KOMİSYON KONUŞMASI

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kıymetli hazırun; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Gerçekten, verilen bilgilerden, uzmanlarımızın verdiği bilgilerden, yapılan konuşmalardan çok faydalandık. İnsanlar konuşa konuşa... İnşallah en faydalıya gideceğiz. En faydalı şeyi ülkemiz ve halkımız için, milletimiz için çıkaracağız. Fakat konuşmalar arasında ben kültürümüze atıflar sezdim.

Birkaç misal de ben vermek istiyorum. Çocukluğumda köy odalarında Siret'ün-Nebî, Hazreti Ali Cenkleri, Battal Gazi okunurdu. Bununla beraber, büyüklere, gençlere "Mürşid-i Müteehhilin" diye bir kitap okunurdu. Mürşid-i Müteehhilin, gençlere ve evlilere cinsel eğitim demektir. Bu kitabı daha sonra ben ortaokulda tekrar, bu büyükler bu köy odasında okuyorlardı ama neyi okuyorlardı diye aldım, bir daha okudum. Benim okuduğum zaman o kitabın yazım tarihi iki yüz yıllıktı. Yani Anadolu'nun değil okullarında, köy odalarında bile her kesimden insanlar cinsel açıdan eğitilegeldiler ve "Mızraklı İlmihâl" diye bir kitabımız var. Yüz yıl önce, yüz elli yıl önce Anadolu'nun ve Balkanların en ücra köylerine kadar katır sırtında dağıtılmış, herkese ulaştırılmış bir kitaptır, sade halk için yazılmış bir ilmihal kitabıdır, bunun son bölümü cinsel eğitimle alakalıdır. Ve biz yaşadığımız ailelerimizde, halkımızda şunu gördük: Bilge dediğimiz akil bir kısım insanlar evlilik yaşına gelen kişilere cinsel bilgiler verirlerdi, hem de çok temelli bilgiler verirlerdi.

Yine, bin yıl önce yazılmış -çünkü kültürümüz oraya dayanıyor- bütün ilmihal kitaplarının bir bölümü cinsel eğitimle alakalıdır. Bu anlamda ben şunu da demek istiyorum: Candan Hanım ve Elif Hanım'ın da katıldığı KEFEK toplantıları için İsveç'e gittiğimizde bize örnek gösterilen Batı'nın önemli bir ülkesi İsveç'te oradaki uzmanların bize, hepimizin huzurunda apaçık anlattıklarına göre, İsveç'te fiziki şiddete uğrayan kadın sayısı yüzde 42'dir. Şimdi, yani bu halkımızın bilmediği, eğitimsizliği, cahilliği vesaire. Eğer okuma-yazma oranıyla bu iş gündeme getiriliyorsa işte bilgi, İsveçli uzmanların vermiş olduğu bilgi. Candan Hanım da bu işin şahidi, Elif Hanım da bu işin şahidiydi, aynı toplantıdaydık. Evet, aynı toplantıdaydık, çıktıları alır ulaştırırım size, Başkanım da oraydı. Bize örnek gösterilen, çağdaşlık adına örnek gösterilen İsveç'te şu anda fiziki şiddete uğrayan kadınların sayısı yüzde 42'dir. Aslında biz şunu diyoruz, bizim Batı karşısında hiçbir kompleksimiz yoktur ve biz şunu biliyoruz, halkımız da bunu biliyor: Olumsuzlukların birçoğu bize çağdaş denen Batı'dan bulaşan hastalıklardır.

İlk otuz yıl önce gittim Batı'ya her vesileyle de giderim hem Batılılarla görüştüm hem de oradaki kendi halkımızla görüştüm. Onlar da gerek Batılılar gerekse de orada yaşayan halkımız, o toplumun düşmüş olduğu ahlaki yozlaşmadan çok şikâyetçi. Bir papaz beni evine davet etti -ben il müftüsüyüm- bizim toplumumuzu, onların toplumunu hep konuştuk. O, bana dedi ki: Sizin gördüğünüz şu Batı'da bizim adımıza gördüğünüz şu düşüklükler bizim ahlakımız değil." dedi. "Biz aslında çok muhafazakâr bir toplumuz Batılılar olarak biz de yozlaştık, bundan biz de şikâyetçiyiz, zarar görüyoruz ve sizin Batı adına gördüğünüz, gündeme getirdiğiniz bunlara biz 'hippiler' diyoruz ve onların olumsuzlukları çocuklarımıza bulaşmasın diye biz o 'hippiler' grubunu aslında halk olarak ve yönetim olarak gözetim altında tutuyoruz." dediler. Yani halkımız, cinsel eğitimi öteden beri, asırlardan beri alagelir, çocuklarına veregelir. Bu, okullarımızda da geçmişte olmuştur. İşte Mürşid-i Müteehhilin'i misal verdim, ilmihal kitaplarımızın bölümlerini misal verdim, Mızraklı İlmihal'i misal verdim. Batılı değerleri yükseltmek adına kendi değerlerimizi ve toplumumuzu küçümseme alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Batı'ya karşı olan kompleksimizi artık atmalıyız. "Halkımızı adam etme." düşüncesi var. Yani "Bu halk adam olmaz, bu halk cahildir." Halkı adam etme, halkı sigaya çekme. Darbeciler de hep bunu gündeme getirirlerdi, halkı sigaya çekme. Halkımız da şöyle diyor: "Yani, bizi adam etme kompleksiyle, açısıyla bize tepeden bakanlar var ya, biz onları adam ederiz ama onlar adam olmazlar." diyor. Ve halkımız, çok iyi bir değerlendirme yapıyor. Gelin halkımızla, halkımızın değerleriyle, tarihimizle barışalım, birilerine karşı olan kompleksi atalım. Biz medeniyetler kurmuş bir milletin çocuklarıyız, mensuplarıyız. Biz dünyaya medeniyet öncülüğü yaparken daha emsal gösterdiğimiz o insanlar, tuvalete oturmasını bilmiyorlardı, pisliklerini caddelere döküyorlardı. Bundan birçok hastalık yayılıyordu, yaygınlaşıyordu. Biz tarihî hamamlarımızı yaparken, onlar daha fıçılarda yıkanıyorlardı. Bu kompleksten vazgeçelim. Biz dünyanın en medeni bir milletiyiz. Dünyanın en medeni milletinin çocuklarıyız.

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum