MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, değil canım, Sayın Bakanımızla görüştük, yapmayın Allah aşkına! Ya, ne kadar ön yargılısınız Sayın Paylan, her şeyin altında bir şey arıyorsunuz.

Dün akşam Sayın Bakanımıza ifade ettim. Bu öneriyi geliştiren de benim. Diğeri olmaz, bu olabilir mi, çalışalım diye, çalıştım, bugün aslında izah edecektim, keşke konuşma imkânımız olsaydı.

Şimdi, işletme hesabı esası için bu düzenlemeyi getirirken şöyle bir şeyimiz vardı: İşletme defteri tutmanın bir hududu var yani bir gelir hududu var ama serbest meslek erbabında bir gelir hududu yok.

Bizim buradaki temel çıkış noktamız şuydu: Küçük ölçekli işletmelere böyle bir ödeme kolaylığı getirelim. Tabii ki serbest meslek erbabı içinde de küçük ölçekli denilebilecek gelir elde eden mükellefler var ama aynı grup içerisinde, aslında, bilanço esasına göre defter tutan -adalet diyoruz ya- mükellefler de var yani homojen bir kitle değil, öbürü homojen yani belli bir kütlenin içinde.

Şimdi, arkadaşlara rakamlara çıkarttırdım. Bizim getirdiğimiz düzenlemede, 1 milyon 207 bin mükellef var, bunların toplam matrahı 88 milyar lira, hesaplanan KDV'si 11 milyar lira, ödenmesi gereken KDV de 997 lira yani bin lira. Adam başı kaç lira düşüyor mükellef başı? Matrah 12 bin lira demek kabaca ama bakın, serbest meslek erbabı. Orası 1 milyon 207'ydi, burası 117 bin, oradaki matrah 88 milyar, buradaki matrah 17 milyar, hesaplanan KDV öbür tarafta 11 milyar, burada 2 milyar ama dramatik olan şeye geliyorum; öbür tarafta ödenen KDV 1 milyar, burada 117 bin mükellefin ödediği KDV 1,7 milyar lira.

Bu, şunu gösteriyor: Yani bunun kayıt dışılığı diyebiliriz ama piramide baktığımız zaman, işletme grubu en altta yer aldığı için biz onları ödemeyi iki ay uzattık ama bunu uzatırsak bunların gelir seviyesi yüksek. Yani kazançları, ortalama kazançları... Şunu çalışalım şimdi: "Acaba bir ölçek getirme imkânı var mıdır, ayırt edici bir şey var mıdır?" diye bakmak lazım ona.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ölçek koyalım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok. Bizim buradaki amacımız küçük ölçekli işletmelere bir kolaylık getirmek.

Şimdi, Sayın Bakanım, bugün piyasaya çıkın, vadeli iş yapmayan yoktur. Yani serbest meslek erbabına dönük bir hadise değil. Ortalama piyasada vadeler dört ay civarında, bazen sekiz aya, dokuz aya kadar çıktığı da oluyor vadelerin. Dolayısıyla katma değer vergisi tahsilata bağlı bir vergi değil yani mal veya hizmeti teslim ettiğiniz anda doğan bir vergi. Ben de meslek odalarına ne zaman gitsem, meslek mensupları bana iki şey söyler: Bir tanesi, bu tahsilat; bir tanesi de "Bu mükellefler, bu işletmeler bizim paralarımızı ödemiyorlar, Maliye olarak onlardan aldığınız vergilerin içinden kesin, bize verin." diyorlar. Dolayısıyla meslek mensuplarımızın bu konudaki sıkıntılarını, taleplerini biliyorum. Ama küçük ölçekli işletmeler için getirdiğimiz bir düzenlemeyi biz şimdi serbest meslek erbabının tamamına getirirsek ilk baştaki amacımızın dışına çıkmış oluruz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ölçek koyalım Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok yani şunu diyorum: Uygun görürseniz bunu yine Genel Kurula kadar çalışalım "Neler getirebiliriz, ne olabilir?" diye bir çözüm üretmeye çalışalım. Ben de burada meslek mensuplarının vergi sistemine ne kadar katkı yaptıklarını biliyorum, kendilerine yardım etmek istiyorum. Şimdi, galiba oda aidatlarıyla ilgili bir konu var, onu çalışıyoruz. Oda aidatlarıyla ilgili bir mesele var, hep beraber istişare etmemizde fayda var, o meseleyi çözmemiz lazım. Ama ben tahmin ediyorum, herhâlde -TÜRMOB burada- oda aidatlarını yarı yarıya düşüren bir teklifle gelecek, böylelikle vatandaşlar, oda meslek mensupları da oda aidatlarını daha düşük ödeyecekler. İnşallah o beklentimizi de karşılarlarsa bu önergeyi de vereceğiz. Dolayısıyla çalışalım bunları Sayın Bakanım, yine istişare ederek bir noktaya getirelim, olur mu, ben de katkı vermek istiyorum.