| Komisyon Adı | : | (10 / 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
BAŞKAN - Arkadaşlar, bizde bir şey vardı, panolar arası topuklar ve tasmanı gösteren bir şeklimiz var. Onu bir sayfaya... Ocağın durumuyla ilgili 8'inci bölüm içerisinde, bir orayı getirirseniz ben o yüzden şu şeyi de açıklayayım.
Bakın, ocağın ve kazanın düğümlendiği yer bu şekildir ağabey, tamam mı? Bizimkiler, ocağa gaz püskürdü, tavan göçtü, yangın çıktı teferruat yani o, sonuç daha doğrusu. Niçin olduğunu şey yapacağım.
Arkadaşlar, bakın, şimdi bu ocağın genel durumu. Bu ocakta şunlar pano yani kömürün alındığı, buralar boşaltıldığı yerler şuralar, şuralar. Tamamen buralardan kömür alınmış, boşaltılmış. Şu kahverengiler de, şurada galeriler var, galerinin altındaki kömür. Yani, galeriler zarar görmesin, çökmesin veya stabil olsun diye. Yani, galerinin genişliği burada 3 metreyse belli bir topuk bırakılmış ama işin sıkıntısı bu topukların hesabı yok. Bu bir.
İkincisi: Dikkat ederseniz şurada pano genişlikleri 110 ila 120 metre, pano boyu 200 metre, damar kalınlığı da 25 metre. Şimdi, bir şu bırakılan topuğa bak Hasan Ağabey, bir şu bırakılan topuğa bak; bir şu bırakılan topuğa bak, bir şu bırakılan topuğa bak. Yani, bunları biz kabaca tespit ettik, Hocamla ortaya koyduk da yani bir fikir vermesi açısından. Şuradan 15 milyon ton aldık. Yerin altında burası ortalama 200 metre, dağlık bölgeyi de katarsak.
HASAN ÖREN (Manisa) - Başkanım, o topukların kalınlığıyla ilgili tespitinizi neye dayanarak yaptınız? Yani öyle gidersek daha iyi olur.
BAŞKAN - Tamam, onu şöyle yapayım: Şuradaki harita var ya o haritanın üzerinde işlenmiş nerelerden kömür alındığı, şuralar kömür alınmadan iki tane odanın arasında bırakılmış duvar gibi düşün bunu. Burada kömür alınmış, yan taraftaki odada kömür alınmış, arada bir duvar bırakılmış. Bu, taşıyıcı duvar, taşıyıcı kolon, taşıyıcı kiriş. Şimdi, şurada da aşırı derecede... Hocamla zaten ilk baktığımızda "eyvah" dedik, burası o kadar çok girdili çıktılı galeriler var, aşağıdan yukarıdan kelebekler, gittik gördük oraları. Şurası ocağın neredeyse merkezi. Benim şurada ifademe bakarsanız, burası sanki çadırı taşıyan bir orta direk olur ya, bütün yükü de orası taşır, işte burası. Buranın çok fazla galerili, girdili çıktılı olmaması gerekiyor. Bakın, kömür şuradan geliyor buraya kadar, şuradaki genişlik buraya kadar. Üzerinde galeriler olduğu için altını kahverengi boyamadım ben bunların. Yani, nefeslik var, gezdiğimiz o galeriler falan var. Şimdi, 15 milyon ton aldık ya, yukarıda sizin en azından 250, 300 veya 350 milyon ton toprak var, kaya var, malzeme var. O 350 milyon tonu taşıyan kirişler bunlar, şunlar taşıyor, bunlar taşıyor. Ne yapıyor? O kadar yük aşağıya doğru binince şuradaki bir zayıflık var, temel sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Şurada da bir fay var, şu kırmızı fay, fay bulunan yer ölü alandır... Orada zaten, ben tek tek okuyacağım şeyde, Mustafa okur musun? Bununla ilgili tespitlerimizi yazdık biraz önce Erkan Bey'in söylediği şeyde. Sayfanızdan orayı kaybetmeyin orası önemli, 140'ta yani kitapçık açısından. Bunu başka hiçbir yerde bulamazsın ağabey, ne bilimsel verilerde, başka bir yerde bulundu ne bu kadar kafa yordular. Yani, bu, ocağı taşıyan ana kirişlerin, bunların çok kalın olması gerekiyordu. Bu eğer işletmenin hatası dersek... Detaylara girdik de başlıkları oku sen olmazsa. Hah, kaza bölgesinin çok baskı altında kalması. Dedim ya, U3 bölgesi dediğimiz ocağın merkezi, çadırın orta direği dediğimiz yer. Sınır fay hatlarında topuk bırakılmamış, şu kenarlardaki... Fayın orada bir topuk bırakılsaydı belki de bizim tahmin ettiğimiz o camlar, üzerinde durduğumuz o göçük belki de olmayacaktı, belki de hiç sızdırmazlık sağlanmayacaktı. Yani U3 bölgesi dâhil, etrafında, biraz önce, yukarıdaki 350 milyon ton toprağı, gücü taşıyan ana topukların ince bırakılması, yük gelmesi, oralarda çatlak olması, belki de panolar arasında hava girişkenliği de bilmem ne de her şeyin mümkün olabilecek, bilimsel verilerle yapabileceğiz bunları.
