OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Katkı zaten.

Şimdi, biz bu İhvan meselesinde anlaşamıyoruz. Şundan dolayı anlaşamıyoruz: Ben ihvanı ideolojik kardeşim olarak görmüyorum, düşmanım olarak da görmüyorum. Namaz kılıp kılmaması benim için önemli değil. Müslüman olup olmaması da benim için önemli değil. Ben onu siyasi bir varlık olarak görüyorum. İtirazım şuna: Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasının önemli bir ekseninin ihvanlaşmasına itiraz ediyorum. İhvan'la görüşülmeli... Tabi ki görüşülmeli. Bütün siyasi aktörlerle görüşmeli. İşte Sayın Bakan söyledi: İşte "İptal oldu, görüşüldü." Şii unsurlarla da görüşülmeli, başka kesimlerle de görüşülmeli. İhvan'ın önemli ve tek bir dış politika aktörü, alanı Türkiye'nin farklı ülkeler olarak görülmesine itirazım var. Yoksa namaz kılmış, hacca gitmiş, komünistlerle barışmış, kavga etmiş, onların problemi.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - İhvanlaşmadan kastınızı açar mısınız? İhvanlaşma derken...

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - "İhvanlaşma" demedim.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Türkiye'deki İhvanlaşmadan filan bahsettiniz.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Hayır, dış politikanın ihvanlaşmasından bahsettim. Yani İhvan çerçevesi içinde hareket etmesinden bahsettim. Türkiye'deki ihvanlaşmadan... Yani "Türkiye'de ihvanlaşma" demedim. Türkiye'de ciddi bir başka şey var, onu başka bir zaman konuşuyoruz. şimdi süremiz tükendi.