| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .03.2018 |
TUFAN KÖSE (Çorum) - Şimdi, az evvel okuduğum makaledeki savunulan fikirler, söylenen sözler, açıklamalar için "Tufan Köse'nin söyledikleri çürümüştür, çökmüştür." demeye, hukuk normları arasındaki üstünlüğü, çelişkiyi, çelişki hâlinde hangi hukuk maddesinin uygulanacağını öğrenen hukuk fakültesinin 1'inci sınıf öğrencisi bile vallahi güler; samimiyetle söylüyorum, güler. İşte, madde 2010'da değişmiş ve söylenmiş, öncesinde de vardır.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Sizin düşüncenize dair ben söyledim.
TUFAN KÖSE (Çorum) - Efendim, bir saniye... Ben düşüncemi "2010'da değişen..." diye okudum. Yani değişen maddeyi söylemeyecek miyiz?
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - "Önceki kararlar geçersizdir." dediniz ya, ben makaleye dair değil, beyanınıza dair söyledim.
TUFAN KÖSE (Çorum) - Efendim, bakın, onu da söyleyeceğim. Uğur Bey onu söyledi. YSK'nin temsilcisi burada, ona cevap vermedi ama... Bakın, dediği şu: Yüksek Seçim Kurulunun aldığı bir genel düzenleme yok. Yüksek Seçim Kurulu silsile yoluyla gelen kararlarda... Ha, öyle bir karar veriyorsa bile buna hukuken doğru demek zaten mümkün değil. Biz burada hukukçuyuz diye hukuku tartışıyoruz. Hukuku tartışmış makalede; üstün normu, özel normu, Anayasa'yı, çelişkiyi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ek protokol 3'üncü maddeyi falan, bunları tartışmış bir hukukçu ve sonuçta bir şeye bağlamış, "18 Nisanda gerekçesi açıklanan YSK'nin kararında hukuka uyarlılık yoktur." demiş. Kanun maddesi çok açık hakikaten Sayın Parsak. "Geçerli Olmayan Oy Pusulaları" Madde 101: "Sandık kurulunca verilen ve o seçim için düzenlenmiş biçim ve renkte olmayan..." Bir.
İki: "Arkasında 'Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu' filigranı bulunmayan..." Bakın, kanun filigranı biliyor yani.
Üç: "Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan..." Devam etmiş, gitmiş ve aynı maddenin altında da "Ancak aşağıdaki hâllerde oy pusulalarını geçersiz kılmaz." demiş, yazmış bir şeyler: "Zarfların açılması veya oyların okunması sırasında yırtılması" vesaire vesaire ve YSK'ye inisiyatif tanımış, takdir yetkisi tanımış, demiş ki: "Muhtarlık seçimlerinde bu maddede belirtilen geçersizlik sebeplerinin dışında oy pusulalarının hangi sebeplerle geçersiz sayılacağı Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir." Yani dememiş ki "seçimlerde, referandumda, yerel seçimlerde" diye, sadece muhtarlık seçimleri için vermiş YSK'ye bu takdir yetkisini. Yani "çürüdü" demek, bilmiyorum, bana göre pek hoş değil, çürüyen falan bir şey yok yani. Bir hukuki tartışma ama bize göre bu hukuki tartışma, işin doğrusu, YSK işi biraz dolandırmış ve üstün norm, gerçek norm, konuya bire bir uyan ve konuyu düzenleyen açık bir hüküm varken Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi falan dolandırmış ve bir karar vermiş; neyse.
Sonuç da şudur: Yüksek Seçim Kurulunun geçmişten verdiği ve hukuken doğru olmayan o kararları bir düzenleyici işlem niteliğinde ve tüm Türkiye'yi ilgilendiren kararlar değildir. Keşke, Sayın Uğur Bayraktutan'ın sorusuna sayın YSK temsilcisi cevap verebilseydi, "Hangi seçimlerde uygulandı, hangi sandıklarda böyle bir genel düzenleme var?" diye sordu. Vermedi, yok çünkü aslında, öyle bir şey de yok, öyle bir karar da yok.
Şeye gelince, çok kısa ona da cevap vereyim: Şimdi, arkadaşlar, seçim güvenliği çok önemli. Bakın, bugün seçim güvenliği için zannedersem Cumhuriyet Halk Partisinin temsilcileri hem Adalet ve Kalkınma Partisine hem Milliyetçi Hareket Partisine ve diğer partilere de... Zannedersem Milliyetçi Hareket Partisi kabul etmedi. Yani, bu oyalama falan değil, güvenli olmayan bir seçimin sonuçları da güvenli olmaz ve sonuçları güvenli olmayan bir seçim de milletin iradesini yansıtmış olmaz. Yani bu kadar kuralı niye koyuyor bu insanlar? Yani seçim güvenliği olmayan seçim millet iradesini yansıtır mı sandığa? O yüzden konuyor. O anlamda, hani bizim elbette ki demokratik olgunluğumuzdan, demokrasiye sahipliğimizden falan asla kuşkunuz olmasın.
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Genelleştirdiniz, ben o spesifik konu hakkında sormuştum.
TUFAN KÖSE (Çorum) - Teşekkür ediyorum yani.
Yani benim söyleyeceğim bu. Yani seçim güvenliği seçmenin iradesinin sandığa yansıması bakımından çok önemli ve güvensiz yapılan seçim seçmen iradesini yansıtmaz.
Şimdi, şeye de kısa bir cevap vermek istiyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, bizim aklımızda hiç hile olmadığı için... Sizin de aklınızda hiç hile yok, tabii "Seçim hilesi yapalım." falan diyen kimse yok burada yani ben "Hile var." da demiyorum seçimlerde. Yani "Bir hukuk kuralı, uygulansın." diyoruz, burası muz cumhuriyeti değil, hukuk devleti ki; bin yıllık devlet geleneği var, belki iki bin yıllık yani bu devlette hukuk kuralları uygulanmalı; bunu söylüyoruz, "Bir kural var uygulanmamış." diyoruz, illa "Hile yapıldı." falan da demiyoruz. Ama hile yapmak isteyenler, seçimin güvenilirliğini sarsmak isteyenler ya da bir siyasi hareketi, partiyi manipüle etmek, yükseltme ya da düşürmek isteyenler bu işe kafayı yorarlarsa -ki geçmişte FETÖ'cü terör örgütünün matbaası da varmış bu filigranlı şeyleri basmak için- yani basar 1 milyon, 2 milyon... Ki öyle söyleniyor; 2,5 milyon mühürsüz oyun olduğu söyleniyor, bilemem ben bunu, YSK bilir ne kadar olduğunu saydılarsa eğer. O anlamda biz kurallarımızı tam uygulayalım, eğer uygulamayacaksak da elimizde yetkimiz var, kaldıralım bu kuralı "Mühürsüz oy -ki bugün zaten onu yapıyoruz- pusulaları geçerlidir." diyelim, bitsin bu tartışma.
Teşekkür ediyorum.