BAŞKAN - Bu söylediklerinizle ilgili, tekrar, arada kaynamış olmasın, tutanaklara geçsin diye söylüyorum, ifade ediyorum, isteyen arkadaşlar tutanaklara bakabilir: Geçen toplantıda biz geneli üzerinde, bütünü üzerinde görüşmeleri tamamladık ve maddelere geçme kararı aldık.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yanlış yapılmış.

BAŞKAN - Bir dakika, senin söylediklerinin hepsi yanlıştı ama her cümleden sonra söylemem lazımdı, söylemedim ben. Bitirdinizse bitirin, ben de konuşayım. Bitirince siz de not alın, sonra söyleyin, tamam mı?

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Sayın Başkan, niye geriyorsunuz Komisyonu?

BAŞKAN - Ben konuşmayayım o zaman, hep siz konuşun, olur mu?

Şimdi, Levent Bey bir şeyler sordu, bir şeyler söyledi. Söyledikleri yanlış, ben de onu söylüyorum şimdi, müsaade edin, delillendireyim olur mu?

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, bir söz verir misiniz?

BAŞKAN - Söz vereceğim, hiç kaçak göçek bir şey yok, kaçacak bir şey yok.

Değerli arkadaşlar, şimdi, bakın, alt komisyon yok İç Tüzük'te biliyor musunuz?

LEVENT GÖK (Ankara) - Evet.

BAŞKAN - Biliyorsunuz.

Alt komisyon yok İç Tüzük'te. Alt komisyon teamüli bir komisyondur, uygulamalarla çıkmış ve alt komisyon uygulamalarında, hepsinde ana komisyon sürecinin her aşamasında alt komisyonlar kurulabilmiş. Bunlar bazen belli maddelerle ilgili, belli bölümüyle ilgili kurulmuş. Biz bu komisyonu, tümü üzerindeki görüşmeleri tamamladık, maddeleriyle ilgili kurduk, maddelerine geçildi, 1'inci madde de okutuldu.

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Siz tamamladınız Sayın Başkan, biz tamamlamadık.

BAŞKAN - Siz zaten hiç tamamlamıyorsunuz, komisyondan geçse de tamamlıyorsunuz siz ama İç Tüzük bir hüküm koymuş, burada oylama yapılıyor, bir karar veriliyor, karar verince tamamlanmış oluyor; siz tamamlayabilirsiniz, belki yasama dönemi bitince de tamamlamazsınız, ayrı mesele, onun bir hükmü yok hukuken.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bir söz verir misiniz Sayın Başkan?

BAŞKAN - Sen bana söz versene Akın Bey, ben konuşmayacak mıyım yani? Sen mi konuşacaksın?

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Ama konuşamadık.

BAŞKAN - Başlamadın ki sen daha. Ben başladım, sen kesiyorsun benim konuşmamı. Nasıl olacak bu? Sana vereceğiz. Ee, ben konuşayım...

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Böyle mi yöneteceksiniz toplantıyı?

LEVENT GÖK (Ankara) - Sakin olun Sayın Başkan.

BAŞKAN - Yok, ben sakinim de baksanıza siz konuşacaksınız, bütün konuşma hakkı sizin. Biriniz bitince öbürü başlayacak, biz cevap bile veremeyeceğiz, böyle şey olur mu?

LEVENT GÖK (Ankara) - Cevap verirsiniz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bir dakika, Levent Bey'in söylediklerine, Komisyon Başkanı olarak uygulamayı yapan biziz, Başkanlık Divanı, dolayısıyla muhatabı biziz bunun, buna cevap vermem gerekiyor.

Alt komisyon bir İç Tüzük'e göre kurulmuş komisyon değil çünkü İç Tüzük'te alt komisyon yok, teamüli komisyon. Teamüllere de bakıyoruz geriye dönük olarak. Farklı komisyon uygulamalarıyla ilgili olarak da tabii, arkadaşların çok acele söyleyecek şeyleri geldiği zaman beklemiyorlar, bizimkiler kenarda duracak, önce sözü size vereceğiz. Ya, Levent Bey konuştu, ben Levent Bey'e cevap veriyorum.

