| Komisyon Adı | : | (10 / 114, 365, 378, 494, 702, 884, 1423, 1431, 1442, 1449, 1597, 1787, 1808, 1949, 1955, 1970, 2056, 2092, 2094, 2095, 2096, 2097, 2098, 2099) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Türkiye Yeşilay Cemiyeti 2. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dinç'in, davranışsal bağımlılık olarak internet ve teknoloji bağımlılığı, önlenmesi için öneriler ve Yeşilay olarak yapılan çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .03.2018 |
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Hocam, yani katılabildiğim kadarıyla sizi izledim. Gerçekten çok değerli, çok güzel şeyler söylediniz, tamamen bir emek ürünü.
Toplumun nereye gittiğinin belki nirengi noktalarını bize işaret ettiniz ama sandığımızdan da çok daha büyük olduğunu görüyoruz. İnsanlık kendi yarattığı, eliyle yarattığı canavarlarının kurbanı oluyor. Kimyasal ilaçlar, kimyasal maddeler, ürettiğimiz ama aynı zamanda çocuklarımızı da yok yok eden bir nesne hâline dönüyor; tıpkı internette, tıpkı teknolojide. Siz daha iyi biliyorsunuz, internet nedir, Amerikan donanmasında kendi iç haberleşmelerini sağlamak maksadıyla buldukları, sonra baktılar ki çok iyi bir şey, o zaman bunu tüm Amerikan silahlı kuvvetlerine, sonra Amerika'nın hepsine, sonra bütün dünyaya...
Şimdi bunun bir başka tehlikeli boyutu, yarın serverı kapattığı gün ne olacak? Bugün bütün bilginin, dünyadaki bütün bilginin tekelleştiği bir çağı yaşıyoruz. Serverı kapattığında çocuklarımızın her biri bugün DEAŞ'a, IŞİD'e, bilmem neye katılan pimi çekilmiş el bombaları nasıl olduysa... Batı bunun kolayını buldu, hemen istihbarat örgütlerinin çalışmalarıyla bir bataklık oluşturuldu, bir laboratuvar örgüt, buna da uygun tek bir arazi, işte buyurun size Orta Doğu. Hepsi İslamımsı bir şeyle tanıştırıldı, peygamber sofrasında yemek yemeye gittiler. Bunların hepsi, mutlaka o araştırmaları siz de görmüşsünüzdür, asosyal, hiperaktif, toplumda uyumsuz ve kendi toplumlarında problem... Ama bunları da öldürüp sabun fabrikasına gönderemeyeceğinize göre, Hitler'in fırınlarında yakamayacağınıza göre, o zaman Alman testeresi gibi giderken kessin gelirken kessin, gönderirsiniz Orta Doğu'ya, sorunun bir kısmı palyatif bir tedbir olarak ortadan kalktı.
Rusya'nın Çeçenistan meselesi ne oldu? Kalmadı. Çünkü hepsi peygamber sofrasında yönlendirildiler, İslamımsı bir şeyle tanıştırıldılar. Her ülke kendi ayrılıkçısını, kendi sosyal problemlerini bir şekilde gönderdiler.
Bu orta evredir bana göre, yarın, bir sonraki dönemde, şalteri indirdiğinde, hepsi maddesi kesilmiş uyuşturucu bağımlısı. Bakın, siz araştırmanızda da söylediniz. Güney Kore'de interneti yavaşlattığında tedricen oradan uzaklaşıyor ama tam kapattığında bu sefer eli ayağı titriyor, başka yollar buluyor. Dolayısıyla, yerine bir şey koymadığımız müddetçe, biz bundan kurtulma şansını zor buluruz diye düşünüyorum.
Çocuklarımızı güya mutlu ettik. Her karne döneminde ya cep telefonlarını değiştirdik ya bilgisayarlarını değiştirdik, oysa onların her biri sanal bir tasmaydı boğazlarına geçirilen. Bütün ebeveynler, bugün eğitim seviyesinin yükseldiğinden bahsediyoruz. Özellikle de belki çalışmalarınızda vardır, yüksek eğitim düzeyli ailelerin çocuklarında, eminim, çünkü bir çan eğrisi durumu söz konusudur. Düşük eğitim ve kültür seviyelerinde ayrı bir yükseklik var ama yüksek gelir ve eğitim seviyesinde ayrı bir tablo var.
Anne çok çalışıyor, baba çok çalışıyor, yüksek gelir eğitim seviyesine sahip, akşama kadar dünyayla telekonferanslarla almış satmış ama nihayetinde o da bir insan, eve geldiğinde kendine hayrı yok ama çocuğuna son derece gelişmiş bir tasmayı verip "Hadi yavrum, odana." Bizim aynı zamanda aile kurumu üzerinde de çok ciddi bir çalışma yapmamız lazım. Çekirdek aileyi genişletebildiğimiz müddetçe bir nebze burada bir yol alabiliriz; dedeli, babaanneli, anneanneli, yengeli... Yani, dediniz ya çocuklara akran... Baba çocukla nasıl arkadaş olsun? Onun bir kere "tedip hakkı" diye bir hak vardır. O tedip hakkını biz Batı'dan aldığımız birtakım pozitivist değerlerle yok ettik. Dolayısıyla bu orta evrenin sonunda bunu gördükleri için, özellikle Hindistan... Yani biz de uyduyu boşuna atmadık çünkü bir gün server'ın kapatılacağına hazır olmalıyız. Ondan sonra da pimi çekilmiş el bombaları gibi yalnız kurtlar bu coğrafyada, bu arzın üzerinde dolaşacaklar. Dolayısıyla burada insana dönmemiz lazım.
