| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 06 .01.2015 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunun değerli üyeleri, değerli basın mensupları, bu komisyon toplantısına katılan sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çalışma hayatıyla ilgili çok önemli düzenlemeleri gerek Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonumuzda gerekse diğer komisyonlarımızın katkılarıyla geçmiş dönemlerde gerçekleştirdik. Özellikle iş sağlığı ve güvenliği alanında da son derece önemli düzenlemeleri birlikte gerçekleştirmiş idik. Bugün ise iş sağlığı ve güvenliği konusu başta olmak üzere toplumumuzun pek çok kesimini, pek çok sorunu ilgilendiren 55 maddelik bir kanun tasarısıyla huzurlarınızdayız.
Değerli milletvekilleri, çalışma hayatı dinamik bir yapıya sahiptir. Bu durum mevzuatımızın değişen ve gelişen şartlara uyarlanmasını da zorunlu kılmaktadır. Bu amaçla hazırladığımız kanun tasarısıyla, kısaca, özet olarak arz edecek olursam, şu düzenlemeleri huzurlarınıza getirmiş bulunuyoruz: İş sağlığı ve güvenliği açısından iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işverenlerin sorumlulukları açık olarak belirtilmektedir. Bu kapsamda, iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin eksiklikleri, tedbir ve tavsiyeleri yazılı olarak işverene bildireceği, bunların yerine getirilmesinden işverenin sorumlu olacağı, yakın ve hayati tehlike arz eden eksikliklerin giderilmemesi hâlinde bu durumun iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından Bakanlığa bildirileceği, bu bildirimi yapmayan hekim ve uzmanların belgelerinin üç ay, tekrarı hâlinde ise altı ay askıya alınacağı hükme bağlanmakta, işverenlere danışmanlık yapan iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının görevlerini yerine getirmelerinden dolayı iş sözleşmeleri sonlandırılsa en az bir yıllık ücret tutarında tazminat öngörülerek iş güvenceleri sağlanmaktadır. Öncelikle, madenlerde ve inşaatlarda olmak üzere hangi meslek mensuplarının iş güvenliği uzmanı olarak çalışabileceğine dair sektörel düzenleme yetkisi Bakanlığımıza verilmektedir. Yazılı olarak uyarılmasına rağmen iş güvenliği tedbirlerine uymayan işçilerin iş sözleşmelerinin feshine dair düzenleme yer almaktadır. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin denetimlerin etkin ve verimli yapılabilmesi amacıyla ortak sağlık ve güvenlik birimleri ile iş sağlığı ve güvenliği eğitim kurumlarını denetleyen Bakanlık personelinin harcırahları kamudaki diğer denetim elemanlarıyla eşitlenmektedir. Çok tehlikeli sınıfta yer alan ve kamundan ihale ile alınan işlerde hayati tehlike oluşturacak üretim zorlaması işin durdurulması sebebi sayılacaktır. Hayati tehlike sebebiyle durdurulan iş yerlerinde çalışma yapan işverene üç ile beş yıl arasında hapis cezası getirilmektedir. Ölümlü iş kazası meydana gelen madenlerde kusuru yargı kararıyla tespit edilen işverenler iki yıl süreyle kamu ihalelerinden yasaklanmakta ve bu kişilerin Kamu İhale Kurumunun İnternet sayfasında ilan edilmesi sağlanacaktır. Tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre idari para cezaları kademelendirilerek artırılmaktadır. Maden ve yapı işlerinde ise çalışan sayısına ya da tehlike sınıfına bakmaksızın idari para cezaları yüzde 300 düzeyinde, oranında arttırılmaktadır. Ayrıca, bu tasarıyla yeni idari para cezaları da ihdas edilmektedir. Örneğin, bu tasarıyla ilk kez üretim zorlaması yapan işverene 50 bin TL idari para cezası uygulanacaktır. Standartlara uygun kişisel koruyucu donanım temin etmeyen işverenlere çalışan başına idari para cezaları uygulanacaktır. ILO'nun 176 sayılı Sözleşmesi gereği yer altı maden işlerinde takip sistemi kurmayan işverenlere ise çalışan başına idari para cezası uygulaması getirilmektedir. Tahsil edilen idari para cezaları çalışanların iş sağlığı güvenliği eğitiminde kullanılması düzenlemelerini içermektedir. Maden ve inşaat gibi çok tehlikeli iş yerlerinde işin durdurulmasını gerektiren sebeplerin yönetmelikle belirlenmesi sağlanmaktadır. İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırılması gerekirken çalıştırmayan işverenlere sözleşme yapmaları için kanunun yayımından itibaren üç ay süre verilmektedir. Bu süre zarfından sözleşme imzalamayan işverenlere geçmişe yönelik olarak idari para cezası uygulanacağı hükme bağlanmaktadır. Eşi çalışmayan üç çocuklu bir asgari ücretliden gelir vergisi alınmaması düzenlemesi getirilmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği konusunda ölçüm ve inceleme ve araştırma yapmakla görevli İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü daha etkin ve verimli hizmetler sunabilmek amacıyla İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitü Başkanlığına dönüştürülmektedir. Üniversitelerin ilgili fakültelerinde yani mezunları iş güvenliği uzmanı olabilecek fakültelere iş sağlığı ve güvenliği dersleri zorunlu hâle getirilmektedir.
