| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın (1/929) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .03.2018 |
EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Sayın Bakan, Değerli Başkan, değerli arkadaşlar; aslında toplulaştırma en fazla bizim bölgede. Toplulaştırma aslında bir uzlaşma kültürüdür; bütün köylü çağrılır, harita üzerinde uzlaşılır, ondan sonra yapılır. Bizde bu uygulama öyle oldu. Yani demin arkadaşları izlerken de işte, tarla şu boyuta geçti, farklı boyuta gitti; aslında öyle değil. Toplulaştırmada, müşterek olduğum iki köyde bütün köylü çağrılır ve bu uzlaşarak yapılır. Zaten uzlaşmadan bu iş olmuyor, toplulaştırma da bu işe girmiyor. Yani bu işi doğru koyalım.
Şimdi, ne için DSİ'ye devredildi? Ne için bu toplulaştırma devredildi? Aslında, benim yaşadığım bölgede, Diyarbakır'da, Devlet Su İşleri 1996 yılında bir ihale yapmış ve kamulaştırma yapmadığı için, kanaletlerin bir kısmı zor yere geldiği için de bitiremiyor. Yani bunu göz ardı etmeyelim. Bugün bir tarlanın sulanmasıyla sulanmaması arasında ne kadar fark olduğuna, hem ülke ekonomisine hem de tasarruf eden çiftçi için ne kadar tasarruflu olduğuna hepimiz şahidiz. Bu tarlanın bölünmesinin ekonomiye bir faydası yok. Yani ben 20 dönüme de karşıyım aslında, en azından 80-90 dönüm olması lazım.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ortalama 60 dönüm zaten Türkiye'de.
EBUBEKİR BAL (Diyarbakır) - Onu söyleyeceğim.
Bir çiftçinin kuru araziyi ekip biçmesi için asgari olarak 100 dönüm olması lazım. Bu sulu arazide belki 20 dönüme inebilir ama kuru arazide bunun 100 dönümün altında olmaması lazım.
Bence bu işin Devlet Su İşlerine geçmesinin, devredilmesinin daha faydalı olacağı inancındayım çünkü ha bire sulamayla ilgili çok büyük sıkıntılar yaşanıyor, bizim bölgede de yaşanıyor. Bunun Devlet Su İşlerinin kontrolüne girmesinin bence faydalı olacağı inancındayım.
Teşekkür ediyorum.