SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli meslek örgütlerimizin, işveren, işçi sendikalarımızın değerli temsilcileri, Bakanlık bünyesinde görev alan değerle uzman arkadaşlarım; hepinizi ben de saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Şimdi, biliyorum yarın bunlarla ilgili daha detaylı değerlendirmeleri hep beraber yapacağız ve çağırılmayan diğer kurumları çağıracağız ve bunu konuşmaya ihtiyacımız var. O dönemde yaptığımız uyarıları eğer dikkate alsaydınız... O gün büyük emekler verdik, siz de bu işin içindeydiniz Sayın Başkan. Çok değerli arkadaşlarım, komisyon üyelerimiz de vardı, yoğun bir çalışma yaptık ve o gün ifade ettik, bir muhalefet kimliğiyle değil; çıkardığımız yasa "İş sağlığı, iş güvenliği" diye tanımlanan, biz "İşçi sağlığı iş güvenliği" dedik, ismini değiştirdiniz, ismini de değiştirdiğiniz sürece ilişkin, bu yasanın iş kazalarını önlemeyeceğini, bununla ilgili uzman görüşleri... Yani biz bunları kendimiz uydurmuyoruz, işte Mimar ve Mühendisler Odasının görüşlerini alıyoruz, Türk Tabipler Birliğinin görüşlerini alıyoruz, ilgili sendikaların görüşlerini alıyoruz. Dolayısıyla, bu işte uzmanların bu konudaki bize verdikleri bilgileri dikkate alarak önerilerde bulunduk. Yapmayın, etmeyin, bu yasayı böyle çıkartırsanız iş kazalarını önlemiş olmayız ve burada da asla siyasi bir polemik için bunları yapmadık, yalnız eleştirmedik, önerilerimizi de yaptık. Ciddi önerilerimiz vardı ama o önerilerimizin hepsi yine o gün yapılan oylamalar sonucu reddedildi. Şimdi, bugün yeniden, tabii ismi iş sağlığı, iş güvenliği ama içinde evvel Allah yok yok -biraz önce anlattım bir daha saymayayım- yani bu torbanın içinde iş sağlığının ötesinde birçok düzenleme var. Yani görünürde iş sağlığını konuşacağız ama benim uzmanlık alanım, örneğin yarın ben komisyonda görev alacağım biliyorum, diğer bir arkadaşım alacak, onu da biliyorum ama bir bakıyoruz bir bu yasanın tümünü konuştuğumuzda bizim alanımızın dışında, bizim alanımızın, uzmanlık alanımızın dışında çokça yasayı burada görüşeceğiz ve karar vereceğiz. Hâlbuki bu işin uzmanlık alanıyla ilgili tabii ki geniş kapsamda aslında Plan Bütçeyi ilgilendiren kısmı var, aslında diğer komisyonları, Eğitim Komisyonlarını ilgilendiren, hatta, oranın da görüşü alınmalı. Yani bunları söylerken hani şey olsun diye söylemiyorum yani ciddi anlamda o komisyonları ilgilendiren önemli düzenlemeler var, uzmanlık alanlarına göre... Şimdi, 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumuyla ilgili tam on beş maddeyi görüşeceğiz, uzmanlık alanım değil. Bu anlamdaki uzmanlık alanından kim buraya gelecek, bunu da bilmiyorum. Gene biz kiminle muhatap olacağız, Bakanlıkla muhatap olacağız, Çalışma Bakanlığı burada bununla ilgili düzenlemeleri kendi uzmanları değerlendirmelerde bulunacak soru sorduğumuzda biz, biz de ona göre karar vereceğiz. Onun için yasaları yaparken doğru yapmaya, doğru analiz etmeye ve bu yasalar... Eskiden yasalar çıkıyordu bu Parlamentodan ve baktığınız zaman ta 1935 yılında, 1930 yılında çıkan yasalar var hâlen yürürlükte, kendi kimliğini kaybetmemiş, anlaşılır bir dille yazılmış. Demek ki yürürlükte olduğuna göre hâlen o kanunlar o kadar geniş perspektifte değerlendirilmiş ve yasalaşmış. Şimdi biz, kanunları bir günde değerlendiriyoruz, bir gecede oyluyoruz, ertesi sabah yürürlüğe koyuyoruz, bundan kanun çıkıyor. Kanunun yapımından kaynaklanan sorunlarımız var. Sayın Bakan hatırlar, gecenin o saati, evet beraber gittik, doğru. O vatandaş öldüğünde sizinle beraber gittik Sayın Başkan. Oktay Vural, ben konuşurken kürsüde, dedim ki, şu anda ben konuşuyorken şu anda bir kişi ölüyor alabilir. Ne yazık ki bizim Meclisin bahçesinin yanında bir yerde öldü ve bu çalışan çocuğu hatırlayın, siz de biliyorsunuz Sayın Başkan. Şimdi Komisyon Başkanlığını yaptığınız için, onun için Başkan diyorum. Sabah İzmir'den gelmiş sekizde, kaza gece on birde oluyor, on dört saat çalışıyor, on beş saat çalışıyor, ihaleyi veren Ankara Büyükşehir, taşeron tabii şirket. Taşeron şirketin yaptığı uygulamanın sonucu. Biz bununla ilgili düzenlemelere ilişkin eleştirilerimizi yaptığımız zaman yanlış yapıyorsunuz...

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yine ucu AKP'ye dayandı yani Büyükşehrin taşeron şeyiyse.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Öyle olunca öyle oluyor.

Peki, o zaman ne yapalım. Yani bugün tarihî bir günse, hâlen bunun üzerinde ağıtlar yakmayacaksak, gerçekten iş sağlığı iş güvenliği konusunda sosyal tarafları da tabii ki dinleyeceğiz ama yalnız dinlemede kalmamanızı temenni ediyorum, tek ricam bu. Yalnız dinleyip, bildiğini okumama tavsiyesini bir kez daha buradan açık yüreklilikle ifade ediyorum. Eğer bu yasada da sonra ölümler olursa bu ölümlerin bütün sorumlusu AKP İktidarı olacak ve bu ölümlerin sorumlusu bu Komisyonda o oyları, o şekilde verenler olacaktır.

Teşekkür ederim.