BAŞKAN - Bugün 21 Mart. 21 Martın bizim için iki sevinçli, bir hüzünlü anlamı var. Hüzünlü olan yönü, Âşık Veysel'in ölüm yıl dönümü, Allah rahmet eylesin. Sevinçli olan yönü de Dünya Down Sendromlular Günü ve Nevruz Bayramı. Dolayısıyla bugün çok özel bir gündemle toplanıyoruz. Değerli milletvekillerimizin yerleri, gerçekten eksiği olmayan ama fazlası olan değerli kardeşlerimiz tarafından dolduruldu. Gerçekten çok özel, çok güzel, hoş bir gündemle toplanıyoruz.

Ben, öncelikle, uzaktan, yakından gelen çok değerli misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Onlar iyi ki varlar, onlar iyi ki bize renk kattılar; bize neşe, cıvıltı verdiler. Onlara hassaten çok teşekkür ediyorum.

Tabii, Down sendromu yeni olan bir olgu değil. Dünyada 6 milyon Down sendromlu vaka var. Türkiye'de de her 800 doğumda 1 Down sendromu olduğu biliniyor. Türkiye'de kesin bir rakam söyleyememekle beraber 80 bin civarında Down sendromlu olduğunu tahmin ediyoruz.

Tabii, Down sendromlular melektir, onlar kötülük bilmezler, onlar hep temiz kalplidir, onlar bulunduğu her ortama güzellik katar, sevgi katar, ortamı yumuşatır, ortamı çok daha değerli hâle getirir. Bugün de İstanbul'dan, Ankara'dan, farklı noktalardan gelen kardeşlerimiz var.

Şunu da ifade etmem gerekir ki Down sendromlular, çok uzak olmayan bir geleceğe göre baktığımız zaman toplumda şu anda çok daha yer edinmiş bireyler. Onlara imkân verildiği zaman, imkân sağlandığı zaman gerçekten dünya çapında başarılar da elde edebilecek örneklerle karşımıza çıkabiliyor. Hükûmetimiz de Down sendromu konusunu çok çok önemsiyor, onların her alanda daha aktif, daha başarılı olmasını da arzu ediyor.

Bugün gerçekten çok önemli Down sendromlu konuklarımız da var. Örneğin dünya masa tenisi ve yüzmede dünya 2'ncisi, dünya şampiyonu olmuş, Avrupa şampiyonu olmuş sporcu kardeşlerimiz burada. Onların biz her alanda daha ileriye gitmesini arzu ediyoruz, çalışıyoruz.

Bu çerçevede şunu da ifade etmem gerekirse yaklaşık üç aydır biz hemen hemen her partiden arkadaşlarımızla, özellikle Down sendromlu kardeşlerimizle, otistik kardeşlerimizle -ki 2 Nisan da Dünya Otizm Günü, malumunuz- onlarla ilgili bir araştırma komisyonu kuralım ve onların problemlerini konuşalım, varsa çözüm önerilerini de değerlendirelim diye hep konuştuk ve gruplar arasında da bir mutabakat oldu. Şöyle bir şey yaptık, bir orta yol bulduk: Hem Down sendromlu hem otizmli kardeşlerimizin problemlerini araştırmak üzere bir araştırma komisyonu inşallah kurulacak ve bu kardeşlerimizin bütün problemleri, sorunları konuşulacak, onlara çözümler arayacağız. Araştırma komisyonları, malumunuz, çok farklı taraflardan, kurumlardan, uzmanlardan görüş alarak belki de bizim yaşadığımız hayat içerisinde göremediğimiz birtakım problemi de karşımıza çıkartan ve özellikle Hükûmetimize yol gösteren çok önemli stratejik raporlardır. Bu konu da inşallah çok yakında gündeme gelecek ve o komisyon da kurulacak. Ben Dünya Down Sendromu Günü'nde de bu müjdeli haberi de vermek ve bu konuyla hassaten ilgilenen milletvekili arkadaşlarımıza, bütün gruplarımıza gönülden teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Bugün özel ve farklı bir gündem. Milletvekili arkadaşlarımız, Down sendromlu kardeşlerimiz, işte Özel Sporcular Federasyon Başkanımız var, onlar, hepsi ayrı ayrı konuşabilir.

Ben bir şeyi de açıklayayım, sürekli "dede" diye bağıran bir meleğimiz var. Ben otuz beş yıllık doktorum, yaklaşık otuz beş yıldır Down sendromluları tanıyorum ama Down sendromlularla beş yıldır tanışıyorum. Çünkü bir Hira Nur melek bizim hayatımıza girdi ve hayatımızı bir anda değiştirdi. Şunu söyleyebilirim: Hira Nur'u tanıyan bütün aileler onun sevgilisi, Hira Nur da onların sevgilisi gerçekten. Bizim bambaşka bir dünyaya kapı açtığımızı çok rahatlıkla söyleyebilirim. Belki uzaktan baktığınız zaman yani size biraz mesafeli durduğunu zannedersiniz ama yaklaştığınız zaman, siz bir adım atarsanız onun kalbinize on adım yaklaştığını görürsünüz. İşte örneğini de burada görüyorsunuz.

Ben teşrif eden değerli misafirlerimize ve değerli Komisyon üyelerimize hassaten şükranlarımı arz ediyorum. Dünya Down Sendromu Günü hepimize kutlu, mutlu olsun deyip gündeme geçiyorum.