| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarının önlenmesi çalışmalarına ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 01 .03.2018 |
AYŞE DOĞAN (Tekirdağ) - Sayın Başkanım, huzurunuzda, Komisyonumuzun olağanüstü toplantısına teşrif eden Sayın Alev Dedegil'e, Sayın Profesör Doktor Aşkın Asan'a, geçmiş dönem milletvekilimiz Kemalettin Aydın Bey'e ve Fatma Benli Vekilimize, biraz önce aramızdan ayrılan Necdet Ünüvar Vekilimize teşekkür ediyorum.
Geçmişte ve şu anda bu önemli konular üzerinde çalışmalara destek veren, emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum öncelikle.
Ben burada, çalışmaya, bu toplantıya katılım sağlayan vekillerimizle, misafirlerimizle birlikte bir sitemimi dile getirmek istiyorum kayıtlara geçmesi açısından. Bunun adı ister istismar olsun ister taciz olsun, ne olursa olsun, millet olarak topyekûn, her zaman olduğu gibi, milletimizi, vatandaşlarımızı, gençlerimizi ilgilendiren her konuda bir araya geliyoruz. Ancak üzülerek belirtmek istiyorum, her zaman gördüğünüz gibi ana muhalefet partisi ve HDP Grubu siyaset anlamında on altı yıldır iktidarda olan Hükûmetimizi bu konular üzerinden yıpratmak için gündem oluşturuyorlar.
Ben Sayın Candan Hanım'a teşekkür ediyorum, olağanüstü bir toplantıya, 11 milletvekilinin imzasını toplayarak bizlerin burada toplanmasına vesile oldu. Önemli bir konu, konulara tekrar çözüm bulmak için, geçmişte yapılanların üzerine tekrar tekrar katkı sağlamak için hepimiz buradayız, başımızın üstüne. Ama kendilerine öncelikle şunu sormak istiyorum: 11 milletvekilinden diğer geri kalanlar nerede acaba? Özellikle HDP'li ve CHP'li arkadaşlardan diğer arkadaşlarımız burada yok ve Meclisimiz tatil olmasına rağmen bizler kaldık. Hepimizin çocukları var, programlarımız var, biz özellikle buradayız.
İkinci bir husus da Sayın Canan Hanım çok hassasiyetle üzerinde duruyor ama ben öbür sitemimi tekrar arkadaşıma... Kendisi de sağlıkçı, meslektaşımız. Konuşmalarında biraz çelişkiler var, her zamanki gibi gündemi farklı yönlere çekmeye çalıştı, üzüldüm. Komisyonumuzda bir çözüm bulunması için çalışılıyor veya çalışmalar da yapılmış. Çözüm bulunsun, olan olayların oluşması engellensin deniyor, bir taraftan da işte hadımdı, şuydu, buydu, bunlar insanlık dışı suçtur; bununla ilgili ceza alınmamasıyla ilgili yine sonucu insan haklarına getiriyor. Peki, günümüzde bu mağdur kişileri kendi evlatlarımız yerine koyduğumuz zaman -hepimiz anneyiz, babayız, yeğenimiz var, çocuklarımız var- onların yerine koyduğunuzda, işte bu oluşumun olmasını engellemeliydik diye mi düşüneceğiz? Bence, kesinlikle bunda herkes aynı kanaatte, insan hakları konusuna işimize geldiği gibi değinmememiz lazım, cezası ne gerekiyorsa yapılmalı, tıbben cezai müeyyide açısından da.
Biraz önce hekimlerimiz de konuştular, ben diş hekimiyim. İşte olayın oluşmasında hormonların her zaman tetikleyici rol olmadığı, psikolojik sebeplerin olabildiği, bunların hepsi görülüyor. Ama insanların bilinçaltında bu cezanın da uygulanmasının gerektiğini bilmesi gerekli, ne olursa olsun. Bu anlamda istiyorum.
İkinci bir konu, bunu gündeme getirmek istemiyordum ama yine mecbur kaldım. İşte bazı konularda yurtlar, toplu ortamlar, şunlar bunlar dile getiriliyor. Üstü kapatılmak istendiği için, işte, yasaklama getirildiğinden falan bahsediliyor. Geçtiğimiz gün ben çok üzüldüm. Kendileri de sosyal medyada paylaştı. Bizim kendi -birlikte, aynı- ilimizde olan bir olay. Bir gazetecinin hemen sonuca... Gizlilik kararları bu olayların önemli. Ailelerin, mağdurların toplumda yaşadığı ortamdaki durum önemli. Bir annenin psikolojik problemleri nedeniyle... Henüz sonuca ulaşmadan arkadaşımız, vekilimiz sosyal medyada paylaşımda bulunuyor ve bunu bizim Aile Bakanlığımız kontrol altına almış bulunmakta. Bu olayları siyaset sebebi yapıp da hemen gündemde paylaşılmasının getirdiği sonuçları hepimizin bilmesi gerekli. Bu suçlama, psikolojik problemleri olan bir annenin eşine yaptığı şikâyet. Baba içeri alınıyor. Anne sık sık tedavi gördüğü için kontrol altında. Bakanlığımız, kaymakamlık, il sosyal politikalar müdürlüğümüz, valiliğimiz denetiminde kontrol altında ama bunun sosyal medyada paylaşılması nedeniyle çok üzüntülere sebebiyet verdi. Burada gizlilik kararı alındı yine. Bu gizlilik kararının alınması, olayların, kurumların korunması anlamında değil, hem insanların, her iki tarafın da mağdurlarının korunması hem de olayın sonuca bağlanması açısından çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu anlamda suçlanan baba şu anda içeride sinir krizleri geçirmekte ve bu suçlamayı yapan annenin de psikolojik problemleri olduğu herkes tarafından biliniyor. Ben bunların gündeme gelmesinde, bazı şeylerde, siyaset anlamında insanların daha zora sokulduğuna inanıyorum. Biraz daha, siyaset yaparken yerelde, genelde hepimizin dikkat etmesi gerektiğine inanıyorum ve burada daha fazla detaya girmek istemiyorum. Ben arkadaşımızla özel, bire bir konuşacağım.
Geçmişte yine ilçemizde Cumhuriyet Halk Partisi belediyesinin kreşinde gündeme gelen bir olay oldu. Bir velinin şikâyeti üzerine bakıcı oradan uzaklaştırıldı. Sonuçta olayların sıkıntılı olmadığı yani gerçek dışı olduğu ve uzaklaştırılan bakıcı annenin de mağdur olduğu ortaya çıktı. Ben buradan soruyorum: Burası tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisi değil ama Sayın Candan Hanım, acaba bu haksız yere suçlanan bakıcı anne kreşteki görevine iade edildi mi? Onun mağduriyeti giderildi mi? Bunlar çok önemli. Bunları sürekli genel basında, genel siyasette ve medyada gündeme getiriyoruz ama ben yerelde de bu konuda hassas olunmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum.