KOMİSYON KONUŞMASI

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Öncelikle bu gündemle toplanılsın diye bizim böyle olağanüstü bir toplantı çağrımız olmadı. Bizim kendi KEFEK'in çalışma usulleriyle ilgili, özellikle, hani, son kadına yönelik şiddet... Şimdi, hani, gündem karmaşası yaşandı. Öyle bir şeyimiz yok. O zaten bundan sonraki gündemde konuşulacak. Herhâlde şu an onu konuşmak biraz erken oldu.

İkinci olarak da bunu siyasetüstü olarak biz algıladığımızı... Her ortamda gerçekten gerekli katkıyı verdik. Bu konuda birlikte güzel şeyler de yaptık. 6284 olsun, İstanbul Sözleşmesi olsun, diğer kanun tekliflerinin çalışmalarında olsun. Ama tabii ki bizler de kendi bakış açımızı, inandığımız değerleri paylaşacağız, ortak aklı bulacağız. Bunda bir abes yok. Burada herkes aynı şeyi söyleseydi zaten, hani o zaman çözüm de olmazdı. Burada amacımız zaten çözüme gitmek; farklılıklarımıza rağmen, farklı çözüm önerilerimize rağmen ortak bir çözüm yolu yaratabilmek. Bizim bu toplantıya çağırmaktaki sitemimiz de bu konudaydı, daha çok katkı sunabilmek.

"Diğer arkadaşlar yok." denildi. Salı günü 16.30'da bize toplantı çağrısı geldi. Çünkü biz o güne kadar da... Sayın Başkanla da -ifade etmiştim- paylaşmıştım, bu hafta için bir kadın çalışması -Adana, Osmaniye illerimizi kapsayan bir kadın çalışması- yapmıştık. Dolayısıyla ben de Şenal Hanım da orada olacaktık ama olamadık. Tabii ki burada olmamız gerekiyordu, burada olduk. Arkadaşlarımız orada. O konuyu herhâlde bundan sonra konuşacağız, devam edeceğiz ama şimdi olayın hani bu kadar kişiselleşip ilçe bazına düşürülmesi... Evet, bir paylaşım oldu gerçekten o konuda, bizim de sosyal medyadan bir gazete haberiyle paylaşımımız oldu. Zaten hemen takip edildi, incelendi, doğru mudur, değil midir, ona göre öğrenilip ona göre de hemen zaten akabinde bir düzeltme yapıldı. Bu konuda hassasız ama burada gizlilik çocuğa, mağdur olan çocuğa, aileye yönelik bir gizliliktir. Tam tersi, bu konuda kişi -her yerde, tüm dünya uygulamalarında da böyledir- teşhir edilir, uyarılır, hatta mahalle değiştirildiğinde, bir yere taşındığında "O kişi geliyor, şöyle böyle..." diye sosyal ortamlar uyarılır, toplumsal alanlar uyarılır. Bu gayet doğaldır. Bunu ifade etmek, bunu belirtmek, burada bir abes yoktur tabii ki ama mağduriyet ve aile mağduriyetinin hakkı savunulmak zorundadır.

Ha, kreşteki olan olayla ilgili de... Tabii ki konuşuldu, iadesi için ben de o dönemde takip ettim, Ayşe Hanım'la da konuştuk hatta, o da paylaştı. İşte, "Haberin var mı?" "Evet." Karşılıklı konuştuk, ettik. Yani bu süreçleri tabii ki takip ediyoruz, tabii ki ilgileniyoruz. Ha, her zaman çözüme ulaşabiliyor muyuz? Ulaşamıyoruz. Çünkü her şey bireysel anlamda kendi elimizde değil ama bu demek değil ki çaba göstermeyelim, ilgilenmeyelim, gözümüzü, kulağımızı kapatalım. Hani böyle bir şey de mümkün değil diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.