KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sözlerime başlamadan önce bütün arkadaşlarıma en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Az önce, parti meclisi üyemiz Sayın Yavuz Karan'ın kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini öğrendik. Ben, bu değerli arkadaşımızın kaybından dolayı da büyük bir üzüntü duyduğumuzu hem şahsım adına hem partim adına ifade etmek istiyorum. Bu değerli arkadaşımıza Allah'tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Evet değerli arkadaşlarım, bu ittifak yasasına nasıl geldik, önce onu kısaca ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz, 15 Temmuzda hain bir FETÖ darbe girişimini yaşadık hep beraber ve bu hain FETÖ darbe girişimini Mecliste bulunan bütün partiler ve Türk milletiyle beraber, hep birlikte önledik. 20 Temmuzda, maalesef, olağanüstü hâli çıkardınız bu FETÖ terör örgütüyle mücadele edileceği iddiasıyla ama bakıyoruz, geldiğimiz nokta itibarıyla, Türkiye olağanüstü hâlin olağanüstü koşullarında yaşamaya başladı ve iş, demokrasinin tamamen tahrip edilmesi gibi bir noktaya doğru sürüklenmeye devam ediyor. İşte bu olağanüstü hâlin olağanüstü koşullarında önce 16 Nisanda bir referanduma gittik. Bu referandum sonucu, maalesef, tek adam rejimini inşa eden gayrimeşru bir referandumu yaşadık. 16 Nisandaki seçim sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu tarafından tam kanunsuzluk içeren mühürsüz oy pusulaları ve geçerli kabul edilen kararıyla meşruluğunu yitirmiştir. Bu teklif, maalesef, 16 Nisandaki mühürsüz seçimle gayrimeşru hâle gelen referandumu meşru hâle getirmeye çalışan bir tekliftir. Esasen 16 Nisandaki gayrimeşruluğun mütemmim cüzü olan bir tekliftir.

Evet değerli arkadaşlarım, bu teklifle ne getirilmeye çalışılıyor? Nereden bu teklif ortaya çıktı? Önce onu ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, öncelikle iki partinin bir baraj sorunu var; ittifakın küçük partisinin yüzde 10, büyük partisinin ise yüzde 51 baraj sorunu var. İşte bu teklifle, barajlar muhafaza edilerek barajı nasıl aşarız diye bir formül üretilmeye çalışılmış ve sonuç olarak da bu kanun teklifi Türkiye'nin gündemine gelmiştir.

Değerli arkadaşlarım, bu teklif demokrasimizi iyice zayıflatan, temsilde adaleti tamamen ortadan kaldıran, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olan, Anayasa'ya da açıkça aykırı olan bir tekliftir.

Değerli arkadaşlarım, bu teklifle, maalesef, siyasi bir sihirbazlık yapılarak, oy artırmadan milletvekili sayısı artırılmaya, millî irade çalınmaya ve meşru hâle getirilmeye çalışılmaktadır.

Bu teklifle, seçimlerin güvenirliliğini ve güvenliğini ortadan kaldıran bir durum ortaya çıkacaktır. Yine bu teklifle seçim hileleri yasal hâle getirilmeye çalışılmaktadır. Yine bu teklif geçerse Türkiye'de artık, seçim yapılıyormuş gibi olacak.

Değerli arkadaşlarım, sonuç itibarıyla bu teklif yasalaşırsa seçim sonuçlarına daha baştan gölge düşecektir. Bundan sonra yapılacak tüm seçimler de gayrimeşru hâle gelecektir.

Evet, yeni sistemle ittifak partileri aslında 16 Nisanda şunu iddia ettiler, dediler ki: "Bu yeni sistemde sert kuvvetler ayrılığı olacak, yasama ile yürütme birbirinden ayrılacak." Biz de referandum süresi boyunca, kuvvetlerin tek elde toplanacağını ve bir tek adam rejimi inşa edileceğini iddia ettik. İşte bu yasa da tamamen bizim iddiamızı kanıtlıyor değerli arkadaşlarım. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi oy pusulalarının aynı zarfa konulmasına yönelik düzenleme yapıyorsunuz. Hani bu kuvvetler birbirinden sert bir şekilde ayrılıyordu? O zaman niye iki seçimin oy pusulalarını aynı zarfa ve aynı sandığa koyuyoruz? Dolayısıyla değerli arkadaşlarım, bu durum bile aslında 16 nisanda geçen rejimin tek adam rejimi olduğunu ve bu ittifak yasasının da o rejimin mütemmim cüzü olduğunu açıkça göstermektedir.

Mühürsüz oy pusulaları yasal olarak da geçerli hâle getirilmektedir bu yasayla. Aslında bu düzenleme 16 Nisanın da gayrimeşruluğunu bu şekilde teyit etmektedir. Denilmektedir ki: "Oy pusulalarının mühürsüz olup olmamasının herhangi bir önemi yoktur. Önemli olan pusulanın filigranlı olmasıdır." Ama değerli arkadaşlarım, eğer oy pusulalarının sadece filigranlı olması yeterli ise niye mühür vuruyoruz? O zaman ne yapalım? Bütün pusulalar mühürsüz olsun, ne gerek var.

Aslında burada seçimin güvenliğini sağlayan en önemli unsurdur oy pusulalarının ve zarflarının mühürlü olması. Neden önemlidir? Çünkü pusulanın ve zarfın o sandık için hazırlandığının ve o sandıkta kullanıldığının tek karinesi mühürdür. Bu mühürler yoluyla, kullanılmayan oy pusulalarının tespiti yapılır ve onlar da sayılarak, sabitlenerek oy hırsızlığının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Dünyada mühür kullanılmadan yapılan bir seçim yoktur değerli arkadaşlarım. Eğer iddia edildiği gibi, üzerindeki filigran yeterli olacaksa, o zaman, dediğim gibi, mührü tamamen ortadan kaldıralım.

Ben sözlerimi tamamlıyorum ve toparlıyorum Sayın Başkan.

Özetle, bu kanuna göre yapılan seçimlere baştan gölge düşecektir. Bundan sonra yapılan tüm seçimler de gayrimeşru hâle gelecektir.

Saygılarımı sunarım.