| Komisyon Adı | : | (10 / 114, 365, 378, 494, 702, 884, 1423, 1431, 1442, 1449, 1597, 1787, 1808, 1949, 1955, 1970, 2056, 2092, 2094, 2095, 2096, 2097, 2098, 2099) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Yerel yönetimlerin uyuşturucuyla mücadele sürecine katılımı ve Altındağ örneği hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .03.2018 |
ALİM TUNÇ (Uşak) - Sayın Başkanım, sunumunuz için teşekkür ederim.
Gerçekten, sosyal projelerle ön planda olan ve bugüne kadar da başarılı bir belediye başkanlığı yaptınız. Ben de, öncelikle, teşekkür ediyorum. Çünkü geçmiş dönemlerde kültür ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili birlikte çalıştık. Bir şeyin altını çizmek istiyorum: "Bizim görevimiz değil." dediniz. Bence doğumdan ölüme kadar her bireyin ve herkesin dokunduğu ve ihtiyacı olduğu bir kurumsunuz, o nedenle sizin göreviniz bana göre. O nedenle de, yaptığınız çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum.
Bir de, tabii, ülkemizde -ya da dünyada da belki böyle- pratik ile teorik aynı değil. Yani teoride çok iyi planlamalar yapıyorsunuz ama pratiğe girdiğinizde farklı argümanlar ortaya çıkıyor ve göründüğü gibi olmuyor. Bunu okuduğumuz üniversitelerden, hayata başladığımızda da görebiliyoruz, her meslekte de bunu görebiliyoruz.
Burada size katkı olması adına... Sizin çalışmalarınızda ne kadar psikoloğunuz, ne kadar hekiminiz ya da sosyal çalışmacınız, sosyoloğunuz vardı, bunu merak ediyorum.
Bir de, o çiple ilgili konuda... Yani bu çip ne amaçla takıldı veya nereye takılıyor, sonra çıkartılıyor mu, bunlarla ilgili bilgi de alabilir miyim?
Bir de şunun altını tekrar çizerek belirtmek istiyorum: AMATEM'ler ülkemizde arınmayla ilgili kurulan kurumlar. Eğer bunun rehabilitasyon ayağı, iş, sanat veya sizin söylediğiniz şekilde sosyal projeler ayağı olmadığı takdirde AMATEM'in başarılı olma şansı yoktur zaten. Çünkü bu arınma süreciyle görevini yapmış oluyor AMATEM ama sonraki süreci de AMATEM'e yüklemek doğru değil. Sonraki süreçte bütün kurumlarımızın vebali var ve en önemlisi de bununla ilgili belediyelerimizin, özel idarelerin ve istihdam sağlayabilecek tüm kurumlarımızın bence işin içine girmesi gerekiyor veya bunlarla iletişim kurulması gerekiyor ve bu insanların rehabilitasyona tabi tutulması gerekiyor, kurtulmanın yolu bu. Belki beş yıl sonra tekrar kaybedilebiliyor veya daha uzun süre tekrar kaybedilebiliyor çünkü sürekli takip gerekiyor.
Ben son olarak şunu da söylemek istiyorum: Sizin de söylediğiniz gibi, bu bir yürek işi. Yani vicdan boyutu ve kendini bu işe adamayla ilgili bir hadise; yoksa, mesai saatleriyle vesaireyle olacak bir şey değil. Bir gönüllülük esası, size katılıyorum ve bu çalışmalarınızdan dolayı da teşekkür ediyorum.