KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Teşekkür ederim.

Evet, ben de bir Yeşilay gönüllüsü olarak Antalya'daki çalışmaları da zaten birlikte yürütüyoruz, inşallah sonuna geldik. Başkanım, açılışını da bir an önce yapmamız lazım, hazır orası Allah'ın izniyle.

Şimdi, tabii, Yeşilayın bu kadar proaktif olması diğer kurumları da inşallah harekete geçirir. Ben özellikle bunun altını çizmek istiyorum. Tabii, STK olması, birtakım bürokratik, oligarşik süreçlere çok dâhil olmaması hızlı karar almayı getiriyor. Benim zaten başından beri, Komisyon kurulduğundan beri savunduğum bir şey vardı bu modelleme yerli ve millî olmalı diye. Biz hep şu hatayı yapıyoruz: Bir yere gidiyoruz, o model güzel, hop, hemen onu alıp binayı dikiyoruz, içini dolduruyoruz ama orası bizim değil. Yani bizim içimizden çıkan, dediğiniz gibi, bizim birtakım hassasiyetlerimiz var. Genel Müdürün sunumu da çok anlamlıydı o açıdan. Aile mefhumu hiç göz önünde bulundurulmuyor vesaire. Bu teşkilat... 2004'ten beri siyasetin içerisindeyim, benim Antalya'daki en büyük sorunum, tabii bir sürü sorunu var kentin ama çözüm bulmakta zorlandığım en büyük sorun bu. AMATEM'i açtık, ÇAMATEM'i açıyoruz 15 yataklı, ancak sonrasında çocuklarımızı kontrol edemiyoruz, edemedik. Şimdi, evet, YEDAM belki bir ölçüde ayaktan destek anlamında katkı koyacak, onunla ilgili hiçbir şüphem yok. Yerimiz de çok güzel, belki de Türkiye'nin en güzel yeri olacak. Ancak bir şey var -nasıl söyleyeyim size- oradan çıkan, sosyal süreci bitmiş, tamamlamış çocukların bu sefer istihdamla ilgili sorunları başlıyor ve o farkındalıkla önceki bir madde kullanıcısını hiç kimse almak istemiyor. Hani, otelleri arıyorum, kendi bireysel mücadelemle, işte, rica minnet... Bununla ilgili acaba bir yönetmelik değişikliği ya da bir şey... Hani, bu çocuklar arındıktan sonra, temizlendikten sonra, bir yıl süreyle gözetim altında... Çıktıktan sonra acaba böyle bir... Hani, eski hükümlülere yapıyoruz ya bunu. Eski hükümlülerin bir şeyi var. Acaba böyle bir süreç işletilebilir mi? Oran bu kadar yüksek mi? Onu da aslında doğru düzgün bir araştırma noktasında siz yapıyorsunuz. İnşallah Aile Sosyalin araştırması bitecek. Birinci sorum bu. Yapılabilir mi?

İkincisi de bu bizim Yeşilayın -ben tabii, bire bir uğraştığım için -Twitter hesaplarını, bütün sosyal medya hesaplarını takip edin ve ettirin. Milletvekili arkadaşlarımıza söylüyorum bunu. 9-10 yaşları altında çocuğunuz varsa dergilerine abone olun, belediyelerinizin, STK, başka kurumlarınız varsa onların abone olmasını sağlayın, bilhassa maddi anlamda da destek çıkmak gerekiyor. "1 liran var mı?" diye bir proje var mesela.

Bence bunlar önemliydi, bunları da anlatmalıydınız.

TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ GENEL BAŞKANI ÖMER MÜCAHİT ÖZTÜRK - Vakit bulamadık.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Bence en can alıcı noktalar bunlar.

"1 liran var mı?" diye bir projeleri var, sosyal medya hesaplarından paylaştılar. Çok da güzel şeyler çekmişler, küçük filmler. Oralara SMS gönderip kuruma destek olabiliyorsunuz, derginin adı da "Mavi Kırlangıç" bu arada.

Artı, benim en çok önemsediğim şeylerden biri de gönüllü olmak. Üniversitelerde bununla ilgili bir çalışma yürütüldüğünü ben biliyorum.

Hani, komisyon tutanaklarına girsin diye özellikle bunların da önünü açıyorum.

Üniversitelerde var mı yapılanma? Genç Yeşilayla ilgili daha farklı birtakım şeyler... Orada, hani, biraz evvel dediniz ya STK'leri "Topyekûn işin içine girmek için gönüllülük çok önemli." Hani, bizim o gönüllü gücümüz var mı mesela Yeşilayın elinde şu anda? Merak ettiğim sorulardan bir tanesi de bu.

Çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Mücadeleye devam inşallah. Sağ olun.