Akın Bey sana söz vereceğim.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Vereceksiniz tamam, vermiyorsunuz da ondan yani...

BAŞKAN - Allah Allah, konuşuyorum, nasıl vereyim? Ben konuşurken beraber mi konuşacağız sen bir taraftan, ben bir taraftan. Ben konuşuyorum. Sonra size söz vereceğim, tamam.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Genelde de vermediniz, hiçbir şey yapmayın.

BAŞKAN - Arkadaşlar, geneli üzerinde zaten istememişsiniz burada, alın, bakın buradaki kayıtlara. Bereket kayıtlar var elimizde, olmasa neler söyleyeceksiniz daha.

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Dediğiniz çok yanlış "Söz istememişsiniz." demek, çok yanlış bir şey.

BAŞKAN - İstememişsiniz.

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Alt komisyona daha gitmeden, gelmeden, biz niye geneli üzerinde isteyelim? Bunu anlatmaya çalışıyoruz size.

BAŞKAN - "Geneli üzerinde görüşmeler tamamlandı, söz isteyen? Yok." denmiş.

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Alt komisyona gidecek diye biz Komisyon üyeleri olarak söz istemedik Sayın Başkan. Alt komisyondan geldikten sonra zaten hem geneli hem de maddeleri...

BAŞKAN - Peki, Sayın Hürriyet...

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - O anda oldubittiye getirdiniz, genelini oyladınız "Hadi maddelere geçiyoruz." dediniz.

BAŞKAN - Hayır, sizin belki daha sonra aklınıza bazı şeyler geldi anladığım kadarıyla, o zaman yoktu, o zaman söz istememişsiniz, sonra aklınıza geldi bunlar, bunları dile getiriyorsunuz.

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Böyle usul olur mu Sayın Başkan.

BAŞKAN - Böyle konuşursanız ben de böyle konuşmaya başlarım. Belli bir usul dâhilinde konuşacaksak...

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Lütfen, biraz daha sakin olun Sayın Başkan. Böyle şey olur mu?

LEVENT GÖK (Ankara) - Biraz daha sakin olalım Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Levent Bey, iyi de bak, konuşmaya ben başladım, bütün arkadaşlarınız konuşturmamaya çalışıyor beni. "Burada bizi konuşturmuyorsunuz." Kim kimi konuşturmuyor arkadaşlar? İşte, tablo ortada bakın. Yani bir cümle söylüyorum, başlıyorsunuz konuşmaya. Arkadaşımız söz istemiş, bütün arkadaşlarımız söz istedi. Söz istemenin ayrıcalığını buradaki işaretten başka bunu dile getirmeye gerek var mı? Yok. Müsaade edin, ben bir izah edeyim.

LEVENT GÖK (Ankara) - Peki, buyurun.

BAŞKAN - Geneli üzerindeki görüşmeler, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, maddelere geçme kararı alındı, 1'inci madde okutuldu. Arkasından alt komisyon kurulması kararı alındı. Alt komisyon teamüli bir komisyon. Bunu komisyonlar kuruyor, Meclis komisyonları. Dolayısıyla sayısını biz belirliyoruz, neyin görüşüleceğini biz belirliyoruz, sınırını sınırlıyoruz, genişletiyoruz. Bunların hepsi bu Komisyonun takdirinde. İstersek daha sonraki aşamalarda başka bir alt komisyon kurup 3-5 maddenin görüşmesini, derin incelemesini o komisyona da verebiliriz. Bunların her birinin örnekleri Meclis uygulamamızda var. Dolayısıyla biz bu alt komisyonu, maddelerin tümü görüşülüp daha sonra maddelere geçildikten sonra kurmuş olduk ve alt komisyonun yaptığı çalışma da buna yönelik bir çalışma. Dolayısıyla geneli üzerindeki görüşmeler bu bakımdan tamamlandı. Bunu kurmamızın İç Tüzük'te, teamülde yeri var, örnekleri var, emsali var.