| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Mülteci Hakları Alt Komisyonunun hazırladığı Göç ve Uyum Raporu'na ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .03.2018 |
ATAY USLU (Antalya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Ben de Komisyonumuzu saygıyla selamlıyorum. 6 Ocak 2016 tarihinde ilk toplantımızı yaparak başladık. Yaklaşık iki yıllık bir süre içerisinde yoğun bir, tabii, mesai harcadık arkadaşlarla beraber. Ben de Komisyondaki tüm arkadaşlarımıza ve uzman arkadaşımız Ahmet Bey'e de teşekkür ediyorum, bu yoğun çalışma ve mesai için.
Konu tabii önemli. Göç konusu, yalnızca Türkiye'nin konusu değil bugün -siz de ifade ettiniz- tüm dünyanın en önemli konularının başında geliyor çünkü göçün ekonomik, kültürel, sosyal, psikolojik sonuçları var, boyutları var ve silsile bir şekilde yalnızca belli ulusları değil, uluslararası alanda da tüm milletleri etkiliyor.
Çalışma süresi içerisinde 36 ayrı dinleme ve incelemede bulunduk iki yıllık süre içerisinde. Başta Göç İdaresini dinledik daha sonra AFAD'ı dinledik, Çalışma Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, akademik dünyayı, bu anlamda akademisyenlerle görüştük, onları dinledik, uluslararası örgütleri de dinledik, sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalar yaptık, sağlık, Yükseköğretim Kurumuyla ilgili çalışmalarımız oldu. Tabii, sahada da incelemelerimiz oldu hem Türkiye içerisinde hem de yurt dışında Almanya ziyaretimiz olup yerinde de "Bu konuda neler yapılıyor, neler var?" tespitlerimiz oldu.
Raporumuzun içerisinde Türkiye'yle ilgili, tabii, tespitlerimiz var, olması gerekenler konusunda da tekliflerimiz var. Her konuda, her başlık altında farklı başlıklar altında -birazdan onları tek tek belki konuşuruz- tekliflerimiz var. İnşallah, bu tekliflerimiz de yürürlüğe girer, yürütme organı tarafından uygulanır diye düşünüyorum. Şunu da ifade edeyim: Tabii, altı yıllık süre içerisinde Türkiye bu anlamda ciddi mesafeler aldı. Bu konuya, şu ana kadar bu kadar yoğun bir göçle karşı karşıya kalmadığımız için yabancıydık ama süreç içerisinde kamu kurumlarımız, toplumumuz, milletimiz, devletimiz ciddi çalışmalar yaptı.
Şunu ifade edeyim: Biz çalışma yaparken göç konusuna farklı bir paradigmayla bakmaya çalıştık. Tüm dünyada göç bir sorunmuş gibi görülüyor. Göç aslında bir sorun değil, sığınmacılık bir sorun değil, sığınmacılar aslında sorun değil; bunun ötesinde sığınmacılar ve göçmenler aslında sorunun mağdurları. Yani sığınmacıya bir sorun kaynağı olarak bakmamaya çalıştık. Bu yüzden bakış açımız daha çok insan haklı, insan haklarına uygun, hak temelli yaklaşım oldu. Bu paradigmayı bile hem kamuoyunda hem dünyada değiştirirsek bence bu konunun çözümü için önemli bir adım atacağımızı düşünüyorum. Bu zorunlu sürecin herkesin yararına yönetilmesi çok önemlidir.
Ben tekrar Komisyondaki arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.