KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Değerli arkadaşlar, burada yapılan madde düzenlemesinde daha önceden engelliler hariç bu ifadeler olduğu gibi vardı. Yapılan değişiklik daha önceki maddede "edilebilir" deniyor idi, şimdi "edilir" olmuş. Yani, "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu olanakları çerçevesinde tahsis edilebilir." hükmü yerine "yüzde 5'i edilir." Bu tür olaylarda sanki böyle birtakım boşluklar var, sizi sıkıntıya sokan düzenlemeler var, bunlar "Aman, apar topar birer madde getirin." mantığıyla düzenlenmiş maddeler olarak görülmeye başlıyor. Eden de, "edilebilir" diyen de bu Hükûmetin, devletin kendisi. Yani, bu kanunla neyi kime karşı emrediyorsunuz? "Eder" dediğiniz zaman olmayan bir kaynağı yaratacak hâliniz var mı? Yok. Niye o zaman, niye? Kurumlar arasında güvensizlik yaratan bu tür ifadeler kanun mantığına aykırıdır. Niye daha önce yazanlar "edilebilir" derken devletin olanakları çerçevesinde yapılabilir olayını bilmezler mi? Bilirler. Emredici hüküm bitti, bağlandınız, edeceksiniz, onun gibi kaç tane hüküm yazsanız ne fark eder.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu Türkiye'de yaratılmış, gerçekten de yoksulların gereksinimlerinin karşılanmasıyla ilgili özel hükümler içeren ve oldukça da iyi işleyen bir kurum; güzel, iyi. Ama, bununla ilgili olarak her sosyal yardıma muhtaç gruba yapılan düzenlemeler ayrı ayrı düzenlenmiş. Birisiyle ilgili düzenlemenizi öbürünün içerisine katarken bu hassasiyete dikkat etmeniz gerekiyor. Öncelik denilen bir olay vardır bu sosyal yardımların hepsinde, "Edilir" ve "edilebilir" arasındaki fark da oradan ileri gelir. "'Edilebilir'" dediğinizde şunun önceliği var, buna mutlaka bunu vermek zorundayız, onu edebildiğimden sonra buna da edebiliyorsam yapabilmeliyim." mantık budur, "edilir", "edilebilir" yazılıp geçiliyor.

Yapım ve kiralama işleri girmiş bu işin içerisine. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan bu tür yapım ve kiralama işleriyle ilgili harcamalar da bir kere başlamaya görsün o yapılan ve kiralanan yerlerin ne için kullanılacağı konusunun arkasında hiçbir güç duramaz belirli bir süre sonra.

Engellilere ve yaşlılara yönelik olarak hazırlanan projeler, vesaireler zaten yaşlılarla ilgili kısımda var bu hükümlere benzer hükümler. Yaşlılara ilişkin hiçbir şey yok da ilk defa koyuyor falan değilsiniz bunu. Dolayısıyla, bu hükümler zaten var. Ama, yapım ve kiralama işleri dediğiniz andan itibaren orada bir duracaksınız, "edilebilir" yerine "edilir" yazdığınız zaman devlet de orada bir duracak. Dolayısıyla, bu Maliye Bakanlığının hazırlamış olduğu bir tasarı olsa bu "edilebilir" lafını "edilir" yazarken 20 kere bir düşünürler. "Ya, zaten ben dağıtıyorum bunun ödenekleri, verebiliyorsam veririm, veremiyorsam veremem." der dolayısıyla "edilebilir" tutar. Ama, bu kanunu siz uygulayıcı birimlere yazdırırsanız onlar "edilir" yazarlar, "Ben buraya bir yazayım da vermesin de göreyim."e gelir o. Hani biraz önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde kamulaştırılan daha doğrusu mücavir alan içerisinde kalan yerler "kamulaştırılır" yerine "kamulaştırılabilir" yazıyorsunuz ya, o maddede "yapılabilir" diyorsunuz kişiye dönük, bu maddede "yapılır" diyorsunuz; tutarlılık gerekir değerli arkadaşlar.

Gerçekten, kaliteli kanun yapmıyoruz, iyi kanun yapmıyoruz. Burada sergilenen karşıtlık değil. Şu Komisyonun içerisinde engelliler ve yaşlılara yapılacak olan desteklerle ilgili olarak tek bir muhalefet sesi çıkmaz. Ama, böyle de kanun yapılmaz. Harcamaların da, bütçesinin de bir disiplini vardır, ilkeleri vardır; o ilkeler çerçevesinde götürülür bunların hepsi. Bir sürü şey yazıyoruz, bir sürü şey okuyoruz; sonuç olarak içlerinde değişebilen temel değişiklik yaptığımız "edilir" yerine "edilebilir" olmuş, "edilebilir" yerine "edilir" yazmışız. Başka bir maddede tam tersine olmuş yapılır ve edilir konusu. O nedenle, bu tür düzenlemelere dikkatinizi bir defa, bir defa daha çekiyorum. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan yapılacak olan harcamalarla ilgili olarak daha önce konulmuş olan ilkeler ve bundan sonra konulacak olanlar arasında belirli bir tutarlılığın olması gerek. Sadece ve sadece kanun maddesi yazdığınız zaman otomatik olarak herhangi bir şeyi yapmış olmazsınız, sadece bu hükme rağmen bütçe kanununda bu hükme aykırı düzenleme yapmış olursunuz ve bütçe kanunu da bir kanun, bu da bir kanun. Hangisi son kanun? Bütçe kanunu. O zaman niye yazdınız?

Onun için, değerli arkadaşlar, burada gerçekten, kanun yapıyoruz. Kanun yapıyorsak sadece ve sadece bir şey yapmış olmak için burada el kaldırıp indirme olgusunun birazcık dışına çıkıp bunları kendi içerisinde de tartışmak gerekiyor. Bunları bürokratlarıyla tartıştırmayalım Sayın Bakanım. Bunu siyasi olarak tartışalım burada; somut olanı budur. Burada itirazımız yok ama belki bir katkısı bulunur amacıyla veya öyle bir düşünceniz varsa bunlarda bulunuruz. Onun için, buradaki düzenleme içerik olarak olabilir, yapılamayacak herhangi bir hizmet varsa tamam, onu da yazın, ona da kimsenin itirazı olmaz. Ama, "edilebilir" yerine "edilir" bu emir kipi kimi bağlar? Hiç kimseyi bağlamaz. Çünkü, bu ödeneklerin tahsisiyle ilgili olarak, yüzde 5'lerle ilgili olarak yine geçerli olan buradaki yapılan düzenlemeler olacak.