| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .03.2018 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Eminim bu maddeye kadar, bundan önce hem tümü üzerinde hem maddeler üzerinde gerek iktidar partisi gerek muhalefet partileri düşüncelerini, görüşlerini paylaştılar, detaylı bir şekilde paylaştılar. Tekerrür olabilir ama tekerrürden kaçınarak benim biraz daha farklı pencereden bakmaya çalışarak düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir kere, evet, bir hakkaniyet, vicdan; bunlar insani, insana özgü değerler, toplumsal, bir toplumu toplum yapan çok temel değerler. Bu söz konusu kanun tasarısıyla Anayasa Komisyonunda görüşülen bu kanun ne yazık ki ne hakkaniyet ne de vicdana bir, sağlıklı, olumlu bir yanıt veriyor. Tam tersine, ayrımcılığı ve kayırmacılığı körükleyen, bunların seçmen üzerindeki etkilerini öngören ve bunu aslında oluşturmaya çalışan bir nitelikte olduğunu düşünüyorum.
Sizlere doğrudan bir maddeyi okuyacağım. Bu bu maddenin daha sonra ne olduğunu siz de gayet iyi bileceksiniz.
"Bir: Herkes doğrudan veya serbestçe seçilmiş temsilciler aracılığıyla ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir.
İki: Herkesin, ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır. Bunu geçiyorum.
Üçüncü alt madde, fıkra: Halkın iradesi hükûmet otoritesinin temelidir. Bu irade gizli veya serbestliği sağlayacak benzeri bir yöntemle, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak ve belirli aralıklarla tekrarlanacak dürüst seçimlerle belirlenir." diyor İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. Şimdi, buradaki bazı vurgular çok önemli. "Belirli aralıklarla tekrarlanacak dürüst seçimlerle belirlenir." İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 21'inci maddesinin üçüncü fıkrasında yerini buluyor. Bu iradenin yani halkın iradesi yani hükûmet otoritesinin temeli olan halkın iradesinin gizli veya serbestliği sağlayacak bir yöntemle, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak ve belirli aralıklarla tekrarlanacak dürüst seçimlerle belirlenir." hükmü Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nin bir maddesidir. Bu beyannameye uluslararası bir sözleşme olarak imza atmış Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de kanunlarının, yönetmeliklerinin, tüzüklerinin aykırı olması söz konusu olamaz.
Şimdi, peki bu böyle mi, gerçekten dürüst seçimlerle belirlenme hükmü bu değişiklikte var mı? İşte bu mühürsüz oy pusulası kullanma ve seçim sandık güvenliğinin ortadan kaldırılması, en azından güvensizlik duygusunun burada ortaya çıkması, siz ne kadar derseniz deyin "Burada sandık güvenliği vardır." vesaire, toplumda bu güvensizlik duygusu varsa yasal metinler de bu güvensizlik duygusunu ortadan kaldırmakla mükellef olması gerekir diye düşünüyorum.
Şimdi, mesela bir konuda bir soru sormak istiyorum. Şimdi, ittifak, bir siyasi parti X partisi ittifak yapmış iki partinin arasına girmek istiyor, "Ben bu ittifakta yer almak istiyorum." O iki parti "Yok, biz seni almıyoruz, kabul etmiyoruz." deme hakkına sahip olacak, değil mi? Peki, bu, siyasi partiler arasında veya seçmenin iradesi üzerinde kayırmacı, ayrımcı ve negatif bir sonuç doğurmayacak mı? Bu eşitlik ilkesine aykırı bir durum yaratmayacak mı? Bu sorunun yanıtını ben çok merak ediyorum. Şimdi burada siyasi partilerin seçime katılabilmeleri konusundaki eşitliği ortadan kaldırıyorsunuz bu teklifle, bir yandan da seçmenin oyunun gücüne bakalım. Her bir seçmenin oy hakkı eşittir, diğer tüm seçmenler arasında eşit olmak zorundadır. Bu eşitliği ortadan kaldırıyorsunuz çünkü seçmen oyunun gücü hiçbir ittifaka girmemiş bir partiye oy verirken, yüzde 10 barajının altında kalma olasılığı varken o seçmen oyunun gücüyle bir ittifaka girmiş, her biri yüzde 10'un altında kalması muhtemel olan partilere oy veren seçmenin oyunun gücü arasında ve o iradenin hükûmet kurma, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ndeki hükûmet kurma iradesinin sandıkta eşitsiz bir durum yaratması da gayet açık ve net bir şekilde bu getirilen teklifte kendini gösteriyor.
Şimdi, seçimler ne için yapılıyor, ne için yapıyoruz seçimleri? Halkın iradesinin ülke yönetimine katılma hakkına yansıtılması için. Burada temsilde adalet olması, siyasal istikrar adı altındaki... Bu siyasal istikrar bir kılıfıdır, aslında siyasal istikrar kılıfıyla temsilde adalet ortadan kaldırılmaktadır. Her ne kadar siyasal iktidarın bir koalisyon kurmaktan uzaklaştırma çabası... İşte "Koalisyonlar sorun yaratıyor, ülkede istikrarsızlık yaratıyor." söylemlerini de asla kabul etmiyorum. Tam tersine, koalisyonlar, ülkede daha da istikrarı sağlayacak koalisyon oluşumları ülkede siyasal ve ekonomik istikrarı, sosyal istikrarı sağlayacak oluşumlardır. Hep öyle bilirim çünkü kimsenin bir diğeriyle aynı düşünmesi, bir diğeriyle düşüncesinin ve sözlerinin aynı olmasını beklemek doğru olmaz ama birlikte hareket etme becerisini gösterebilmek, o iradeyi ortaya koyabilmek de bir erdemdir, koalisyonlara da böyle bakıyorum. Dolayısıyla bu anlamda, temsilde adaletin siyasal istikrar kılıfıyla ortadan kaldırıldığını, şimdi de o siyasal istikrarın yerine ittifak kılıfıyla temsilde adaletin ve seçmen iradesinin gasbediliyor olmasıyla karşı karşıya kaldığımızı özellikle söylemek istiyorum. Bu söz konusu yasa düzenlemesinin Türkiye'de eşitsizliğe, ülkemizde hakkaniyetten uzaklaşılmasına ve seçmen iradesinin gasbına ve partilerin, sanki çocukken böyle iki takım maç yapar gibi adım atarsanız, bir-bir oyuncu seçersiniz "Güçlü olanlarla ben yarışmaya gireyim." derken güçlü bir ittifak kurma çabasıyla eşitliği ortadan kaldırırsınız, kişilerin de bu konudaki bu ittifaka girme iradesini de yok sayarsınız, aranıza almazsınız, bu sayede ortaya ittifakla temsilde adaletin kaldırılması, eşitliğin, adaletin ve seçmen iradesinin gasbı söz konusu olacaktır. Bu açık ve net görünüyor. Seçimlerde bütün siyasi partilerin eşit statüde ve eşit koşullarda ve aynı çizgiden yarışa girmesi sayesinde ancak eşit bir düzenleme, eşit bir durum söz konusu olur. Bunu, eşitliği ittifaklarla ortadan kaldırmak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin az önce okuduğum maddesine de tamamen aykırıdır diyorum, saygıyla selamlıyorum.