| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/929) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 04 .04.2018 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Ben şimdi daha önce yaptığım bir çalışmadan birkaç bilgi notunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şimdi, bu değiştirilen önergedeki durumla söz konusu kanunun 34'üncü maddesinin bir fıkrası değiştiriliyor. Yani bu fıkra gereği "Bu Kanun kapsamındaki koruma hizmetleri hizmet alanların isteğine bağlı olarak alınacaktır. Kamu kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişilere ait tarımsal işletmelerin kendi koruma tedbirlerini almaları durumunda bu işletmelerden korumu ücreti alınmaz ve bu işletmelere koruma sandığından herhangi bir tazminat ödenmez." şeklinde bu madde değiştiriliyor. Şimdi bu çiftçi malları koruma kurulları aslında, evet, hepinizin ortak olduğunu bildiğim, düşündüğüm az önceki düşünceler doğrultusunda... Söz konusu bu kanun 10 Temmuz 1941 tarihinde çıkmış, 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun. Gerçi, özünde, çiftçinin ve köylünün kendi mallarını kendi aralarından belirleyeceği resmî nitelikli bir yapıyla koruyabilmesini hedefleyen bu kanun, günümüze kadar köy sınırları da şehir ve kasaba dışında olup belediye sınırları içerisindeki her türlü ekili, dikili ve kendiliğinden yetişen bitkisel alanların -ki orman alanları burada hariç- tarımla ilgili her türlü taşınır ve taşınmaz malların ve su arkları, setler, bentler, çit, duvar ve benzeri yapılar ile tarla ve bahçe yollarının korunmasına yönelik işlerliğini iyi veya kötü sürdürüyor. 1952 yılında, 2008'de, 2011 yılında Anayasa'ya aykırılık veya günün koşullarına uygunluk adına bazı maddelerinde değişiklik yapılmış olsa da bu kanun hâlen birçok sorunu beraberinde taşıyor. Örneğin, bu kanunla ilgili aslında yapılması gereken düzenlemeler burada bir maddedeki bir şekil şartı üzerinden ya da şeklen yapılan değişiklik değil, mesela kanunun metninin dili anlaşılabilir olmaktan çıkmıştır. 6360 sayılı Kanun'la yeni kurulan ve yetki alanı değiştirilen büyükşehir belediyelerinin yetki sınırları içindeki kapatılmış olan beldeler ve mahalleye dönüştürülen köy tüzel kişiliklerinin değişen idari koşullarına uygun olarak kanunun her bir maddesi mutlaka yeniden alınmalıdır. Kanunda öngörülen ve bağımsız ve özerk niteliğe sahip çiftçi malları koruma başkanlıkları arasında uygulama farklılıkları var. Bunların ortadan kaldırılması önemlidir. Ülke genelindeki tüm başkanlıklar arasında bir bütünlük, bir teşkilat yapısı yok. Burada birlik veya federasyon benzeri bir organizasyon yapısına gereksinim bulunduğu ifade edilmektedir. Bu, doğrudan, çiftçi malları koruma başkanlıklarının ifadesidir. Bunları özellikle belirtmek istiyorum. Tabii, sağlıklı veriye sahip değiller çünkü bakanlığın çiftçi kayıt sistemi veri tabanından yararlanamıyorlar. Bu mesele çözülmelidir. Koruma başkanlarının sosyal güvenceleri sağlanmalı, SGK kayıtları yapılmalı ve "ücret ödenmez" hükmü yerine, köy muhtarlıklarına takdir edildiği gibi, yasal düzenlemeyle belirlenecek makul bir ücretin ödenmesi sağlıklı çalışmanın bir koşuludur, şartıdır.
Burada, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; her ne kadar kanunun 32'nci maddesinde "Koruma başkanlığında görevli bekçiler silahlıdırlar. Silah ve cephane devlet tarafından temin edilir." denilse de uygulamada, bu, devlet tarafından temin edilmemekte ve gerek koruma başkanlığının gerekse bekçilerin görevleri gereği can güvenliklerinin tehlike altında olduğunu da -orman muhafaza memurları gibi- ifade edebiliriz.
Söylenecek başka çok şey var bu kanunla ilgili ama bu kanunun eğer ki... Burada, örneğin şu maddede, az önce okuduğumuz maddede "kamu kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişilere ait tarımsal işletmelerin kendi koruma tedbirlerini almaları durumunda" ifadesi var. "Bu işletmelerden koruma ücreti alınmaz." deniyor ama buradaki koruma tedbirleri nedir, ne anlama geliyor bu da açık ve net bir ifade taşımamaktadır diye belirtmek istedim.
Bu kanunla ilgili yapılması gereken, gerekiyorsa kanunun amacına yönelik başka bir organizasyon da ortaya konabilir veya bu kanunun tamamen kaldırılması da söz konusu olabilir, bu konularda itirazım yok. Ama kanunun işleyişini önceden yerine getirme çabası içerisinde olmadan bunun tamamen kaldırılması konusunda bir çalışmaya, çabaya girilmesi sıkıntı yaratabilir kimi yerde en azından. Eğer kanunun yarın bir gün kaldırılması düşünülüyorsa o koruma başkanlıklarında çalışan personelin de özlük haklarının ve geçmişten gelen halklarının ve bundan sonraki süreçte istihdam olanaklarının düşünülmesi mutlaka gereklidir diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.