibi oluyor "Nasıl olsa bir düzenleme gelir, bir şekilde biter." diyor. O nedenle de oylanacak, geçecek, aşağılarda tartışılacak, bütün toplumda tartışılacak. Şu toplumun şu sırada hiç tartışmaması gereken bir konudur bu, hiç. Neyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz, ekonomik koşullarımızı görüyoruz, her şeyimizi görüyoruz, sadece bir uyarıda bulunuyoruz. Etmeyin, amatör spor kulüplerine veya amatör sporlara tahsis amacındaysanız şu andaki mevcut ilkelerimiz çerçevesinde yapın, 5018 çerçevesinde yapın, bütçeye ödeneğini koyun, ne şekilde tahsis edilebileceğini, ne yapılacağını da ayrıntısıyla Spor Bakanlığı düzenlesin "Ben bu parayı şu, şu, şu ilkelere dağıtacağım." desin ve dağıtsın, itiraz da yok. Ama onun ötesindeki bir uygulamaya, onların kesmiş oldukları paraları aynı kulübün banka hesabına yatırılmasına bu toplumda hiç kimse anlayış göstermez. Ben kesin olarak ne bu Parlamentonun ne de sizlerin böyle bir sorumluluk altına girmesini de istemiyorum -eğer deneyimime parmak ucu kadar değer veriyorsanız- buradan çıkacak sonuç gerçekten ağır olur. "Amatör spor kulüplerini desteklemek üzere bütçeye şu kadar ödenek koyduk." prim yapar, yapar. Yapın, buna itiraz gelmeyecektir, gelmez de zaten, kaç maddeyi itiraz etmeden geçirdik. Söylemek istediğim bundan ibarettir Sayın Başkanım.

Teşekkür ederim.