Şimdi, çocuklarımız, dünyanın öbür tarafından alibaba.com'dan alışveriş yaparlar, dünyayı dolaşırlar, arka sokaktaki bakkaldan ekmek alamazlar ama bunun sayesinde çok güzel çocuklar işte kimyasal maddeleri alıyorlar. Size para versek bugün on beş dakika içerisinde şuraya mal getirtemezsiniz ama onlar getirtiyorlar. O zaman, insanı insan merkezli, hem yerleşim biçimi hem yaşam biçimi hem eğitim biçimi, aile biçimi, hepsi insanı merkeze almak zorundadır diye düşünüyorum yoksa orta ölçekte başarılıyız ama uzun vadede inanın çok daha kötü günler geliyor diye düşünüyorum.
Bilmiyorum katılıyor musunuz?
TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ 2. GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET DİNÇ - Şimdi müsaadenizle bununla alakalı bir şey söylemek isterim. Bir problemin tabii görünen tarafı var bizim için, çok internet kullanan bir nesil vesaire ama bu neslin bir de arka tarafı var, özellikle bu "spesifik bağımlılıklar" "özgün bağımlılıklar" dediğimiz bağımlılıklarda iki katman var. Birinci katman kendini kaybeden insanlar, özellikle bu kumar ve cinsellikte kendini kaybeden insanlar ve özellikle erkek çocukları. Philip Zimbardo diye bu "Stanford prison experiment"ı yapan efsane bir psikolog vardır, hâlen yaşıyor, "Yok olan erkeklik" diye bir kitap yazdı. Temel argümanı şu: "Özellikle erkek çocukları on-line cinsellik sitelerinde hem karakterlerini hem kişiliklerini hem kendilerini bitiriyorlar ve bu, ciddi bir tehlike." diyor. Amerika'da da böyle, Türkiye'de de böyle olmaya başlıyor. Nitekim araştırmamızın sonucunda da yüzde 2,9'unun yani her 100 gencimizden neredeyse 3'ünün problemli, ciddi anlamda problemli, on-line cinsellik sitelerine girdiğini, düzenli olarak her gün uzun saatler geçirdiğini görüyoruz. Normal, standart kullanımı söz konusu etmiyorum ve bunlar genç de değil, çocuk, 12-18 yaş arasındakiler. Dolayısıyla birinci katmanda kendilerine zarar verme var.
İkinci katmanda bu "deep web" dediğimiz bir şey var -derin internet- başkasına zarar verme söz konusu olabiliyor. Orada da bahsettiğiniz gibi uyuşturucu söz konusu olabiliyor, silah söz konusu olabiliyor, başka başka insanın aklının alamayacağı kadar zararlı süreçler söz konusu olabiliyor. Çok yetişkin derin interneti bilmiyor ama çocuklarımız inanılmaz rahatlıkla, kolaylıkla bu derin internete giriyorlar ve neyle karşılaştıkları belli değil. İngiltere'de bununla alakalı yapılmış bir çalışma var, 8-12 yaş arası çocukların yüzde 82'si, yüzde 82'si istemeden, aramadan, amaç etmeden yaşlarına hiç uygun olmayan ağır cinsel materyalle karşılaşıyorlar normal internet kullanırken. O yüzden erken yaşlarda çocuklarımızı da koruyabilecekleri, gelişimlerine zarar vermeyecek kullanımla alakalı hem devletin hem toplumun hem de bireysel tedbirlerin alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum.
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Müfredatta acaba bugün var mıdır, hiç karşınıza çıktı mı, kütüphane kullanımı, ansiklopediden bir bilginin nasıl araştırılacağı? Bugün çocuklarımız bunu bilmezler, oradan, alfabetik biçimde ansiklopedi ciltlerinden nasıl araştırılacağını. Google kapatıldığı gün aynı zamanda çocuklarımızın, insanlığın zihinlerinin de körelmesinin en büyük işaretidir. Ben bir şey yaşadım. Mesela hepimizin bugün çok kullandığı Google maps, navigasyon cihazları var ya, samimi söylüyorum, evet, kısa vadede çok iyi bir şey ama insan zihnini körleştiriyor. Kendimden bir pay biçeyim. Çoklu zekâ kuramında herkesin bir özel yeteneği vardır biliyorsunuz. Benim yön hafızam çok iyiydi, gittiğim noktalarda nirengi noktalarına bakarım, reklamlara, binaların üstündekilere ama Amerika'da bir altı ay kaldığımızda navigasyon kullanmak gibi bir hata ettim. Aynı yerden üç kere geçmeme rağmen insan gerektiğinde orada şaşırabiliyor çünkü sadece sizi navigasyon götürüyor. Dolayısıyla çocuklarımızın, gençliğin, insanlığın yeteneklerinin de öz becerilerinin de özellikle yok edilmesine yol açtığının görülmesi gerekir diye düşünüyorum.
TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ 2. GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET DİNÇ - Bu konuda özellikle sosyal becerilerde çok büyük kayıplar var. Yeni neslin sosyal ifadeleri okuma becerileri kayboldu, yüz ifadelerinden, mimiklerden ne demek istiyor, karşısındakini okuma becerileri...
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Herkes poker suratlı oldu, sadece ekrana bakıyor, kendi yüzünden bir şey veremiyor. "Orta vade" dememin sebebi şu: Bir siyaset bilimcisine "Üçüncü dünya savaşı çıktığında hangi silahlar kullanılır?" diye soruyorlar. "Onu bilmem ama dördüncü dünya savaşında kullanılacak silahları biliyorum." Tabii, herkeste merak uyanıyor. "Taş, değnek, sopa." Ve böyle giderse önünde sonunda insanlık teknolojide bir dip yapacak, tıpkı Gandhi'nin yoluna gidilecek gibi. Tedbir alınmazsa böyle bir şey olacak diye düşünüyorum.