| Komisyon Adı | : | (10 / 114, 365, 378, 494, 702, 884, 1423, 1431, 1442, 1449, 1597, 1787, 1808, 1949, 1955, 1970, 2056, 2092, 2094, 2095, 2096, 2097, 2098, 2099) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Türkiye Yeşilay Cemiyeti Konya Şubesi Başkanı Dr. Mehmet Portakal'ın, Yeşilay ve STK'lerin bağımlılıkla mücadelede koordinasyon içerisinde çalışmaları ve bir Türkiye modeli oluşturulması gerektiği hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .03.2018 |
BAŞKAN - Evet şimdi, Ferit Hocam rehberlik öğretmeni. Geçmiş dönemde tabii, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına kadar bu konuya, özellikle "öğretmen" dediğimiz kişiler çok önemli, çok mukaddes bir hizmete, devlete ve millete kendilerini adamaları gerekirken FETÖ denen hain birisine kendilerini adadılar ve onlar şöyle çalışma yaptılar: İlkokuldan itibaren öğrencilerle -ortaokul, lise, üniversite- o kadar çok yakından ilgilendiler ki artık annesinin babasının sözünden daha çok bu hain FETÖ terör örgütüne mensup öğretmenlere çocuklarımız teslim oldular, teslim edildiler. Bizim öğretmenlerimiz millete ve devlete kendilerini adamadığı sürece, öğrencilerimizle aileleriyle çok yakından ilgilenmediği sürece; sadece okul içerisinde değil evlerine kadar gidip bu çocuklarımızı sokaklarında oyun oynadıkları sahalarda, annesinin babasının yanında, evin içerisinde takip etmedikleri sürece Allah'ın rızasını gözetmeden bu işte başarılı olamayacağımızı, özellikle Millî Eğitim camiası açısından, maalesef bu başarıyı yakalayamayacağımızı düşünüyorum açıkçası.
Bizim öğretmenlerimize çok önemli görevler düşüyor, bu çocuklara birilerinin sahip çıkması lazım, anne baba sahip çıkamıyor. Öğrenci sabah yedide sekizde evden çıkıyor; akşama kadar daha çok öğretmeniyle beraber oluyor, çevresiyle beraber oluyor, öğrencilerle beraber oluyor. Dolayısıyla akşam anne yorgun -anne baba çalışıyorsa- baba yorgun ya da işte aile televizyonun karşısına geçiyor, bilgisayarın karşısına geçiyor, elindeki akıllı telefonlarla oynuyor ve çocuğunun yüzüne bile bakmıyor. E, burada öğretmenlerimizi ben çok önemsiyorum. Belki şöyle bir öneri yapabiliriz, bunlar kayıtlara geçiyor: Rehberlik öğretmenlerinin almış oldukları sınıflardaki öğrencileri onlara zimmetleyelim; evine kadar gitsin, sadece okulda değil, çocuk okulun bahçesine çıktıktan sonra bunları takip etsin, onlarla bir abi kardeş ilişkisi içerisinde ailenin bir ferdi olarak ev ziyaretlerinde bulunsun. İşte bu FETÖ'cüler maalesef böyle çalıştılar; eve gidiyorlar, öğrencinin evinde çocukla beraber bir odaya kapanıyor, sabaha kadar o çocukla beraber oluyor ve o öğrenci, işte bu öğretmenle bütün her şeyini -aile de öyle güveniyor- paylaşıyor. Yani Millî Eğitimin konusunda alacağımız, atacağımız çok daha önemli adımlar var diye düşünüyorum.