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Sayın Başkan, bu yükün, sözünü ettiğiniz 300 milyon ton falan, sadece o topukların üzerine binmiyor.
BAŞKAN - Yok, ben toplam şeyi diyorum yani sadece şey değil, A panosu, bir C panosu...
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Yani, her göçertmede o yük biniyor oraya.
BAŞKAN - Binmiyor işte, sıkıntı orada.
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Niye binmesin?
BAŞKAN - Çünkü, göçtüğünü sanıyoruz biz. Sadece 3-4 metrelik bir kısım, gevşek, çatlak olan kısım dökülüyor kömürün üzerinde. Kömürün hemen üzerinde yabancı bir...
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Islak bir tabaka varsa...
BAŞKAN - O kömürün üzerindeki tabaka çatlaklı marnlı kireç diyorlar veya kireçli marnlı bir tabaka, çatlaklı, orası dökülüyor. Ama onun üzerindeki, bizim de o ocağa girip de gördüğümüz sapasağlam o beton gibi şey dökülmüyor, çökmüyor, orası duruyor. Onu ne yapıyorlar? 2-3 metre deliyorlar bir şeyle patar atıyorlar, çatlatıyorlar, döşüyorlar. Yani, şöyle söyleyeyim: 25 metrelik yüksekliğin sadece 4 metresi, 3 metresi veya 5 metresi doluyor göçük arkasından otomatikman orada 20 metrelik bir kısım boşlukta kalıyor. O düşerse, o yukarıya taşınıyor her bir göçükten sonra.
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Ama netice itibarıyla galeriler hâlâ olduğu gibi duruyor.
BAŞKAN - Galeri değil, galeri değil, ben panolardan bahsediyorum Faysal Bey.
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Orası kapanmamış ama değil mi?
BAŞKAN - O resmin olduğu sayfayı bir kaydedin de.
O patlayan yer ayrı. İşte orası göçtüğü için oradan darbe etkisiyle orayı göçürüyor.
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Yani gaz sıkışmasını oraya mı bağlıyorsunuz?
BAŞKAN - Sen Komisyonumuzun çoğu şeylerinden uzak kaldın. Biraz açıklayayım o zaman.
Faysal Bey, galeriler bunlar. Bu galerilerde fazla bir risk yok. Tek risk, şuradaki galerilerde buradan geliyor, buradan geliyor, buradan geliyor, şu köşede tek risk var yani en fazla buradan delmişim, altından 3 metre bu taraftan delmişim, 10 metre altından başka yerden delmişim.
FAYSAL SARIYILDIZ (Şırnak) - Orası kırılgan...
BAŞKAN - Çok aşırı derecede yükü de burası taşıyor yani "çadırın orta direği" diye tabir ettim ya anlayalım diye.
Şimdi, şu galerilerde sorun yok, şuralarda sorun yok, şuralarda sorun yok. Şurada sorun var, orası da çok baskı altında yeryüzüne şey olduğu için. 16 metre, kısa sürede 8 metrekareye düşüyor. Arkadaşların ifadelerinde var, en son gittiğimizde hatırlarsanız, "Sürekli burada daralma var." diye.
Şimdi, bizim söylediğimiz, Hocamla gaz olduğuyla ilgili düşündüğümüz şey, şurada tasman oluşuyor. Şu ekranı fay gibi düşünün yani şu şöyle dururken tavan, burası şöyle göçüvermiş.
Hocam, yanılıyor muyum?
Şöyle: Şu tavan, şu fayın bulunduğu yere diktir genelde, değil mi? Çünkü fay 85 derece aşağı dalıyor, 85-87 derece fayın dalımı, aşağı doğru dik dalıyor. Şu şöyle, altına aldığınız zaman fayın orası, şu taraf desteksiz kaldığı için pat şöyle oturmuş burası, oturduğu için yüzeyde tasman oluşmuş. Hocamın gittiği, ölçtüğü. Onların resimleri var. Tasman resimlerini açabilir miyiz Mehmet Bey? Hocamın, o fay hattının olduğu yerdeki tasman, C panosunun tam üstünde...
Şimdi, burası oturmuş ama üzerinde dümdüz gidiyor bu şeye kadar. Mesela şu tavanın şu lambadan bu tarafı şöyle eğilmiş, oturmuş, üzerindeki şu taraf destekli olmadığı için. Onun için diyoruz ki: "Buraya eğer firma bir topuk bırakmış olsaydı bu göçmeyecekti." Ama bizim madencilikte de bunun adı "geri dönüşümlü göçertmeli uzun ayaktır." Tamamen göçertilmesi düşünülüyor. Burada temel sorun, tavan taşının çok sağlam olması. Bu, altı sene önce de yaşanmış.
Hocam, kaç tane sizin raporunuz? 8-10 tane raporunuz var tavan taşının düşmesiyle ilgili. Tavan taşı düşmediği için, kömürün hemen üstündeki, marnın oradaki 3-4 metrelik yalancı bir tavan makine ilerleyince düşüyor ama öbür taraf askıda kalıyor. Düşürmek için yine şey yapıyorlar, deniyorlar, dinamit atıyorlar, bir kısmı düşüyor ama yine sağlam, o kadar sağlam ki bakın şu söylediğim yer burası işte, şu fay hattı, şu çukur.
Buraya da kaç bin tondu Hocam?