ALİM TUNÇ (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Genel Müdürüm, sunumunuz için ben teşekkür ediyorum, gerçekten güzel, biraz da akşam saatlerine geldi ama yine de Diyanet İşleri Başkanlığınızın ve biraz önce söylediniz eskiden bir sağlık personeli, bir imam vardı köylerimizin en uç noktalarında, şimdi sadece Diyanet İşleri Başkanlığımızın personeli kaldı. Tabii ki bir de Diyanet İşlerinin bir de Diyanet Vakfı var yani bir vakıf aracılığıyla... Biraz önce Yeşilayla ilgili konuştuğumuzda sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ya da dernekler, vakıflar aracılığıyla insanlara ulaşmanın daha kolay olduğunu ve bu vakıf aracılığıyla da yapılan hizmetlerde veya muhtemelen 30 gencimizin umreye götürülüşü vakıf tarafından yapılmıştır. Bunun daha aktif olarak kullanılarak gençlerimizin manevi değerlere hâkim olup bu alışkanlıklardan uzak durmasında önleyici tedbir olarak bu vakfın daha etkin rol almasının çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu vakfımızın gerçi çok görevi var, bütün Diyanet İşleri bütün organizasyonlarda görevleri var, Avrupa'da veya yurt dışındaki görevleri de var biliyorum, ben de hac görevinde 1997 yılında Diyanet Vakfıyla gitmiştim görevli doktor olarak, güzel hizmetleri var. Ama burada önleyici tedbir olarak bu konuda acaba diğer kurumlarla birlikte son iki yıldır bu uyuşturucuyla mücadele üst kurul kurulduktan sonra daha farklı bir misyon üstlendiniz mi veya bir farkındalık oldu mu? Bu konuda gerçi sunumunuzu gördüm ama bir de genel anlamda Sayın Başkanımın da ifade ettiği gibi din görevlilerimizin daha donanımlı olmaları ve bu konuda sadece dinî bilgiler açısından değil, davranış bilimleri açısından da donanım sahibi olup buna bağlı olarak da her yaş grubundaki insanlara hitap edebilecek kapasitede olmaları gerekiyor diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.