Kamulaştırma nedeniyle hak sahiplerine ödenen ancak yargı kararınca geri alınması gereken bedellerin üç ay içinde ödenmesi hâlinde faizle yargılama masraflarının alınmamasını içeren düzenlemeler bulunmaktadır. Şantiye şeflerinin de iş güvenliği uzmanı olması zorunluluğu getirilmektedir. Yapı denetim kuruluşlarına iş sağlığı güvenliğiyle ilgili sorumluluk verilmektedir. Bu kapsamda, yapı denetim kuruluşları inşaatlarda iş sağlığı güvenliği tedbirlerinin alınıp alınmadığını da denetleyeceklerdir. İşverene gerekli uyarıları yapacak, tedbirlerin yerine getirilmemesi hâlinde ise durumu Bakanlığımıza bildireceklerdir. Bu bildirimi yapmayan yapı denetim kuruluşlarına sözleşme bedellerinin yüzde 10'u oranında idari para cezası uygulanacaktır. İhaleli işlerde iş sağlığı güvenliğine dair yükümlülüklerin ihale sözleşmelerinde yer alması sağlanmaktadır. Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde olup Bakanlıkça belirlenecek mesleklerde çalışanların mesleki yeterlilik belgesine sahip olması zorunlu hâle getirilmektedir. Bu kapsamda, belge masrafı ve sınav ücretlerine yönelik olarak 2019 yılına kadar İşsizlik Sigortası Fonu'ndan desteklenmesi öngörülmektedir. Bu görevlerin daha etkin ve verimli yürütülebilmesi için Mesleki Yeterlilik Kurumunun kapasitesi güçlendirilmekte, yeni daire başkanlıkları kurularak personel sayısı da arttırılmaktadır. Bunun yanında, Millî Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerin eğitim öğretim programlarını ulusal meslek standartlarına uyumlu hâle getirilmelerine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
10'dan fazla çalışanı olan çok tehlikeli iş yerlerinde üç yıl içinde ölümle, sürekli ya da geçici iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası olmaması hâlinde işsizlik sigortası primi üç yıl süreyle yüzde 2'den yüzde 1'e düşürülecektir. Ölümlü iş kazası meydana gelmesi hâlinde ise bu oran üç yıl süreyle yüzde 3'e yükseltilecektir. Bu teşvikten yararlanmak için iş kazasını bildirmeyen işverenlere 25 bin TL idari para cezası uygulanacak, ödenen teşvikler faiziyle birlikte geri alınacak ve ayrıca bu işveren beş yıl süreyle bu teşviklerden yararlandırılmayacaktır.
Ermenek'te meydana gelen kazada hayatını kaybeden madencilerimizin hak sahiplerine İşsizlik Sigortası Fonu'ndan altı ay süreyle ödeme yapılabilmesini, ayrıca aynı mevkide kapatılmış olan madenlerde çalışanların ödenmeyen ücretlerinin de altı ay süreyle fondan ödenmesini ve ödenen ücretlerin işverenden tahsil edilmesini içermektedir. Bunun yanında, Ermenek kazasında hayatını kaybedenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları silinmekte, hak sahiplerine kanuni şartlar aranmaksızın aylık bağlanması sağlanmakta, ölen sigortalının yakınlarından birisine de kamuda istihdam imkânı getirilmektedir.
Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde hazineye ait olan ancak vatandaşların ev ve iş yerlerinin bulunduğu taşınmazlar harca esas değerler üzerinden hak sahiplerine satılmak üzere belediyeye bedelsiz olarak devredilmektedir. Fiilen var olan ancak mevzuatta açıkça düzenlenemeyen uzaktan çalışma modelinin temel usul ve esasları belirlenmektedir. İş Kanunu'nda açık olarak belirtilmeyen ve uygulamada sorun teşkil eden mazeret izinleri düzenlenmektedir. Ayrıca, işçilerimize sürekli hastalığı bulunan veya en az yüzde 70 oranında engelli olan çocuğunun tedavisinde bir yıl içinde on günlük ücretli izin hakkı getirilmektedir. 506 sayılı Kanun'un geçici 20'nci maddesi kapsamındaki sandıkların Sosyal Güvenlik Kurumuna devir tarihini belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmektedir. Resmî Gazete'nin basımına ve İnternet ortamında da yayınlanmasına ilişkin düzenlemeyi içeren bir yasa tasarısını huzurlarınıza getirmiş bulunuyoruz. Katkılarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.
Tabii, bu arada konuşmamın başında ifade etmem gereken Değerli Milletvekili Arkadaşımız Murat Bozlak Bey'in vefatını da üzüntüyle duyduk. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, bütün yakınlarına da sabırlar temenni ediyorum.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.