| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ve 3 arkadaşının (2/2137) esas numaralı Kanun Teklifi'nin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle İç Tüzük'ün 38'inci maddesi uyarınca reddedilmesi gerektiği hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .03.2018 |
TUFAN KÖSE (Çorum) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, 4 kanunda değişiklik yapmayı düşünen bu düzenlemeyle gerçekten uzun yıllardır ülkemizde seçim güvenliğini zedeleyen, zedelediği düşünülen ve şikâyetlere konu olan ne varsa hepsi yasal altyapıya kavuşturulmaktadır.
Az evvel grup sözcümüzün dediği gibi, tabii ki seçilme yaşının 18'e indirilmesine bir itirazımız yok ama gerek temsilde adaleti ve yönetimde istikrarı sağlamaması bakımından gerekse seçim güvenliğinde 80 milyon insanın taşıdığı endişeleri yasal bir zemine oturtması bakımından Anayasa'ya net olarak aykırıdır.
Şimdi, alt komisyona giderken Sayın Komisyon Başkanının çok kısa bir sürede bu işin bitirilmesi yönündeki telkinlerini bir tarafa bırakıyorum, alt komisyonda neredeyse bir ergen çocuk edasıyla bütün eleştirilere çok kısaca ve akla hayale sığmayan mantıkla açıklamalar getirilmiştir. Örnek olsun, ben birkaç şeye bu noktada değinmek istiyorum.
Şimdi, geçmişte, zannedersem yine Adalet ve Kalkınma Partisinin döneminde yapılan bir yasal değişiklikle -2005 sanırım- sandık kurulu başkanları siyasi partilerin göstereceği adaylar arasından seçilmekteyken bu düzenlemeyle sandık kurulu başkanları kamu görevlileri arasından valinin ve il seçim kurulu başkanının seçimine tabi tutulmuş. Yani sandık kurulu başkanımızı biz seçiyoruz. Sandık kurulu başkanını biz seçtiğimiz hâlde, sandık başında meydana gelebilecek herhangi bir olayda herhangi bir vatandaşın da emniyet kuvvetlerini çağırmasına dönük bir düzenleme yapıyoruz. Buna da gerekçe olarak bazı sandık kurulu başkanlarının görevlerini suistimal ederek sandık çevresinde serbest bir şekilde oy kullanılmasını engelleyecek bir sorun olmasına rağmen kolluk kuvvetlerini çağırmadığını gösteriyoruz. Şimdi, sandık kurulu başkanını biz seçiyoruz ve sandık kurulu başkanının ihtiyaç olduğu hâlde kolluk görevlilerini çağırmayacağını düşünüyoruz. Bunun mantıken bir izahını bulmak mümkün görünmüyor.
Yine değerli arkadaşlarım, mühürsüz oy pusulası... Şimdi, ülkemizde son yıllarda yaşanan seçimlerde, özellikle referandumda mühürsüz oy pusulalarından kaynaklı yüzlerce, binlerce şikâyet olmuştu ve tarafsız ve bağımsız bir Yüksek Seçim Kurulunun bu iddiaları dikkate alması çok mümkündü. Gelecekte buna benzer olaylar yaşanmasın diye bu kanuna eklediğimiz bir hükümle mühürsüz oy pusulalarını da geçerli hâle getiriyoruz.
Yine, aynı binada oturanların farklı sandık bölgelerinde oy kullanabilecekleri, bütün itirazlardan birisi de buydu ve buna ilişkin de "Taşıma seçmen geldi, bu binada oturmayanlar bu binanın bulunduğu sandıkta oy kullanıyor." şeklinde her sandıkta onlarca itiraz vardı.
Sonuçta, iktidarın Parlamentodan çıkmadığı bir yönetim biçimine geçtiğimiz hâlde, hâlâ sanki parlamenter demokrasilerde faydası olabilecek, yönetimdeki istikrarı sağlayacak barajın devamı bu kanun teklifini ta en baştan sakatlamaktadır. Sayın Komisyon Başkanının da barajın kaldırılacağı ya da çok sembolik bir düzeye indirileceği yönünde 2016 yılında açıklamaları vardır. İşin esasında, Komisyonumuza bu konuda bir bilgi verse çok da iyi olacak. Demokrasisi dünya tarafından kabul edilmeyen, demokratik bir yönetimle yönetilmediği söylenen Putin rejiminde bile baraj yüzde 7'den 5'e inmişken, Avrupa'daki baraj yüzde 2 ve yüzde 5 seviyelerindeyken, iktidarın da Parlamentodan çıkmayacağı bir düzende hâlâ yüzde 10 barajını korumanın hangi anayasayla, hangi demokratik rejimle bağdaşacağını sizlerin takdirine bırakıyorum.
Bu anlamda, bu yasa teklifi, hem seçimde güvenliği sağlamaması hem 21'inci yüzyılda çoğulculuk ilkesine aykırı olması nedeniyle Anayasa'ya aykırıdır.
Teşekkür ediyorum.